Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer:
Bir dizi incelemelerde bulunmak üzere iki günden beri Mardin'de bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ni ziyaret ettiğinde işsizlik sorununu daha belirgin bir şekilde hissettiğini belirterek, terör sorununu çözmek için önce işsizlik sorununa çözüm bulmaları gerektiğini söyledi
Bir dizi incelemelerde bulunmak üzere iki günden beri Mardin'de bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ni ziyaret ettiğinde işsizlik sorununu daha belirgin bir şekilde hissettiğini belirterek, terör sorununu çözmek için önce işsizlik sorununa çözüm bulmaları gerektiğini söyledi.
Bakan Dinçer, Mardin'de valilik, belediye ve SGL il müdürlüklerini ziyaret ettikten sonra akşam AK Parti Mardin milletvekili Cüneyt Yüksel'in verdiği yemeğe katıldı. Dinçer, burada sivil toplum örgütleri, işadamları ve esnafın sorunlarını dinledikten sonra yaptığı açıklamada, Türkiye'nin en önemli sorunlarından birinin terör ve istihdam olduğunu söyledi. İşsizlikle ilgili açıklamalarda bulunan Dinçer, "Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin illerini ziyaret ettiğimde işsizlik sorununu daha belirgin
hissediyorum. Öyleyse bizim hep birlikte Türkiye'de belki terörden daha önce ağırlıklı bir şekilde çözmek için çaba sarf etmemiz gereken konunun istihdam olduğunu kabul etmeniz gerekir" dedi. Gençlere iş imkanı sağlanmazsa terör sorununun çözülemeyeceğini ifade eden Bakan Dinçer, "Burada terör olduğundan yatırım gelmiyor. Yatırım geldiği zaman da terör zaten ortadan kalkacaktır. Bu iki konu arasındaki etkin bağı ve iletişimi görmek mümkündür. Bu açıdan bizim istihdam sorununa daha fazla kafa yormamız ve el
birliği ile mücadele etmemiz gerekir" diye konuştu.
"Bakanlık olarak, işçi ve işveren temsilcileri olarak, sendikal veya bireysel olarak çalışanlar ve iş arayanlar olarak, bunların aileleri olarak, bir kentin yöneticisi olan vali, belediye başkanı olarak, yine o kentin sivil toplum örgütleri olarak eğer sokakta boş gezen çocukların bize maliyetlerini fark etmiyorsak, onların sorunlarını çözmek için kendimizi feda etmeyi düşünmüyorsak sorumluluğumuzu tam olarak yerine getirmiş olamayacağız" diyen Dinçer, işsizlik sorunun kolayca baş edecekleri bir sorun
olmadığının farkında olduklarını söyledi.
"İSTİHDAM SOSYAL HAYATIN EN DERİN KONUSUDUR"
Dinçer, istihdamın sosyal hayatın çok derin konularından biri olduğunu, bunun aslında tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı bir problem olduğunu ifade ederek, özellikle 2008 yılında başlayan krizin toplumların hepsinde sosyal olarak derin bir yara açtığını belirtti. İşsizliğin bütün dünyada arttığına dikkat çeken Dinçer, "Biz bunu daha kolay çözdük. Belki artışını önlemiş gibi görünüyoruz. Ama her haliyle işsizlik bizde ciddi bir sorun olarak gözüküyor. Nüfusumuzun genç olması sebebiyle her yıl iş gücü
piyasasına yaklaşık 800 bin kişiyi dahil ediyoruz. Her yıl 800 bin kişi çalışabilecek yaşa geliyor. Bunların tamamı istihdam için piyasaya çıkıp iş aramıyor. Yüzde 50'si iş arıyor. Bugünkü rakamlarla yaklaşık yüzde 50'si de iş bulabiliyor. Batılı ülkelerle mukayese edildiğinde istihdam oranlarımız çok düşük, yüzde 50. Halbuki batı ülkelerinde bu oranlar daha yüksek, yaklaşık yüzde 70'ler civarında. Ayrıca iş arayıp istihdam edilenler bizde yine yüzde 50 oranında. Batılı ülkelerde bu oranlar yüksek. Bu
oranları kadın ve genç olarak ayırdığımızda ise daha ağır bir sorunun olduğunu görüyoruz. Kadınlarımızın hem istihdam oranları düşük hem de gençlerimizin işsizlik oranları çok yüksek. Bundan daha önemli, daha ağır sorunumuz ne olabilir ki? Bunun çözümü için hep birlikte kafa yormamız gerekir" şeklinde konuştu.
"İSTİHDAMI ÇÖZMENİN YOLU, EKONOMİYİ GELİŞTİRİP BÜYÜTMEKTİR"
Dinçer, istihdam sorununu çözmenin tek yolunun ülkenin ekonomisini geliştirmek ve büyütmek olduğunu belirterek açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
"Bu kentin ekonomik olarak büyümesini sağlayamazsak bu kentin istihdam sorununu çözemeyiz. Bunun yegane yolu sizlerden geçiyor. Eğer bir kentin halkı girişimci değilse eğer o kent girişimci bir kent niteliğini taşımıyorsa dışardan yapılan desteklerle ekonomik büyümeler sağlanmaz. Ekonomik büyümenin en dinamik unsuru ve çekirdeği insanlar ve kentlerin yönetim yapılarıdır. Eğer ülke düzeyinde yüzde 1'lik bir ekonomik büyümeyi sağlarsak bunun ülkemizde oluşturacağı istihdam kapasitesi yaklaşık 100-120 bin
civarında insandır. Halbuki gelişmiş ülkelerde yüzde 1'lik ekonomik büyüme çok daha büyük oranlardadır. Herkes çok garantili iş peşinde koşuyor. İnsanların, ''Kabiliyetimi geliştireyim, bilgili ve donanımlı olayım ki hangi işletmede olursa olsun iş bulayım'' demek yerine, ''Ben bir yerde garantili, ömür boyu bir iş sahibi olayım'' diye düşünüyor. Bu anlayış da istihdamı önleyen bir etki yaratıyor. Bugün iş arayan insanların yüzde 60'tan fazlası herhangi bir mesleğe sahip görünmüyor. Çok ciddi bir
mesleksizlik sorunu ile karşı karşıyayız. Bütün gençlere belirli bir mesleğe sahip olmalarını öneriyorum."
"EN YÜKSEK PRİM ÖDEYEN SİGORTALI SAYISINA ULAŞILDI"
Geçen yıl yaklaşık 167 bin kişiye meslek öğrettiklerini ve bu insanlardan yaklaşık 37 binini işe yerleştirdiklerini belirten Bakan Dinçer, bu yıl çok daha fazla insanı meslek sahibi yapacaklarını ve işe yerleştireceklerini bildirdi. "2009 yılında 1 milyon 300 bin kişiye istihdam sağladık" diyen Dinçer, bunun Türkiye tarihinde belki de en yüksek oranlardan biri tanesi olduğunu söyledi.
Türkiye'de en yüksek prim ödeyen kayıtlı sigortalı sayısına ulaşıldığını da belirten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, "Yaklaşık 16 milyon insana çıktık. Ekonomimizin en parlak olduğu dönemlerde bile bu rakamlara ulaşılamamıştı. Bu yıl Mardin'e 4 milyon TL mesleki eğitim için kaynak ayırdık. Bir önceki yıl 3 milyon lira civarındaydı. Maalesef mesleki eğitim olarak burada açılan bazı kurslara müracaatlar olmadı ve biz burada yeteri kadar mesleki eğitim veremedik" dedi.
Bakan Dinçer, Mardin'de valilik, belediye ve SGL il müdürlüklerini ziyaret ettikten sonra akşam AK Parti Mardin milletvekili Cüneyt Yüksel'in verdiği yemeğe katıldı. Dinçer, burada sivil toplum örgütleri, işadamları ve esnafın sorunlarını dinledikten sonra yaptığı açıklamada, Türkiye'nin en önemli sorunlarından birinin terör ve istihdam olduğunu söyledi. İşsizlikle ilgili açıklamalarda bulunan Dinçer, "Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin illerini ziyaret ettiğimde işsizlik sorununu daha belirgin
hissediyorum. Öyleyse bizim hep birlikte Türkiye'de belki terörden daha önce ağırlıklı bir şekilde çözmek için çaba sarf etmemiz gereken konunun istihdam olduğunu kabul etmeniz gerekir" dedi. Gençlere iş imkanı sağlanmazsa terör sorununun çözülemeyeceğini ifade eden Bakan Dinçer, "Burada terör olduğundan yatırım gelmiyor. Yatırım geldiği zaman da terör zaten ortadan kalkacaktır. Bu iki konu arasındaki etkin bağı ve iletişimi görmek mümkündür. Bu açıdan bizim istihdam sorununa daha fazla kafa yormamız ve el
birliği ile mücadele etmemiz gerekir" diye konuştu.
"Bakanlık olarak, işçi ve işveren temsilcileri olarak, sendikal veya bireysel olarak çalışanlar ve iş arayanlar olarak, bunların aileleri olarak, bir kentin yöneticisi olan vali, belediye başkanı olarak, yine o kentin sivil toplum örgütleri olarak eğer sokakta boş gezen çocukların bize maliyetlerini fark etmiyorsak, onların sorunlarını çözmek için kendimizi feda etmeyi düşünmüyorsak sorumluluğumuzu tam olarak yerine getirmiş olamayacağız" diyen Dinçer, işsizlik sorunun kolayca baş edecekleri bir sorun
olmadığının farkında olduklarını söyledi.
"İSTİHDAM SOSYAL HAYATIN EN DERİN KONUSUDUR"
Dinçer, istihdamın sosyal hayatın çok derin konularından biri olduğunu, bunun aslında tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı bir problem olduğunu ifade ederek, özellikle 2008 yılında başlayan krizin toplumların hepsinde sosyal olarak derin bir yara açtığını belirtti. İşsizliğin bütün dünyada arttığına dikkat çeken Dinçer, "Biz bunu daha kolay çözdük. Belki artışını önlemiş gibi görünüyoruz. Ama her haliyle işsizlik bizde ciddi bir sorun olarak gözüküyor. Nüfusumuzun genç olması sebebiyle her yıl iş gücü
piyasasına yaklaşık 800 bin kişiyi dahil ediyoruz. Her yıl 800 bin kişi çalışabilecek yaşa geliyor. Bunların tamamı istihdam için piyasaya çıkıp iş aramıyor. Yüzde 50'si iş arıyor. Bugünkü rakamlarla yaklaşık yüzde 50'si de iş bulabiliyor. Batılı ülkelerle mukayese edildiğinde istihdam oranlarımız çok düşük, yüzde 50. Halbuki batı ülkelerinde bu oranlar daha yüksek, yaklaşık yüzde 70'ler civarında. Ayrıca iş arayıp istihdam edilenler bizde yine yüzde 50 oranında. Batılı ülkelerde bu oranlar yüksek. Bu
oranları kadın ve genç olarak ayırdığımızda ise daha ağır bir sorunun olduğunu görüyoruz. Kadınlarımızın hem istihdam oranları düşük hem de gençlerimizin işsizlik oranları çok yüksek. Bundan daha önemli, daha ağır sorunumuz ne olabilir ki? Bunun çözümü için hep birlikte kafa yormamız gerekir" şeklinde konuştu.
"İSTİHDAMI ÇÖZMENİN YOLU, EKONOMİYİ GELİŞTİRİP BÜYÜTMEKTİR"
Dinçer, istihdam sorununu çözmenin tek yolunun ülkenin ekonomisini geliştirmek ve büyütmek olduğunu belirterek açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
"Bu kentin ekonomik olarak büyümesini sağlayamazsak bu kentin istihdam sorununu çözemeyiz. Bunun yegane yolu sizlerden geçiyor. Eğer bir kentin halkı girişimci değilse eğer o kent girişimci bir kent niteliğini taşımıyorsa dışardan yapılan desteklerle ekonomik büyümeler sağlanmaz. Ekonomik büyümenin en dinamik unsuru ve çekirdeği insanlar ve kentlerin yönetim yapılarıdır. Eğer ülke düzeyinde yüzde 1'lik bir ekonomik büyümeyi sağlarsak bunun ülkemizde oluşturacağı istihdam kapasitesi yaklaşık 100-120 bin
civarında insandır. Halbuki gelişmiş ülkelerde yüzde 1'lik ekonomik büyüme çok daha büyük oranlardadır. Herkes çok garantili iş peşinde koşuyor. İnsanların, ''Kabiliyetimi geliştireyim, bilgili ve donanımlı olayım ki hangi işletmede olursa olsun iş bulayım'' demek yerine, ''Ben bir yerde garantili, ömür boyu bir iş sahibi olayım'' diye düşünüyor. Bu anlayış da istihdamı önleyen bir etki yaratıyor. Bugün iş arayan insanların yüzde 60'tan fazlası herhangi bir mesleğe sahip görünmüyor. Çok ciddi bir
mesleksizlik sorunu ile karşı karşıyayız. Bütün gençlere belirli bir mesleğe sahip olmalarını öneriyorum."
"EN YÜKSEK PRİM ÖDEYEN SİGORTALI SAYISINA ULAŞILDI"
Geçen yıl yaklaşık 167 bin kişiye meslek öğrettiklerini ve bu insanlardan yaklaşık 37 binini işe yerleştirdiklerini belirten Bakan Dinçer, bu yıl çok daha fazla insanı meslek sahibi yapacaklarını ve işe yerleştireceklerini bildirdi. "2009 yılında 1 milyon 300 bin kişiye istihdam sağladık" diyen Dinçer, bunun Türkiye tarihinde belki de en yüksek oranlardan biri tanesi olduğunu söyledi.
Türkiye'de en yüksek prim ödeyen kayıtlı sigortalı sayısına ulaşıldığını da belirten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, "Yaklaşık 16 milyon insana çıktık. Ekonomimizin en parlak olduğu dönemlerde bile bu rakamlara ulaşılamamıştı. Bu yıl Mardin'e 4 milyon TL mesleki eğitim için kaynak ayırdık. Bir önceki yıl 3 milyon lira civarındaydı. Maalesef mesleki eğitim olarak burada açılan bazı kurslara müracaatlar olmadı ve biz burada yeteri kadar mesleki eğitim veremedik" dedi.