3 Generalin Görevden Alınmasıyla İlgili Tartışmalar Sürüyor
CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin, açığa alınan 3 komutanla ilgili YAŞ'ta verilen terfi ettirilmeme kararı hakkında yürütmeyi durdurduğunu hatırlatarak, "Şimdi hükümetin yapması gereken 3 komutanı terfi ettirmektir
CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin, açığa alınan 3 komutanla ilgili YAŞ'ta verilen terfi ettirilmeme kararı hakkında yürütmeyi durdurduğunu hatırlatarak, "Şimdi hükümetin yapması gereken 3 komutanı terfi ettirmektir. Oylanan anayasa paketi bunu gerektirir. Hükümet, 'Siz Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne giderseniz ben de sizi görevden alırım' dedi. Bunun demokratikleşmeyle, sivilleşmeyle ilgisi yoktur" dedi.
CHP Grup Başkan Vekili Hamzaçebi, Antalya Havalimanı 1. ve 2. Etap Dış Hatlar Terminalleri, CIP, İç Hatlar Terminali ile Mütemmimlerinin İşletme Haklarının Kiralanmak Suretiyle Verilmesine İlişkin İhale'nin 2007 yılında Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) tarafından yapıldığını hatırlattı. İhaleyi kazanan Almanya'da kurulu Fraport ile Türkiye'de kurulu IC İçtaş grubunun oluşturduğu Ortak Girişim tarafından kurulan şirketle DHMİ tarafından sözleşme imzalandığını belirten Hamzaçebi, bu sözleşmenin çok
açık bir şekilde ihale şartnamesine aykırı olduğunu öne sürdü. Kurulan şirkette, havaalanı işletmeciliğinde tecrübeli olan Fraport'un kar payının binde 5 olduğuna işaret eden Hamzaçebi, yerli ortak IC İçtaş'ın uygun bulmadığı hiçbir kararın alınmasının mümkün olmadığını belirtti. Sözleşmeyi imzalayan DHMİ yetkililerinin ihale şartnamesine aykırı davranmak suretiyle ihaleye fesat karıştırdıklarını ve görevlerini kötüye kullandıklarını öne süren Hamzaçebi, bugün DHMİ yetkilileri hakkında savcılığa suç
duyurusunda bulunacağını açıkladı.
Hamzaçebi, basın toplantısının sonunda gazetecilerin sorularını cevapladı. Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'in, CHP'nin 3 generalin görevden alınmasını 'sivil darbe' olarak nitelemesini eleştirerek, 'Sivil irade darbe yapmaz, seçim yapar' ifadelerini kullandığının hatırlatılması üzerine Hamzaçebi, burada yapılan şeyin demokrasiyle, sivilleşmeyle hiçbir ilgisi olmadığını dile getirdi. Asker üzerinden, askere karşı yapılan her işlemin demokratikleşme olarak sunulduğuna, 'Cumhuriyet tarihinde bir ilk
yapıldı' dendiğine işaret eden Hamzaçebi, cumhuriyet tarihinde bir ilkin yapıldığını ve hukuksuz şekilde 3 komutanın açığa alındığını ifade etti. Hamzaçebi şunları söyledi: "Bana bunun hukuki olduğunu söyleyebilecek bir siyasi yok. Ben şuna inanıyorum. Askerler de görevden alınabilir tabii ki. TSK Personel Kanunu, Milli Savunma Bakanı ve İçişleri Bakanı'na, görevi başında kalmasında sakınca bulunan hallerde görevden alma yetkisi vermiştir. Ama görevden almanın gerekçeleri olarak ortaya konulan gerekçeler
gerekçe değildir. Bir hukuki temelden yoksundur bunlar. 'Balyoz davasında bu kişiler var, bu kişiler darbeye teşebbüs etmişler, darbe planlamışlar, o nedenle görevleri başında kalması sakıncalıdır' deniliyor. Balyoz iddianamesi 6 temmuzda savcılığa sunuldu. Bu dava o tarihten beri kamuoyunun gündeminde. Balyoz iddianamesi nedeniyle Yüksek Askeri Şura sürecinin nasıl baskı altına alındığını ve komutan atamasına ilişkin kararların o süreçte gerçekleştiğini unutmayalım. Yeni anayasa paketiyle YAŞ kararlarına
karşı yargı yolu açıldı. Hükümetin beklemediği bir tablo ortaya çıktı. YAŞ'ın terfi ettirmediği komutanlar idari yargıya gittiler. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, görevden alınan 3 komutanın terfi ettirilmemesi işlemiyle ilgili olarak yürütmeyi durdurma kararı verdi. Şimdi idarenin, Silahlı Kuvvetler'in, hükümetin yapması gereken, 3 komutanı terfi ettirmektir. Hukuk devleti bunu gerektirir. Oylanan anayasa paketi bunu gerektirir. Hükümet neyi yaptı. 'Siz Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne giderseniz, ben de
sizi görevden alırım'. Bunun demokratikleşmeyle, sivilleşmeyle hiçbir ilgisi yoktur. Asker üzerinden sivilleşme gibi kavramları demokrasinin özüyle bağdaştıramıyorum."
Hamzaçebi, AK Parti'nin 28 şubat darbesinin ürünü olan bir parti olduğunu öne sürerek, darbelerle hesaplaşmak gibi bir niyeti olsa AK Parti'nin önce 28 şubat ve 27 nisan e-muhtırasıyla hesaplaşması gerektiğini söyledi. Hamzaçebi, "Demokraside sivil irade vardır. Sivil irade herşeye muktedirdir, demokratik olmak kaydıyla" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın, açıklamaları sırasında Yargıtay'ın yeniden yapılandırılmasından söz ettiğine işaret eden Hamzaçebi, Erdoğan'ın, 'Yargıtay'da yeni daireler kurarak oraya da hakim olacağız' demek istediğini öne sürdü.
CHP'de yaşanan kurultay tartışmalarına ilişkin bir soru üzerine ise Hamzaçebi, konunun tamamen Genel Başkan'ın takdirinde olduğunu vurguladı. Genel Başkan'ın partideki eğilimi dikkate alarak bu konuyu değerlendirdiğini söyleyen Hamzaçebi, Kılıçdaroğlu'nun en doğru kararı vereceğini belirtti. Hamzaçebi, "Kurultay yapıldığı takdirde burada hiç kimse bir şey beklemesin. Acaba parçalı bir yapı mı olur, hayır. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun liderliği bir kez daha tescil edilmiş olur. Çalışmak istediği
arkadaşlarla çalışacağı bir tablonun kurultaydan ezici bir çoğunlukla çıkacağı kanaatindeyim" şeklinde konuştu.
CHP Grup Başkan Vekili Hamzaçebi, Antalya Havalimanı 1. ve 2. Etap Dış Hatlar Terminalleri, CIP, İç Hatlar Terminali ile Mütemmimlerinin İşletme Haklarının Kiralanmak Suretiyle Verilmesine İlişkin İhale'nin 2007 yılında Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) tarafından yapıldığını hatırlattı. İhaleyi kazanan Almanya'da kurulu Fraport ile Türkiye'de kurulu IC İçtaş grubunun oluşturduğu Ortak Girişim tarafından kurulan şirketle DHMİ tarafından sözleşme imzalandığını belirten Hamzaçebi, bu sözleşmenin çok
açık bir şekilde ihale şartnamesine aykırı olduğunu öne sürdü. Kurulan şirkette, havaalanı işletmeciliğinde tecrübeli olan Fraport'un kar payının binde 5 olduğuna işaret eden Hamzaçebi, yerli ortak IC İçtaş'ın uygun bulmadığı hiçbir kararın alınmasının mümkün olmadığını belirtti. Sözleşmeyi imzalayan DHMİ yetkililerinin ihale şartnamesine aykırı davranmak suretiyle ihaleye fesat karıştırdıklarını ve görevlerini kötüye kullandıklarını öne süren Hamzaçebi, bugün DHMİ yetkilileri hakkında savcılığa suç
duyurusunda bulunacağını açıkladı.
Hamzaçebi, basın toplantısının sonunda gazetecilerin sorularını cevapladı. Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'in, CHP'nin 3 generalin görevden alınmasını 'sivil darbe' olarak nitelemesini eleştirerek, 'Sivil irade darbe yapmaz, seçim yapar' ifadelerini kullandığının hatırlatılması üzerine Hamzaçebi, burada yapılan şeyin demokrasiyle, sivilleşmeyle hiçbir ilgisi olmadığını dile getirdi. Asker üzerinden, askere karşı yapılan her işlemin demokratikleşme olarak sunulduğuna, 'Cumhuriyet tarihinde bir ilk
yapıldı' dendiğine işaret eden Hamzaçebi, cumhuriyet tarihinde bir ilkin yapıldığını ve hukuksuz şekilde 3 komutanın açığa alındığını ifade etti. Hamzaçebi şunları söyledi: "Bana bunun hukuki olduğunu söyleyebilecek bir siyasi yok. Ben şuna inanıyorum. Askerler de görevden alınabilir tabii ki. TSK Personel Kanunu, Milli Savunma Bakanı ve İçişleri Bakanı'na, görevi başında kalmasında sakınca bulunan hallerde görevden alma yetkisi vermiştir. Ama görevden almanın gerekçeleri olarak ortaya konulan gerekçeler
gerekçe değildir. Bir hukuki temelden yoksundur bunlar. 'Balyoz davasında bu kişiler var, bu kişiler darbeye teşebbüs etmişler, darbe planlamışlar, o nedenle görevleri başında kalması sakıncalıdır' deniliyor. Balyoz iddianamesi 6 temmuzda savcılığa sunuldu. Bu dava o tarihten beri kamuoyunun gündeminde. Balyoz iddianamesi nedeniyle Yüksek Askeri Şura sürecinin nasıl baskı altına alındığını ve komutan atamasına ilişkin kararların o süreçte gerçekleştiğini unutmayalım. Yeni anayasa paketiyle YAŞ kararlarına
karşı yargı yolu açıldı. Hükümetin beklemediği bir tablo ortaya çıktı. YAŞ'ın terfi ettirmediği komutanlar idari yargıya gittiler. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, görevden alınan 3 komutanın terfi ettirilmemesi işlemiyle ilgili olarak yürütmeyi durdurma kararı verdi. Şimdi idarenin, Silahlı Kuvvetler'in, hükümetin yapması gereken, 3 komutanı terfi ettirmektir. Hukuk devleti bunu gerektirir. Oylanan anayasa paketi bunu gerektirir. Hükümet neyi yaptı. 'Siz Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne giderseniz, ben de
sizi görevden alırım'. Bunun demokratikleşmeyle, sivilleşmeyle hiçbir ilgisi yoktur. Asker üzerinden sivilleşme gibi kavramları demokrasinin özüyle bağdaştıramıyorum."
Hamzaçebi, AK Parti'nin 28 şubat darbesinin ürünü olan bir parti olduğunu öne sürerek, darbelerle hesaplaşmak gibi bir niyeti olsa AK Parti'nin önce 28 şubat ve 27 nisan e-muhtırasıyla hesaplaşması gerektiğini söyledi. Hamzaçebi, "Demokraside sivil irade vardır. Sivil irade herşeye muktedirdir, demokratik olmak kaydıyla" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın, açıklamaları sırasında Yargıtay'ın yeniden yapılandırılmasından söz ettiğine işaret eden Hamzaçebi, Erdoğan'ın, 'Yargıtay'da yeni daireler kurarak oraya da hakim olacağız' demek istediğini öne sürdü.
CHP'de yaşanan kurultay tartışmalarına ilişkin bir soru üzerine ise Hamzaçebi, konunun tamamen Genel Başkan'ın takdirinde olduğunu vurguladı. Genel Başkan'ın partideki eğilimi dikkate alarak bu konuyu değerlendirdiğini söyleyen Hamzaçebi, Kılıçdaroğlu'nun en doğru kararı vereceğini belirtti. Hamzaçebi, "Kurultay yapıldığı takdirde burada hiç kimse bir şey beklemesin. Acaba parçalı bir yapı mı olur, hayır. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun liderliği bir kez daha tescil edilmiş olur. Çalışmak istediği
arkadaşlarla çalışacağı bir tablonun kurultaydan ezici bir çoğunlukla çıkacağı kanaatindeyim" şeklinde konuştu.