İş Bankası Bağdat, Erbil, Musul ve Basra'da şube açacak

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Irak pazarına önem verdiklerini belirterek, Bağdat, Erbil, Mus

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Irak pazarına önem verdiklerini belirterek, Bağdat, Erbil, Musul ve Basra'da şube açmayı planladıklarını söyledi.

Türkiye İş Bankası ile Dünya Gazetesi'nin ortaklaşa düzenlediği "Yeni Dönem Yeni Fırsatlar" temalı "İş'le Buluşmalar" isimli toplantı, Denizli Anemon Otel'de yapıldı. Toplantıdan önce Genel Müdür Özince, Denizli Ticaret Odası (DTO) Başkanı Necdet Özer ve Denizli Sanayi Odası (DSO) Başkanı Müjdat Keçeci tarafından, oda üyelerine özel şartlarda kredi kullandırma ve nakit yönetimi ürünlerinden yararlanma imkânı sağlayan kredi protokolü imzalandı. Protokolle krediler, aylık esnek taksit ödemeli ticari kredi şeklinde, azami 36 ay vadeli kullandırılacak. KOBİ'ler ise ilk yılı anapara ödemesiz olmak üzere azami beş yıl vadeli ve özel faiz oranlarıyla yatırım kredisi kullanabilecek. İşyeri ve ticari taşıt kredilerine de özel avantajlar getiren anlaşma kapsamında taksit ödemeli faturalı alışveriş kredisi de kullandırılacak. İhracat desteği de sağlayacak olan protokolle nakit yönetimi ürünleri de seçenek olarak sunuluyor.

Daha sonra geçilen toplantıda ilk konuşmayı yapan Ersin Özince, Irak pazarına önem verdiklerini belirterek Bağdat, Erbil, Musul ve Basra'da şube açmayı planladıklarını söyledi. Reel sektöre destek olmaya devam edeceklerini dile getiren Özince, "Denizlili müteşebbisleri desteklemek, ihracatlarını arttırmak için buradayız. Finansal sorunları çözmek için yanınızdayız." dedi.

Denizli iş dünyası olarak son dönemde önemli ekonomik sıkıntılar yaşadıklarını ifade eden DTO Başkanı Özer ise, "Denizli, girişimci ruhuyla istihdam sağlayan, üreten ve ürettiğini dünyanın en gelişmiş ülkelerine pazarlayan, bu özelliğinden dolayı da küresel krizden en fazla etkilenen illerin başında gelmiştir. İstihdam dostu olan ve ilçelerine kadar yayılmış üretim hatlarıyla faaliyet gösteren Denizli sanayisi, geçirdiğimiz bu dönem sonunda duraklamış ve ilave olarak teşvikteki yanlış uygulamaların etkisiyle bazı firmalarımız ne yazık ki kapanmıştır." şeklinde konuştu. Küresel krizden önce Denizli'de hemen hemen bütün bankaların şube açtığı, krediler dağıttığı, hattâ bazı işadamlarının yeni yatırımlara teşvik edilerek ikna edildiğinin görüldüğüne işaret eden Özer, "En küçük bir sıkıntıda ise bankaların tavrının hemen değiştiği, işin kötüsü varlıkları borçlarını ödeyebilecek durumdaki firmaların üzerine gidildiği, iradeleri dışında iflasa sürüklendikleri de bir gerçektir. O sıkıntılı dönemde bazı bankaların telaşa kapılarak kredileri geri çağırması, limitlerin daraltılması, yeterli teminat olmasına rağmen ek teminatlar istenmesi, hattâ kredi iptalleri gibi uygulamalar nedeniyle günümüzde bankaların ticari kredileriyle yatırım yapmanın yürek ister hale geldiğini görmekteyiz." dedi. Krizin geride kaldığını, farklı proje ve yatırımlarla reel sektörün güçlenerek hayatını devam ettirdiğini vurgulayan Necdet Özer, "Oysa kriz döneminde de finans kesimi reel sektöre güven duyabilmiş olsaydı, hem yılların birikimi olan firmalarımız ayakta kalacak hem de ekonomik anlamda dünyada bugünkünden daha iyi bir yerde olabilecektik." ifadelerini kullandı.

Üretim ve ihracatın Denizli için bir tutku olduğunu ifade eden Özer, şunları söyledi: "Yerli üretimde girdi ve ara malı yerine ithal malların kullanılması, bizde gelecek endişesi yaratmaktadır. Yerli üretimin artmasını sağlayacak ve bu endişelerimizi giderecek çözüm, yine finans ve reel sektörün birlikteliğinden doğacaktır. Bize göre köklü çözümlerden biri de Denizli ve Anadolu'nun diğer illerindeki firmaların yüzde 99'unun KOBİ olduğunu bilmekten geçmektedir. KOBİ'ler, yatırımlarında ihtiyaç duydukları uzun ve orta vadeli finansman ihtiyaçlarının karşılanması için doğrudan tasarruf sahiplerinden borçlanabilmeli, sermaye piyasalarında hisse senedi ve tahvil satabilmelidir. Bu mekanizma vakit geçirilmeden kurulmalı, devlet tarafından ve finans kesiminin de desteğiyle bir an önce işler hale getirilmelidir. Kısacası KOBİ borsası en kısa zamanda kurulmalıdır. KOBİ'ler tahvil ve hisse senetlerini satabilmeli ve bu piyasa, daha çok tahvil ağırlıklı olmalıdır. Bankalarımız da tahvil ikraz işlemlerinden para kazanmaya yönelmelidir."

Denizli Valisi Yavuz Erkmen de ilin geçen yıl haksız eleştiriler aldığını belirterek, "Türkiye'nin genelinde ne sıkıntı varsa, Denizli'de de o vardı. Önemli olan, geleceğe umutlu bakmaktır. Bu şekilde bakılıyorsa ufkumuz açık demektir." diye konuştu. Vali Erkmen, bankalar tarafından yapılandırma konusunun bir an önce halledilmesini, âtıl durumda işletme kalmamasını, bir an önce üretime geçmelerini arzu ettiklerini kaydetti.