Bakanlar Kurulu Açıklaması (1)

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, kamuoyunda "Kırmızı Kitap" olarak anılan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin Bakanlar Kurulu'nda kabul edildiğini bildirdi

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, kamuoyunda "Kırmızı Kitap" olarak anılan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin Bakanlar Kurulu'nda kabul edildiğini bildirdi. Çiçek, irtica gibi hukuken tanımlanması mümkün olmayan kavramların bu metnin içinde olmadığını belirterek, "Toplumda yeni kamplaşmalara, kutuplaşmalara, suçlamalara meydan verecek ve içini herkesin kendisine göre doldurduğu kavramlar bu metinde yok" dedi.
Başbakan Yardımcısı Çiçek, Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin (MGSB) kabul edildiğini açıkladı. Çiçek, Anayasa'nın 117 ve 118. maddesinin MGSB'nin hazırlanmasıyla ilgili bir kısım hükümleri ihtiva ettiğini hatırlattı. Bir ülkede milli güvenliğin sağlanmasından TBMM'ye karşı Bakanlar Kurulu'nun sorumlu olduğunu belirten Çiçek, "Bu siyasetin belirlenmesi, tespiti, uygulanması doğrudan doğruya hükümetin uhdesindedir. Ancak bu belge hazırlanırken
bir kısım merhalelerden geçmesi gerekiyor. Sizin de yazılarınıza intikal ettirdiğiniz gibi evla Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ilgili kurumlardan görüşler alıyor. Bunlar üzerinde değerlendirmeler yapıyor. Daha sonra taslak metin ilgili kurum ve kuruluşlara gönderiliyor, bir defa daha değerlendirme yapılıyor. Son nihai metin ortaya çıktıktan sonra da Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı'na getiriliyor. Geçtiğimiz Milli Güvenlik Kurulu Toplantısında bu metin kabul edildi ve hükümete tavsiye edilmişti.
Bugün yaptığımız toplantıda, bu Siyaset Belgesi değerlendirildi ve kabul edildi. Bundan sonra diğer belgelerin hazırlanması ve buradaki hedefler doğrultusunda çalışma yapılması karara bağlanmış oldu" şeklinde konuştu.
Bakan Çiçek, yeni belgede, soğuk savaş sonrası dönemde uluslararası alanda meydana gelen gelişmeler dikkate alınmak suretiyle Türkiye'nin ülkemizin bugün ve gelecekte karşılaşabileceği güvenlik sorunlarının kapsamlı şekilde değerlendirildiğini ve milli güvenlik siyasetinin esaslarının kabul edildiğini söyledi. Çiçek, şöyle konuştu:
"Bu değerlendirmede, geleneksel güvenlik sorunlarının yanı sıra, kamu düzeni ve güvenliği, enerji arzı güvenliği, gıda ve su güvenliği, sanal ortam güvenliği, afetler ve kamu sağlığına ilişkin riskler, gibi sorun alanları da yer almaktadır. Diğer taraftan ülke yararına kullanılabilecek imkan ve fırsatlar da göz önünde bulundurulmaktadır. Vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğini esas alan bir yaklaşımla yanında temel hak ve özgürlüklerin kullanımının kolaylaştırılması da dikkate alınmıştır. Uluslararası
alanda güvenliğimizi sağlama konusunda çok boyutlu ve ön alıcı bar yaklaşım benimsenmiş, uluslararası barış ve istikrara katkıda bulunulması hususu bu metinde yer almıştır. Kabul edilen metnin özü de burada sözü edilen hususlardır."

İRTİCA'NIN MGSB'DEN ÇIKARTILMASI
Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Çiçek, 'Daha önceki MGSB'de irtica gibi soyut kavramlar vardı. Yeni belgede daha farklı tanımlamalar yer alacağı söylenmişti. Bununla ilgili çerçeve nasıl çizildi?' sorusu üzerine, şunları kaydetti:
"Hukuken tanımlanması mümkün olmayan kavramlar bu metnin içinde yoktur. Bir şeyi tanımlayamıyorsanız o, tam tersine milli güvenlik siyasetine de zarar verir. İnsanlar birbirlerini yerli yersiz suçluyorlar. Halbuki bu siyaset belgesinin özünde toplumun huzur ve refahı, ülkenin güvenliği gözetilmektedir. Bu çerçeveye zarar verecek lüzumsuz tartışmalara da kapı aralamamak gerekir. Ülkenin huzurunu, güvenliğini bozacak her türlü tehdide karşı zaten devletin elinde yasal imkan da var, gücü de var, yeteri
kadar tecrübesi de vardır. İrtica kavramı hep konuşulmuştur ama bu bir siyasi suçlama aracı olarak konuşulmuştur. Geriye dönük hiçbir metinde de bunun ne olduğuyla ilgili yazılı bir tarif de söz konusu değil. Toplumda yeni kamplaşmalara, kutuplaşmalara, suçlamalara meydan verecek ve içini herkesin kendisine göre doldurduğu kavramlar bu metinde yok. Son derece kendi içinde tutarlı, dünyadaki benzeri belgelerdeki içeriğe sahip, Türkiye'nin geriye dönük tecrübesini de yansıtan bir metindir. Türkiye'de ilk
hazırlanan metin 11 sayfadır, sonradan adeta ansiklopedik bir sayfa adedine kavuşmuştur. Bunlar doğru şeyler değil. Yerli yerine oturan bir metin, onu söyleyeyim."
Bundan önceki MGSB'lerinden farklı olarak Türkiye'nin komşularından gelebilecek tehditlere ilişkin nasıl bir güvenlik perspektifi oluşturulduğunun sorulması üzerine ise Çiçek, konunun içeriğine ilişkin ayrıntı vermeyeceğini söyledi. Bu belgenin dünyadaki değişimlere bağlı olarak 5 yılda bir yenilendiğini hatırlatan Çiçek, devletin güvenliği açısından ortaya bir vizyon koymak gerektiğini söyledi. Çiçek, "İster konu olarak ister sorunlar olarak bunlar burada zikredilmiştir. Onun dışındakiler içeriğiyle
ilgilidir. İçeriği de açıklanacak bilgiler değildir. Bu genel çerçevedir, hazırlanacak başka strateji belgeleri de var. Her bakanlık kendi yönünden bunları hazırlayacaktır" dedi.
MGSB hazırlık sürecinde, 'devlet artık kendi milletini tehdit olarak görmemelidir' şeklindeki yorumların hatırlatılması ve nihai belgede bunun sağlanıp sağlanmadığının sorulması üzerine Çiçek, "Devletin sahibi millettir, kendi milletini tehdit olarak gören bir devlet olamaz. O dışarıdan bir algılamadır. Bu metinler herkes tarafından bilinmediği için farklı değerlendirmeler yapılıyor. Ama neticede bugün hazırlanan belge ülkenin güvenliğini sağlamak, milli menfaatine olan hususlarla ilgili genel ilkeleri
belirlemekten ibarettir. Milleti tehdit olarak gören bir anlayış zaten bu belgenin içinde skgibi sorun alanları da yer almaktaöz konusu olamaz. Tersine bu belge, milletin daha rahat, huzur içinde, refah içinde, daha güvenli bir ortamda yaşamasını temin etmekle ilgili düzenlemelerdir. Meseleye öyle bakmak lazım. Geriye de takılmanın anlamı yok. Biz geleceğe bakalım" diye konuştu.
Çiçek, MGSB'nin kaç sayfa olduğunun sorulması üzerine de, sayfa sayısı ile belgenin içeriğinin ve öneminin değerlendirilemeyeceğini belirterek, çok özenle hazırlanmış bir metin olduğunu söyledi.