Tarihi Nato Zirvesi Yarın Başlıyor Lizbon
Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başkanlığında, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün de bulunduğu bir heyetle temsil edileceği iki günlük NATO zirvesi, Portekiz'in başkenti Lizbon'da yarın başlıyor.
Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başkanlığında, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün de bulunduğu bir heyetle temsil edileceği iki günlük NATO zirvesi, Portekiz'in başkenti Lizbon'da yarın başlıyor.
Türkiye'yi çok yakından ilgilendiren konularda kararlar alınmasının beklendiği, 28 ülkenin devlet veya hükümet başkanları ile Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev, Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un da katılacağı zirvede NATO, Soğuk Savaş döneminin son bulmasından bu yana dünyadaki köklü değişlikliklere, yeni tehditlere karşı en önemli stratejik değişiklikleri planlıyor.
NATO'nun 2009 Nisan ayında Strasbourg-Kehl zirvesinde ortaya atılan, eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright'ın başkanlığını yaptığı bir çalışma grubu tarafından hazırlanan ve üç kez üzerinde değişiklikler yapılan NATO'nun gelecek 10-15 yıllık yol haritasını belirleyecek Stratejik Konseptin Lizbon'daki zirvede kabul edilmesi öngörülüyor.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, NATO'nun 1999 yılında belirlediği komuta yapısı ve stratejisini yeni tehditlere göre değiştirerek güncelleştirmek istediği yeni Stratejik Konseptte Türkiye'yi yakından ilgilendiren, diğerlerine nazaran daha önem arz eden iki husus bulunuyor. ABD'nin Avrupa'ya yerleştirmek istediği füze savunma sistemlerinden birinin Türkiye'ye kurulması öngörülürken, Türkiye'nin şart koyduğu açık tehdit belirtilmemesiyle ilgili talebin NATO üyesi diğer ülkelerce olumlu karşılandığı belirtiliyor. Ancak, füze savunma sisteminin kurulacağı ülkelerde komuta-kontrol yetkisinin nasıl düzenleneceği konusunda henüz mutabakat bulunmuyor.
-GÜL'DEN NATO ÜYELERİNE ÇAĞRI-
İkinci ve oldukça önemli olarak vurgulanan diğer husus ise NATO-AB işbirliğinde atılacak yeni adımlar. NATO ile ortak veya az da olsa tek başına harekatlar yapan Avrupa Güvenlik Savunma Politikasına (AGSP) AB üyesi olmayan, ancak NATO üyesi olan Norveç'in dahil olmasına rağmen Türkiye'nin alınmamasından kaynaklanan sorunların altını çizen diplomatik kaynaklar, AB üyesi Kıbrıs Rum kesiminin arada bulunmasından dolayı iki tarafın (AGSP'de Kıbrıs Rum kesimi, NATO'da Türkiye) birbirini veto ettiğini ve NATO-AB ilişkilerinin istenilen boyutta yürüyemediğini belirtiyor. NATO Genel Sekreteri Andres Fogh Rasmussen'in geçen ay Ankara'ya yaptığı ziyaretin temelinde bu konu yatarken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Lizbon zirvesi öncesinde NATO üyesi ülkelerin devlet başkanlarına gönderdiği mektupta da bu konuya özellikle atıfta bulunduğu söyleniyor.
Cumhurbaşkanı Gül'ün mektupta "AB üyesi olmayan NATO üyesi ülkelerin meşru endişelerinin dikkate alınması" çağrısında bulunduğu öğrenilirken, gerek askeri gücü, gerekse NATO'ya verdiği katkılardan dolayı önemli bir konumda bulunan Türkiye'nin endişelerine Lizbon'daki zirvede cevap verecek bir alternatifin bulunacağı tahmin ediliyor.
Bu arada, NATO-Rusya ilişkileri 19-20 Kasımdaki zirvede diğer önemli konu başlığı olacak. 2008 Ağustos ayındaki Gürcistan savaşı sonrasında dondurulmuş gibi gözüken NATO-Rusya ilişkilerine yeni bir hız verilmesi öngörülürken, yeni Stratejik Konseptte "NATO'nun Rusya'yı bir rakip değil, bir dost olarak görmesinin geri dönüşü olmayacak bir yolda ilerlediğine" atıfta bulunması bekleniyor.
Lizbon zirvesinde ayrıca NATO'nun Uluslararası Güvenlik Destek Gücünün (ISAF) Afganistan'dan geri çekilme programının da belirlenmesi öngörülüyor. NATO üyeleri 2011 Temmuz ayından itibaren parça parça geri çekilmeye başlamayı öngörürken, Afganistan'daki askeri misyonun 2014 yılı sonunda tamamlanmış olması hedefleniyor. Afganistan'da 1790 askeri bulunan Türkiye de NATO'nun belirleyeceği takvime göre askeri sayısını azaltmaya başlayacak.
18.11.2010 10:58:30
Türkiye'yi çok yakından ilgilendiren konularda kararlar alınmasının beklendiği, 28 ülkenin devlet veya hükümet başkanları ile Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev, Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un da katılacağı zirvede NATO, Soğuk Savaş döneminin son bulmasından bu yana dünyadaki köklü değişlikliklere, yeni tehditlere karşı en önemli stratejik değişiklikleri planlıyor.
NATO'nun 2009 Nisan ayında Strasbourg-Kehl zirvesinde ortaya atılan, eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright'ın başkanlığını yaptığı bir çalışma grubu tarafından hazırlanan ve üç kez üzerinde değişiklikler yapılan NATO'nun gelecek 10-15 yıllık yol haritasını belirleyecek Stratejik Konseptin Lizbon'daki zirvede kabul edilmesi öngörülüyor.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, NATO'nun 1999 yılında belirlediği komuta yapısı ve stratejisini yeni tehditlere göre değiştirerek güncelleştirmek istediği yeni Stratejik Konseptte Türkiye'yi yakından ilgilendiren, diğerlerine nazaran daha önem arz eden iki husus bulunuyor. ABD'nin Avrupa'ya yerleştirmek istediği füze savunma sistemlerinden birinin Türkiye'ye kurulması öngörülürken, Türkiye'nin şart koyduğu açık tehdit belirtilmemesiyle ilgili talebin NATO üyesi diğer ülkelerce olumlu karşılandığı belirtiliyor. Ancak, füze savunma sisteminin kurulacağı ülkelerde komuta-kontrol yetkisinin nasıl düzenleneceği konusunda henüz mutabakat bulunmuyor.
-GÜL'DEN NATO ÜYELERİNE ÇAĞRI-
İkinci ve oldukça önemli olarak vurgulanan diğer husus ise NATO-AB işbirliğinde atılacak yeni adımlar. NATO ile ortak veya az da olsa tek başına harekatlar yapan Avrupa Güvenlik Savunma Politikasına (AGSP) AB üyesi olmayan, ancak NATO üyesi olan Norveç'in dahil olmasına rağmen Türkiye'nin alınmamasından kaynaklanan sorunların altını çizen diplomatik kaynaklar, AB üyesi Kıbrıs Rum kesiminin arada bulunmasından dolayı iki tarafın (AGSP'de Kıbrıs Rum kesimi, NATO'da Türkiye) birbirini veto ettiğini ve NATO-AB ilişkilerinin istenilen boyutta yürüyemediğini belirtiyor. NATO Genel Sekreteri Andres Fogh Rasmussen'in geçen ay Ankara'ya yaptığı ziyaretin temelinde bu konu yatarken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Lizbon zirvesi öncesinde NATO üyesi ülkelerin devlet başkanlarına gönderdiği mektupta da bu konuya özellikle atıfta bulunduğu söyleniyor.
Cumhurbaşkanı Gül'ün mektupta "AB üyesi olmayan NATO üyesi ülkelerin meşru endişelerinin dikkate alınması" çağrısında bulunduğu öğrenilirken, gerek askeri gücü, gerekse NATO'ya verdiği katkılardan dolayı önemli bir konumda bulunan Türkiye'nin endişelerine Lizbon'daki zirvede cevap verecek bir alternatifin bulunacağı tahmin ediliyor.
Bu arada, NATO-Rusya ilişkileri 19-20 Kasımdaki zirvede diğer önemli konu başlığı olacak. 2008 Ağustos ayındaki Gürcistan savaşı sonrasında dondurulmuş gibi gözüken NATO-Rusya ilişkilerine yeni bir hız verilmesi öngörülürken, yeni Stratejik Konseptte "NATO'nun Rusya'yı bir rakip değil, bir dost olarak görmesinin geri dönüşü olmayacak bir yolda ilerlediğine" atıfta bulunması bekleniyor.
Lizbon zirvesinde ayrıca NATO'nun Uluslararası Güvenlik Destek Gücünün (ISAF) Afganistan'dan geri çekilme programının da belirlenmesi öngörülüyor. NATO üyeleri 2011 Temmuz ayından itibaren parça parça geri çekilmeye başlamayı öngörürken, Afganistan'daki askeri misyonun 2014 yılı sonunda tamamlanmış olması hedefleniyor. Afganistan'da 1790 askeri bulunan Türkiye de NATO'nun belirleyeceği takvime göre askeri sayısını azaltmaya başlayacak.
18.11.2010 10:58:30