Yaş mağduru: Bir gün bile olsa üniformamla nöbet tutmayı istiyorum

Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararıyla ordudan ihraç edilen askerler, referandum sonrası Anayasa'da yapılan değişikliklerle birlikte harekete geçti. Hüküm

Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararıyla ordudan ihraç edilen askerler, referandum sonrası Anayasa'da yapılan değişikliklerle birlikte harekete geçti. Hükümet'in son çalışmasını umut verici ancak yetersiz bulan YAŞ mağdurları, Meclis'te yapılacak bir düzenlemeyle haklarının iade edilmesini istedi.

Yaş mağduru 154 subay ve astsubay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) nezdinde Mili Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'na dava açtı. Müvekkilleri adına dava sürecini başlatan Katar Hukuk Bürosu sahibi Mehmet Katar, 23 Eylül 2010 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Anayasa değişikliği ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) her türlü ilişiği kesme kararlarına karşı yargı yolunun açıldığını hatırlattı.

Bu çerçevede 154 subay ve astsubayla ilgili dava sürecini başlattıklarını anlatan Katar, "Tüm bu talepler, müvekkillerimizin YAŞ kararıyla ordudan ve görevlerinden nasıl haksız ayrıldığını yapılacak olan yargılamada açıkça ortalığa çıkarılması için yapılmıştır. " şeklinde konuştu.

1981 yılında İstanbul'daki 15. Füze Üs Komutanlığı'nda başladığı görevinden Astsubay Üstçavuş rütbesinde iken1988 yılında ihraç edildiğini belirten Zübeyri Tufan, ihraç dönemi ve yaşadıklarını anlattı. Şubat ayında görev emriyle geldiği Ankara Etimesgut Hava İkmal Bakım Komutanlığı'nda beklemediği bir şekilde sorguya alındığını belirten Zübeyri Tufan, "Bütün pencereleri tahtalar çakılarak kapatılmış. 24 saat tepende ışık var. İstedikleri ifadeyi vermeyince yatağını alıyorlar senden. Kravatını, kemerini, ayakkabı bağcığını hepsini söküp alıyorlar. Bunu de erlere yaptırıyorlar. " diye konuştu.

Emir verdikleri erlerin yaptığı bu muamelenin onur kırıcı olduğunu anlatan Zübeyri Tufan, hiçbir sebep yokken Hava Kuvvetleri Komutanı'nın emriyle, "Siz irtica ile suçlandınız, bununla ilgili savunmanızı yapın." diye emir geldiğini anlattı. Verdikleri savunmadan 10 dakika sonra "Savunmanız yeterli görülmemiştir, 28 gün oda hapsiyle tecziye edildiniz" cevabının geldiğini aktaran Zübeyri, "Ortada herhangi bir delil yok. Neye göre beni orada tecziye ediyorsunuz? Bir de nezarethane gibi odanın kapısını kilitliyorlar ve sen orada kaderinizi bekliyorsunuz. Görevli diye gidiyoruz orada sorguya giriyoruz." ifadelerini kullandı.

'AİLENİN ÖNÜNDE TECAVÜZ EDERİZ' TEHDİDİYLE İFADE ALDILAR'

On gün oda hapsinde bekletildikten sonra gözü kapalı olarak yeniden sorgu odasına götürüldüğünü ifade eden Tufan, sorguda babasının ismi olan Huzeyfe'yi neden oğluna verdiğinin uzun süre sorgulandığını belirtti. Sorgusunda, 12 Eylül sonrası Mamak Cezaevi'nde yapılan işkencelerin hatırlatıldığını belirten Tufan, "Bana, '12 Eylül'de Mamak cezaevinde getiriyorlardı ailelerini, önünde tecavüz ediyorlardı. O şekilde konuşturmaya çalışıyorduk. İster misin böyle bir şeyi?' dediler. Bizim o andaki halet-i ruhiyemizi düşünebiliyor musunuz?" dedi.

Katıldığı kokteylli toplantılarda alkollü içecek tüketmediği için 'dinci' yaftası takıldığını belirten Tufan, "Ben alkolü sevmediğimi, sporcu bir insan olduğumu söyledim. Ama kabul etmek istemediler. Israrla bir etiket yapıştırmak istediler. 'Sen dininden dolayı bunu yapmıyorsun' dediler. Dinimden dolayı da olsa bir Müslüman askerin içki içmemesi kadar doğal bir şey var mı?" şeklinde konuştu.

Kendisine sorguda işkence yapan ve ailesinin gözü önünde tecavüz etmekle tehdit edenler hakkında da ayrıca dava açacağını aktarın Tufan, şöyle konuştu: "O günkü durumda Hava Kuvvetleri'nde kimlerin görevli olduğu vardır. Biz onlarla ilgili dava da mutlaka açacağız. Bunlar benim silah arkadaşım. Bir savaş olmuş olsa cephede omuz omuza savaşacağım kişi bana işkence yapıyor. Onlarla ilgili haklarımızı da arayacağız. "

Öncelikli amaçlarının özlük haklarının geri verilmesi yönünde olacağını kaydeden Tufan, "Silahımız, silahlı kuvvetler kartımız, hepsini tekrar alalım. Onur tazminatımızı alalım. Daha sonra da benim yine hayalimdir; bir gün dahi olsa resmi üniforma ile nöbet tutmak istiyorum. Biz Silahlı Kuvvetlerimize kırgın değiliz. Kırgınlığımız bizi bu şekle sokan içerideki zihniyeti bozuk insanlaradır." diye konuştu. Tufan, "Varsa bir suçum mahkemeye versinler, mahkemede ben savunmamı yapayım. Suçlu gördüğü yerde ordudan atacaksa ordudan atsın, hapse atacaksa hapse atsın. " dedi.

"AYİM KUZUNUN KURDA TESLİM EDİLMESİ DEMEK OLUR"

Anayasa değişikliğinin ardından Hükümet tarafından hazırlanan uyum yasasının kendileri için umut olduğunu anlatan Tufan, "Şimdiye kadar bütün kapılar bize kapalıydı, duvar gibiydi. Hiçbir sorgu sual alınmadan atılıyorsunuz ve mahkemede hakkınızı arayamıyorsunuz. " diye konuştu.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne (AYİM) haklarının iadesi için başvuruda bulunduklarını aktaran Zübeyri Tufan, yapısı gereği ast-üst ilişkisi içinde olan AYİM'den haklarının iadesi yönünde bir karar çıkmasını beklemediklerini ifade etti.

Meclis'in bir uyum yasası çalışmasıyla haklarının tek seferde iade edilmesini isteyen Tufan, "Zaten 22 yıl çektiğimiz ızdırap, ailelerimizle ilgili olsun, dostlarımızla ilgili olsun ve suçlamalarla ilgili olsun. Etrafındakilere bunu anlatamıyorsun. 'Acaba sen ne yaptın ki buradan atıldın' diyorlar. Türk Silahlı Kuvvetleri bizim için onur kaynağıydı." şeklinde konuştu.