Milyonlarca Müslüman Kabe'de Buluştu
Arafat Vakfesi öncesindeki son cuma gününde Kabe ve civardaki Mekke sokaklarını dolduran 3 milyon Müslüman, namaz kılıp tavafa başladı.
Bu yıl hacı sayısının artması ile birlikte Mekke'de müthiş bir kalabalık ve coşkulu bir hac dönemi yaşanıyor. Pazartesi Arafat Ovası'nda gerçekleşecek büyük buluşma öncesinde, mahşeri kalabalık son cuma namazı için Kabe-i Muazzama'da bir araya geldi. Mekke'ye şimdiye kadar gelen 4 milyon hacı adayından 3 milyonu, cuma namazını Kabe ve civarındaki sokaklarda ve tünellerde eda etti. Kabe'de en yüksek derecenin olduğu sürekli hatim okunan 'Hicri İsmail' bölümünde namaz kılmak için ise Müslümanlar
birbirleriyle yarıştı.
Afrika, Asya, Avrupa ve Amerika kıtasından rengarenk elbiseler, farklı dil ve kültürlerdeki milyonlarca Müslüman tek bir cihete yöneldi. Allahü Teala'nın, "Dünyadaki evim" dediği Beytullah'a yüz süren müminler, burada olmaktan dolayı kendilerini çok şanslı kabul ediyor. Peygamberler Tarihi'nde, Nuh Tufanı'ndan sonra Allahü Teala, Hazreti İbrahim'e Kabe-i Muazzama'yı yapmasını emrediyor. İbrahim Aleyhisselam Beytullah'ın inşasını bitirdikten sonra, insanları bu kutlu mekana davet edilmesi emrediliyor.
Bugün Suud kralının sarayının bulunduğu hemen yakındaki Kubeys Dağı'na çıkan İbrahim Aleyhisselam, emri yerine getirip davet de bulunuyor. Ancak bir taraftan da sesinin kaç tane insana ulaşacağını düşünüyor. Bu sırada, Allahü Teala, 'Sen davetini yap, biz senin sesini duyururuz' buyuruyor. İşte bu çağrı sebebiyle hangi Müslüman'ın ne zaman, kaç defa Kabe'ye geleceği bu çağrının yapıldığı zaman belirlendi. Bu çağrıya, 'Lebbeyk Allahümle Lebbeyk' diye cevap veren Müslüman ruhlardan, "İnnel hamde vel
niğmete lekevel mülk" kısmını söyleyebilenler, Kabe'yi tavafa ve hacı olmayı hak etti. Mekke'ye gelip Kabe-yi tavaf edemeyenler, tavaf edip Arafat'a çıkamadıkları için hacı olamayanlar bile bulunuyor. İşte Kabe'nin duvarına ulaşmak azmi, ulaşıldığında gözyaşlarına boğulmak, bu kutlu davete muhatap olma ayrıcalığından ve kabulünden kaynaklanıyor.
Cuma namazı için milyonlarca Müslüman bir gece önceden Kabe'ye gelmeye başladı. Müslümanlar sabaha kadar bir taraftan tavaflarını yaparken, diğer taraftan da cuma namazı için kabe içerisine yer tutmaya çalıştı. Kabe'nin etrafındaki sokaklar, alışveriş merkezleri, hatta yayalar için yapılan tüneller bir anda seccadelerle donatılıp mescid oldu. Tarihinin en kalabalık haccının yaşandığı hicri 1431 yılının Zilhicce ayında, Arafat öncesindeki son cumada kayıtlara geçebilecek büyüklükteki bir kalabalık, huşu
ile namazını eda edip tavaflarına devam etti. Pazartesi günü Arafat'ta olacak olan hacılar, her geçen saat artan kalabalık ile hayatlarında görebilecekleri en fazla Müslüman'ı kırmadan, incitmeden bu önemli ibadeti yerine getirmeye çalışıyor. Hac için yapılan dualarda belirtilen, "Bu haccı kabul eyle ve bana kolay kıl" temennisinin ne kadar önemli olduğu, son günler yaklaşıp kalabalık arttıkça anlaşılıyor. Bayram'da şeytan taşlayıp şükür kurbanları keserek veda tavafını yapacak olan Müslümanlar hacı
olacak.
Cuma namazı sonrasında Mekke'nin zenginleri ve önde gelenleri bol bol su ve yiyecek ikramında bulundu. Gece Harem-i Şerif'in etrafında konaklayanlar için bu ikramlar büyük önem arz ediyor.
Öte yandan, trafik çok sıkıştığı için hacılar Kabe'ye yürüyerek gidip geldi.
birbirleriyle yarıştı.
Afrika, Asya, Avrupa ve Amerika kıtasından rengarenk elbiseler, farklı dil ve kültürlerdeki milyonlarca Müslüman tek bir cihete yöneldi. Allahü Teala'nın, "Dünyadaki evim" dediği Beytullah'a yüz süren müminler, burada olmaktan dolayı kendilerini çok şanslı kabul ediyor. Peygamberler Tarihi'nde, Nuh Tufanı'ndan sonra Allahü Teala, Hazreti İbrahim'e Kabe-i Muazzama'yı yapmasını emrediyor. İbrahim Aleyhisselam Beytullah'ın inşasını bitirdikten sonra, insanları bu kutlu mekana davet edilmesi emrediliyor.
Bugün Suud kralının sarayının bulunduğu hemen yakındaki Kubeys Dağı'na çıkan İbrahim Aleyhisselam, emri yerine getirip davet de bulunuyor. Ancak bir taraftan da sesinin kaç tane insana ulaşacağını düşünüyor. Bu sırada, Allahü Teala, 'Sen davetini yap, biz senin sesini duyururuz' buyuruyor. İşte bu çağrı sebebiyle hangi Müslüman'ın ne zaman, kaç defa Kabe'ye geleceği bu çağrının yapıldığı zaman belirlendi. Bu çağrıya, 'Lebbeyk Allahümle Lebbeyk' diye cevap veren Müslüman ruhlardan, "İnnel hamde vel
niğmete lekevel mülk" kısmını söyleyebilenler, Kabe'yi tavafa ve hacı olmayı hak etti. Mekke'ye gelip Kabe-yi tavaf edemeyenler, tavaf edip Arafat'a çıkamadıkları için hacı olamayanlar bile bulunuyor. İşte Kabe'nin duvarına ulaşmak azmi, ulaşıldığında gözyaşlarına boğulmak, bu kutlu davete muhatap olma ayrıcalığından ve kabulünden kaynaklanıyor.
Cuma namazı için milyonlarca Müslüman bir gece önceden Kabe'ye gelmeye başladı. Müslümanlar sabaha kadar bir taraftan tavaflarını yaparken, diğer taraftan da cuma namazı için kabe içerisine yer tutmaya çalıştı. Kabe'nin etrafındaki sokaklar, alışveriş merkezleri, hatta yayalar için yapılan tüneller bir anda seccadelerle donatılıp mescid oldu. Tarihinin en kalabalık haccının yaşandığı hicri 1431 yılının Zilhicce ayında, Arafat öncesindeki son cumada kayıtlara geçebilecek büyüklükteki bir kalabalık, huşu
ile namazını eda edip tavaflarına devam etti. Pazartesi günü Arafat'ta olacak olan hacılar, her geçen saat artan kalabalık ile hayatlarında görebilecekleri en fazla Müslüman'ı kırmadan, incitmeden bu önemli ibadeti yerine getirmeye çalışıyor. Hac için yapılan dualarda belirtilen, "Bu haccı kabul eyle ve bana kolay kıl" temennisinin ne kadar önemli olduğu, son günler yaklaşıp kalabalık arttıkça anlaşılıyor. Bayram'da şeytan taşlayıp şükür kurbanları keserek veda tavafını yapacak olan Müslümanlar hacı
olacak.
Cuma namazı sonrasında Mekke'nin zenginleri ve önde gelenleri bol bol su ve yiyecek ikramında bulundu. Gece Harem-i Şerif'in etrafında konaklayanlar için bu ikramlar büyük önem arz ediyor.
Öte yandan, trafik çok sıkıştığı için hacılar Kabe'ye yürüyerek gidip geldi.