Niyazi-i Misri Uluslararası Sempozyumu İstanbul'da Başladı
Malatya Belediyesi ve TÜRKKAD ile ortaklaşa düzenlenen, İnönü Üniversitesinin katkı sunduğu İstanbul ve Malatya'da düzenlenecek olan Niyazi-i Misri Uluslararası Sempozyumun ilk ayağı İstanbul Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi'nde başladı
Malatya Belediyesi ve TÜRKKAD ile ortaklaşa düzenlenen, İnönü Üniversitesinin katkı sunduğu İstanbul ve Malatya'da düzenlenecek olan Niyazi-i Misri Uluslararası Sempozyumun ilk ayağı İstanbul Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi'nde başladı.
Niyazi-i Misri Uluslararası Sempozyumun Kültür Bakanlığı Müsteşarı İsmet Yılmaz, Balıkesir Milletvekili Cemal Öztaylan, Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Malatya İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sami Er, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, Trük Kadınları Kültür Derneği TÜRKKAD Genel Başkanı Emine Bağlı, TÜRKKAD İstanbul İl Başkanı Cemalnur Sarbut, Dünya Ehli Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, çok sayıda araştırmacı-yazar ve bilim adamları ile akademisyenler katıldı.
TURKKAD Genel Başkanı Emine Bağlı konuştu. TÜRKKAD'ın 45. Yılında Uluslar arası bir sempozyuma daha imza attığını belirterek, bu sempozyumda emeği geçen başta Malatya Belediyesi olmak üzere, İnönü Üniversitesi, Zeytinburnu Belediyesi ile Nefes Yayınları'na teşekkür etti.
Kültür Bakanlığı Tasavvuf Topluluğu Başkanı Tuğrul İnançer konuşmasında Niyazi-i Misri'nin doğruları söylemekten hiç çekinmediğini, zamanımızda ise doğruların az söylendiğini belirtti.
Dünya Ehli Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun ise yaptığı konuşmada, geçmişin tarihini doğru bilmeyen toplumların, geleceğini doğru inşa edemeyeceklerini belirterek, Niyazi-i Misri'nin iyi tanınması gerektiğini ve Misri'nin bir meşale bıraktığını, gün geçtikçe bu gibi şahsiyetlerin daha çok tanındığını kaydetti.
Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır, 9 bin yıllık tarihi bulunan Malatya'nın yetiştirdiği devlet, bilim ve sanat adamları, dünyaca ünlü kayısısı, İnönü Üniversitesi ve Turgut Özal Tıp Merkezi ile çevresinde bir bölge ve cazibe konumunda olduğunu söyledi.
Çakır konuşmasında şunları söyledi, "Battal Gazi'den Niyazi-i Misri'ye, İsmet İnönü'den Turgut Özal'a kadar bu toprakların bağrından çıkmış olan bilim, kültür, sanat ve devlet adamı medeniyetin ve kültürel dokunun oluşmasında önemli bir yere sahiptirler. Niyazi-i Misri; bize göre bu şahsiyetlerin en başta gelenlerinden biridir. Kendisi her ne kadar eğitim gördüğü şehre izafeten Misri veya Niyazi mahlası ile anıla gelse de, O, Malatya'da doğmuş, yaşamış ve ilk öğrenimini burada tamamlamıştır. Misri, 17.
Yüzyılda yaşayan, şiirleri ve ortaya koyduğu eserleri ile sadece yaşadığı asra değil, sonraki çağlara da önemli etkileri bulunan büyük bir bilgedir. O, bu toprakların yetiştirdiği; şair ve mutasavvıf kimliğinin yanında, hak bildiğini söylemekten çekinmeyen, kabına sığmayan, sorgulayan, ezber bozan ve bunun bedeini ödemekten de asla imtina etmeyen yönleriyle özgün ve örnek bir şahsiyettir. Bu nedenle Misri'ye sahip çıkmayı, beslediğimiz kadim kültürel mirasa sahip çıkmak olarak değerlendiriyoruz. Kendisinden
sonra gelen birçok mütefekkiri derinden etkilenmiş olan Misri, maalesef ne ülkemizde ne de memleketi olan Malatya'da yeteri kadar tanınmamaktadır.
Misri için, 'şair ve mutasavvıf kavramlarına sığmayacak kadar çok yönlü ve komple biir bilgedir', diyoruz. O, şiirlerinde Yunusla birlikte Türkçeyi en iyi kullanan şair olması yönüyle milliyetçileri, Ehl-i beyte olan engin muhabbeti yönüyle Alevi-Bektaşi kardeşlerimizi, taassuptan uzak tasavvuf derinliği yönüyle de tasavvuf ehlini kucaklayan engin bir sineye sahiptir. Bu yönleriyle Misri, bir sosyal barış ve kardeşlik projesinin baş mimarlarından biri olarak değerlendirilebilir. Bu anlamda eserlerinden
istifade edilebilir."
Konuşmaların ardından Sempozyuma geçildi.
Malatya Belediyesi ve TÜRKKAD tarafından ortaklaşa düzenlenen Kulun Niyazı Niyazi-i Mısri isimli uluslar arası Niyazi-i Mısri Sempozyu'mun ikinci ayağı 15-16 Ekim 2010 tarihlerinde Malatya'da devam edecek.
Niyazi-i Misri Uluslararası Sempozyumun Kültür Bakanlığı Müsteşarı İsmet Yılmaz, Balıkesir Milletvekili Cemal Öztaylan, Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Malatya İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sami Er, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, Trük Kadınları Kültür Derneği TÜRKKAD Genel Başkanı Emine Bağlı, TÜRKKAD İstanbul İl Başkanı Cemalnur Sarbut, Dünya Ehli Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, çok sayıda araştırmacı-yazar ve bilim adamları ile akademisyenler katıldı.
TURKKAD Genel Başkanı Emine Bağlı konuştu. TÜRKKAD'ın 45. Yılında Uluslar arası bir sempozyuma daha imza attığını belirterek, bu sempozyumda emeği geçen başta Malatya Belediyesi olmak üzere, İnönü Üniversitesi, Zeytinburnu Belediyesi ile Nefes Yayınları'na teşekkür etti.
Kültür Bakanlığı Tasavvuf Topluluğu Başkanı Tuğrul İnançer konuşmasında Niyazi-i Misri'nin doğruları söylemekten hiç çekinmediğini, zamanımızda ise doğruların az söylendiğini belirtti.
Dünya Ehli Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun ise yaptığı konuşmada, geçmişin tarihini doğru bilmeyen toplumların, geleceğini doğru inşa edemeyeceklerini belirterek, Niyazi-i Misri'nin iyi tanınması gerektiğini ve Misri'nin bir meşale bıraktığını, gün geçtikçe bu gibi şahsiyetlerin daha çok tanındığını kaydetti.
Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır, 9 bin yıllık tarihi bulunan Malatya'nın yetiştirdiği devlet, bilim ve sanat adamları, dünyaca ünlü kayısısı, İnönü Üniversitesi ve Turgut Özal Tıp Merkezi ile çevresinde bir bölge ve cazibe konumunda olduğunu söyledi.
Çakır konuşmasında şunları söyledi, "Battal Gazi'den Niyazi-i Misri'ye, İsmet İnönü'den Turgut Özal'a kadar bu toprakların bağrından çıkmış olan bilim, kültür, sanat ve devlet adamı medeniyetin ve kültürel dokunun oluşmasında önemli bir yere sahiptirler. Niyazi-i Misri; bize göre bu şahsiyetlerin en başta gelenlerinden biridir. Kendisi her ne kadar eğitim gördüğü şehre izafeten Misri veya Niyazi mahlası ile anıla gelse de, O, Malatya'da doğmuş, yaşamış ve ilk öğrenimini burada tamamlamıştır. Misri, 17.
Yüzyılda yaşayan, şiirleri ve ortaya koyduğu eserleri ile sadece yaşadığı asra değil, sonraki çağlara da önemli etkileri bulunan büyük bir bilgedir. O, bu toprakların yetiştirdiği; şair ve mutasavvıf kimliğinin yanında, hak bildiğini söylemekten çekinmeyen, kabına sığmayan, sorgulayan, ezber bozan ve bunun bedeini ödemekten de asla imtina etmeyen yönleriyle özgün ve örnek bir şahsiyettir. Bu nedenle Misri'ye sahip çıkmayı, beslediğimiz kadim kültürel mirasa sahip çıkmak olarak değerlendiriyoruz. Kendisinden
sonra gelen birçok mütefekkiri derinden etkilenmiş olan Misri, maalesef ne ülkemizde ne de memleketi olan Malatya'da yeteri kadar tanınmamaktadır.
Misri için, 'şair ve mutasavvıf kavramlarına sığmayacak kadar çok yönlü ve komple biir bilgedir', diyoruz. O, şiirlerinde Yunusla birlikte Türkçeyi en iyi kullanan şair olması yönüyle milliyetçileri, Ehl-i beyte olan engin muhabbeti yönüyle Alevi-Bektaşi kardeşlerimizi, taassuptan uzak tasavvuf derinliği yönüyle de tasavvuf ehlini kucaklayan engin bir sineye sahiptir. Bu yönleriyle Misri, bir sosyal barış ve kardeşlik projesinin baş mimarlarından biri olarak değerlendirilebilir. Bu anlamda eserlerinden
istifade edilebilir."
Konuşmaların ardından Sempozyuma geçildi.
Malatya Belediyesi ve TÜRKKAD tarafından ortaklaşa düzenlenen Kulun Niyazı Niyazi-i Mısri isimli uluslar arası Niyazi-i Mısri Sempozyu'mun ikinci ayağı 15-16 Ekim 2010 tarihlerinde Malatya'da devam edecek.