Ünlüler 'Bal' ekibinin tepkisi için ne dedi?
Boşnak asıllı Sırp yönetmen Emir Kusturica'nın Altın Portakal Film Festivali'ne davet edilmesinin yankıları sü...
Boşnak asıllı Sırp yönetmen Emir Kusturica'nın Altın Portakal Film Festivali'ne davet edilmesinin yankıları sürüyor. Konuya ilişkin Bosna-Hersek'ten gelen tepkilerin ardından "Bal" filmi ekibi de festival kapsamındaki hiçbir etkinliğe katılmayacağını bildirdi.
"Bal" ekibinin açıklamasının boykot kararıyla ilgili görüşleri sorulan yönetmen Mustafa Altıoklar da alınan kararın siyasi olduğunu, ancak öyle ya da böyle bu kararı doğru bulduğunu ifade ederek, ''Bosna Hersek'te yaşanan olaylar unutulmamalıdır. Bu nedenle Bal ekibinin koyduğu tavır tarihi ve memnuniyet vericidir. Kendilerini destekliyorum. Ben de olsam aynısını yapardım'' dedi.
Sanatçı Müjdat Gezen de ''Bal'' filmine ilişkin alınan karara saygı duyduğunu söyledi. Bunun yönetmenin kendi düşüncesi olduğunu ve alınan kararlara iyi de olsa kötü de olsa saygı göstermek gerektiğini anlatan Gezen, ''Herkes düşünce özgürlüğüne sahiptir. Kendisi böyle uygun görmüştür. Saygı duyuyorum'' diye konuştu.
Sinema eleştirmeni Atilla Dorsay ise festivale davet edilen Emir Kusturica'nın dünya çapında bir sanatçı olduğunu kaydetti. Kusturica'nın özellikle Sırplar'ı yeterince kınamadığı ve savaşa, daha doğrusu soykırımı nesnel biçimde bakmaya çalıştığı için çok eleştirildiğini anlatan Dorsay, şöyle konuştu:
''Böyle bir insanlık suçu karşısında nesnel kalamaz denildi. Bütün bunlar 1990'ların ortasında, özellikle 1995 Cannes Festivali'nde olan şeylerdi. Kusturica'nın yanlış anlaşıldığını düşünüyorum. O zaman öyle düşündüyse bile bundan çok pişmanlık duyduğunu sanıyorum. Bu durumda ona gelme demek, onu kabul etmemek geri çevirmek yapılacak en kötü şey olur. Ülkemiz aleyhine bir hava yaratır. Tersine bırakalım gelsin ve gerekiyorsa derdini anlatsın, sözünü söylesin. Bu bizim eleştirme hakkımızı elimizden almaz. Bizim milletçe ne kadar demokrat, özgürlükçü ve hoşgörülü olduğumuzu gösterir.''
DİNİNİ, AİLESİNİ SATTI
Boşnak kökenli Türk yönetmen Özlem Akovalıgil, Emir Kusturica'nın eski ününü yitirdiğini ve artık sadece şov yaptığını, varlığını, dinini, ailesini sattığını söyledi. Kusturica'nın Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca desteklenen Antalya Film Festivali'ne jüri üyesi olarak davet edilmesini de eleştiren Akovalıgil, ikili tavır sergilendiğini öne sürdü.
Boşnak asıllı yönetmen, şunları kaydetti: "Kusturica'yı 10 yıl önce niye davet etmediler? Niye zirvedeyken çağrılmadı? Bu ülkenin bir misyonu var, gözardı edemeyiz. Bakanlık destek veriyor Antalya Film Festivali'ne, Kusturica çağırılıyor. Bu nasıl çelişki? Adam geçmişinin, yaptıklarının arkasında duramıyor. Avrupa, Amerika'ya yaranmak, para kaynaklarını sağlamlaştırmak için üreterek değil de Müslümanlığı reddederek, Boşnaklığı, ailesini reddederek para kazanmaya ve prim yapmaya çalışıyor."
"Bal" ekibinin açıklamasının boykot kararıyla ilgili görüşleri sorulan yönetmen Mustafa Altıoklar da alınan kararın siyasi olduğunu, ancak öyle ya da böyle bu kararı doğru bulduğunu ifade ederek, ''Bosna Hersek'te yaşanan olaylar unutulmamalıdır. Bu nedenle Bal ekibinin koyduğu tavır tarihi ve memnuniyet vericidir. Kendilerini destekliyorum. Ben de olsam aynısını yapardım'' dedi.
Sanatçı Müjdat Gezen de ''Bal'' filmine ilişkin alınan karara saygı duyduğunu söyledi. Bunun yönetmenin kendi düşüncesi olduğunu ve alınan kararlara iyi de olsa kötü de olsa saygı göstermek gerektiğini anlatan Gezen, ''Herkes düşünce özgürlüğüne sahiptir. Kendisi böyle uygun görmüştür. Saygı duyuyorum'' diye konuştu.
Sinema eleştirmeni Atilla Dorsay ise festivale davet edilen Emir Kusturica'nın dünya çapında bir sanatçı olduğunu kaydetti. Kusturica'nın özellikle Sırplar'ı yeterince kınamadığı ve savaşa, daha doğrusu soykırımı nesnel biçimde bakmaya çalıştığı için çok eleştirildiğini anlatan Dorsay, şöyle konuştu:
''Böyle bir insanlık suçu karşısında nesnel kalamaz denildi. Bütün bunlar 1990'ların ortasında, özellikle 1995 Cannes Festivali'nde olan şeylerdi. Kusturica'nın yanlış anlaşıldığını düşünüyorum. O zaman öyle düşündüyse bile bundan çok pişmanlık duyduğunu sanıyorum. Bu durumda ona gelme demek, onu kabul etmemek geri çevirmek yapılacak en kötü şey olur. Ülkemiz aleyhine bir hava yaratır. Tersine bırakalım gelsin ve gerekiyorsa derdini anlatsın, sözünü söylesin. Bu bizim eleştirme hakkımızı elimizden almaz. Bizim milletçe ne kadar demokrat, özgürlükçü ve hoşgörülü olduğumuzu gösterir.''
DİNİNİ, AİLESİNİ SATTI
Boşnak kökenli Türk yönetmen Özlem Akovalıgil, Emir Kusturica'nın eski ününü yitirdiğini ve artık sadece şov yaptığını, varlığını, dinini, ailesini sattığını söyledi. Kusturica'nın Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca desteklenen Antalya Film Festivali'ne jüri üyesi olarak davet edilmesini de eleştiren Akovalıgil, ikili tavır sergilendiğini öne sürdü.
Boşnak asıllı yönetmen, şunları kaydetti: "Kusturica'yı 10 yıl önce niye davet etmediler? Niye zirvedeyken çağrılmadı? Bu ülkenin bir misyonu var, gözardı edemeyiz. Bakanlık destek veriyor Antalya Film Festivali'ne, Kusturica çağırılıyor. Bu nasıl çelişki? Adam geçmişinin, yaptıklarının arkasında duramıyor. Avrupa, Amerika'ya yaranmak, para kaynaklarını sağlamlaştırmak için üreterek değil de Müslümanlığı reddederek, Boşnaklığı, ailesini reddederek para kazanmaya ve prim yapmaya çalışıyor."