KOBİDER: Anayasa tadil edilmemeli, kökten değiştirilmeli

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç anayasanın tadil edilmesine karşı çıkarken miadı dolan metnin kökten d

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç anayasanın tadil edilmesine karşı çıkarken miadı dolan metnin kökten değiştirilmesini istedi.

Özgenç, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandumla yürürlüğe giren 26 maddelik değişikliği beğenmeyerek yeni anayasa talebinde bulunanları da samimiyetlerini ortaya koymaya davet etti.

Yeni anayasa tartışmalarıyla ilgili yazılı bir açıklama yapan KOBİDER Başkanı Özgenç, ilk üç maddeye dokunma anlayışına bir anlam veremediğini kaydederek "Gerek yok ama ilk üç maddeye dokunulamaz ısrarı çarpılırsın anlamına mı gelmektedir? Örneğin ilk üç maddede yer alan 'Türkiye'nin Başkenti Ankaradır.' ibaresi kutsal mıdır, gerek duyulsa değiştirilemez demenin mantığı olabilir mi? Türkiye bunları aşmalı ve bir önce sivil anlayış ile yeni anayasasını yapmalı. Özellikle demokrasinin vazgeçilmezleri olan siyasi partiler, sendikalar, sivil toplum örgütleri sık aralıklarla dillendirdikleri 'Değişiklik kâfi değil yeni bir anayasa gereklidir.' sözlerinin doğru olup olmadığını takiyye yapmadıklarını göstermelidir. Çünkü kamuoyu boş ve hayali laflarla yanıltılmamalı. Niyetinde ciddi iseler bunu hayata geçirmek için gayret göstermelidirler. Aksi olması halinde sözünde dürüstlük olmayanın özünde de dürüstlük olmaz diye halkımızı bu yönde düşündürmemelidir. Dolayısıyla gün bugünkü gündür biran önce yeni bir anayasa yapılmalıdır. Bu konuda öneride bulunan konunun bayraktarı olan siyasi partiler, sendikalar ve sivil toplum örgütleri hükümete destek olmalıdır." ifadelerini kullandı.

Siyasilerin ve sivil toplum örgütlerinin ipe un sermekten kaçınmalarını isteyen Özgenç, Türkiye'nin miadı dolan anayasadan bir an evvel kurtulması gerektiğini dile getirdi. Nurettin Özgenç, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Günümüze hitap etmeyen anayasa tadil edilmeyip aslında kökten değiştirilmelidir. Anayasanın ilk üç maddesi bu zamanda da geçerlidir lakin 'Değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez.' ibaresi yanlıştır. Çünkü o maddeleri de TBMM kanunlaştırmıştır. İlk üç maddenin değiştirilmesine gerek yoktur ama şayet öyle karar alınırsa neden değişmesin. İlk üç maddeye dokunulamaz demenin manası yoktur. Şayet yapılacak olan değişiklikler mevcut olandan daha ilerici olacaksa niye olmasın. Günümüzde o maddelerin değiştirilmesine gerek duyulmayabilir fakat dokunulabilir. Örneğin; anayasanın 3. maddesinde başkenti Ankara'dır diye yer almaktadır. Böyledir diye ilelebet aynı kalacağı anlamına gelmez. Türkiye'nin İstanbul dan yönetilmesinin daha uygun görülmesi halinde neden olmasın. Pek çok dünya devletleri başkent konusunda değişikliğe gittikleri açıktır."

KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç, 1924 Anayasası'nın 2. maddesi Türkiye Devleti'nin dininin İslâm, resmi dilinin Türkçe ve devlet merkezinin Ankara olduğunu açıkladığını hatırlatarak "Fakat daha sonra dinin İslam olduğu maddesi değiştirilmiştir. Demek oluyor ki değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez demenin bir manası yok ve bu durum bugünkü parlamentoya güvenmemek anlamına gelmektedir. O gün millet iradesinin temsilcileri nasıl karar almışlarsa bugün de aynı kararı alabilirler. Anayasa'ya göre yasama organı TBMM'dir ve egemenliği Millet adına kullanacak olan tek yetkili organdır. Dolayısıyla bir üstünlüğü vardır ve bunun üstünde bir kuvvet yoktur. Millet egemendir ve bu egemenlik parlamento aracılığıyla kullanılır. TBMM, milletin tek temsilcisi olup millet adına egemenlik hakkını kullanmaya yetkili tek organ olduğuna göre, günümüze hitap etmeyen maddelerin değiştirilmesi için halkın yetki verdiği TBMM üyeleri yeni anayasa talebine çare olmalıdır." yorumunu yaptı.