Kerkük'te yaşayan Araplara "kenti terk edin" tehditleri yapılıyor

Irak'ın kuzeyindeki Kerkük kentine sonradan göç eden Arap vatandaşlarından, evlerine bırakılan tehdit mektupları ile kenti terk etmeleri istendi. Bu d

Irak'ın kuzeyindeki Kerkük kentine sonradan göç eden Arap vatandaşlarından, evlerine bırakılan tehdit mektupları ile kenti terk etmeleri istendi. Bu durum Arap vatandaşlarda tedirginliğe yol açarken, olayın kabullenecek bir şey olmadığı ifade eden Kerküklü Arap yetkililer il valisinden sorumluların bulunmasını istedi.

Kerkük'te Arap mahallerinde Asayiş Güçleri tarafından kapı önlerine bırakıldığı iddia edilen bildirilerle Arapların kenti terk etmeler istenerek tehdit edildiği iddia edildi. Bu duruma tepki gösteren Arap yetkililer konu ile ilgili Arap Birliği binasında konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenlendi. Tehdittin devam etmesi durumda durumun daha da kötüye gideceğini belirten yetkililer güvenlik güçleri ile yetkililerden gereken önlemin alınmasını istediler.

Kerkük Arap Birliği Başkanı Hüseyin Ali Salih, işgal ile birlikte Arapların çok şey yaşadığını ve kendilerine hâlâ da yaşatıldığını belirtti. Mahalle aralarında dolaşan bir grubun vatandaşların kapılarını çalarak kendilerine bir bildiri verdiğini ifade eden Hüseyin Ali Salih, "Bu güçler insanlarımızı 24 saatte kenti terk ederek gitmelerini istiyor. Bu tehditler devam ederse herkes için çok kötü sonuçlar ortaya çıkar. Bu durumda Araplar, Kürtler ve Türkmenler herkes zarar görür." dedi. Hükümettin kurulmamasının cezasını kendilerinin çektiklerine dikkat çeken Salih, yaklaşan nüfus sayımı öncesi bu durumun ortaya çıkması kendilerinde kaygıya neden olduğunu söyledi.

Kerkük Siyasi Arap Meclisi Başkanı Abdurrahman Munsid El Asi ise bu durumun kabullenecek bir olay olmadığını ifade ederek, "Arapların basit bir lokma olduğunu zannedenler yanılıyor" diye konuştu. Göç durumunun ancak kanunlar çerçevesinde olabileceğine dikkat çeken Asi, "Arap vatandaşlara olaya sağduyulu yaklaşmalarını rica ediyoruz. Bizler olayı takip ediyoruz. Bu durumu yapan Asayiş Güçleridir. Bunları buradan uyarıyoruz. Yoksa kent karışır. O zaman kentte ne Vali, ne İl Meclisi ne de Polis Müdürü görevde kalır. Bir gruba karşı yapılan bu saldırılar durdurulmalı ve önlem alınmalı." diye vurguladı.

Tehdit edilen Arap vatandaşlarından bir olan Mustafa Bedevi Casim, güvenlik güçlerine ait iki aracın kendi mahallelerine geldiğini ve kendilerine burayı terk etmeleri gerektiğini söylediğini iddia etti. Arapçaları iyi olmayan güvenlik güçlerin elinden kimliğini aldığını ifade eden Casim, şöyle devam etti: "Bana kimlik ve telefon numaramı ver dediler. Ben de verdim. Sonra zorla bir kağıda imza attırdılar. Sonra Bağdatlı olduğum gerekçesiyle 24 saat içerisinde kenti terk etmemi istediler ve 'yoksa kötü şeyler olur' dediler. Biz de 'bize süre verin' dedik ama onlar 'hayır hemen yarın gideceksiniz' dediler. Biz Bağdat'tan geldik diye burada yaşama hakkımız yok mudur? Irak vatandaşının Irak'ın her yerinde yaşama hakkı vardır. Bizi Bağdat'ta siz teröristsiniz, siz Sünni, siz Şii siniz diye oradan çıkardılar, şimdide aynı durumu burada yaşıyoruz."

Muyed Yasin isimli tehdit edilen başka bir vatandaş ise kendilerinin Bağdat kütüğüne kayıtlı olduğunu; ancak yıllardan beri Kerkük'te yaşadıklarına rağmen kendilerinin kenti terk etmeleri istendiğini ifade etti.