29 Ekim Cumhuriyet Bayramı yazıları
Cumhuriyet Bayramı yazıları. Cumhuriyet Bayramı şiirleri ve yazıları öğrenciler tarafından aranmaya başladı. Öğretmenleri tarafından ödev alan öğrenciler internette Cumhuriyet Bayramı şiirleri ev yazılarını aramaya başladılar. Biz de beyazgazete olarak çocukları düşündük ve onlara birkaç şiir ve yazı derledik.
29 Ekim (Ali PÜSKÜLLÜOĞLU)
Cumhuriyet bayramı
Geldi bize ne mutlu !
Bayraklarla donattık,
Güzel okulumuzu.
Sokaklarda, evlerde
Al bayrak dalgalanır.
Onun o al rengini
Bütün bir dünya tanır.
Yirmi dokuz Ekimi
Karşılarız neşeyle
Çünkü bugün erdik,
Büyük Cumhuriyet'e
Yürüyün arkadaşlar
Hep ileri koşalım,
Bugün bayramımız var,
Gelin bayramlaşalım.
-------------------------------------
29 Ekim (Fethi BOLAYIR)
En güzel günümüzdür,
Demokrasi ürünüdür,
Atatürk'ün eseridir,
Yirmi Dokuz Ekimler.
Vatandaşın hür sesi,
Vatanımın neşesi,
Kucaklıyor herkesi,
Yirmi Dokuz Ekimler.
Cumhuriyet kuruldu,
Türk'ün sesi duyuldu,
Törenlerle kutlandı,
Yirmi Dokuz Ekimler.
------------------------------------
29 Ekim (N. Necati ÖNGAY)
Bin dokuz yüz yirmi üç,
Saat tam 20.30,
Duyurdu bir iki, üç.
Yüz bir pare topumuz
Sanlı büyük ordumuz
Ünümüzü dünyaya
Dağ, taş, dere, ova, çay;
Ağaç, kuş, yıldız, gün, ay.
Asker, işçi, okullu
Neşe île dopdolu
Varol ey Cumhuriyet!
Adı güzel hürriyet!
Dökülen kanımızla
Sönmez inancımızla,
Kavuştuk bizler sana
Can veririz uğruna.
Gel tatlı şenliğimiz,
Gel kutlu benliğimiz,
Sen, bizim yüzümüzsün,
Gönlümüz gözümüzsün,
Damarımızda kansın.
Dizimizde dermansın.
Selam ey cumhuriyet!
Selam ey büyük millet!
----------------------------------
AKDENİZ'E DOĞRU
Eğilmez başımıza taç yaptık hürriyeti,
Zaferle kalbimize yazdık Cumhuriyeti...
Sakarya'dan su içtik o çelik süngülerle,
Yuvaları dağılmış bir avuç yılmaz erle.
"Hedef Akdeniz, asker!" diyen parmağa koştuk...
Zafer bahçelerinden gül koparmağa koştuk...
Yol gösterdi göklerden bize binlerce yıldız,
Kıpkızıl ufuklardan taştı al bayrağımız.
Koştuk aslanlar gibi kükreyip dağdan dağa
Canavarlar dişinden vatanı kurtarmağa.
Sakarya'dan su içtik o çelik süngülerle,
Yuvaları dağılmış bir avuç yılmaz erle.
Eğilmez başımıza taç yaptık hürriyeti,
Zaferle kalbimize yazdık Cumhuriyeti...
________________________________________
ATATÜRK VE CUMHURİYET
Baş eğmişken önünde altı asır her zorluk,
Göçtü bir çınar gibi koca imparatorluk!..
Çatırdattı bu göçüş göklerini vatanın,
Duyunca silkindi Türk narasını "Ata"nın!...
Haykırdı kadın, erkek: "İhtilâl var, ihtilâl"!
Çiğnenemez yerlerde mübarek, şanlı hilâl...
Alev alev bayrağım kızıllıklarda yandı,
Bütün millet "Kemal"in etrafında toplandı!..
Dönünce yurt ananın gözleri bir pınara
Can verdi ulu tanrım bu devrilen çınara!..
Saldı o yeniden kök, filiz, gövde, dal budak:
Irkının şahlanışı ısırttı "Garb"a dudak!..
Çekince Mehmetçik'ler kılıçları kınından,
Göl göl oldu her taraf korkak düşman kanından!
Birleşti siperlerde gazilerle, şehitler,
Yeni bir düzen verdi dünyaya koç yiğitler!..
Dile gelince otuz asırlık şanlı mazi,
Türk'ün kara bahtını ağarttı "Büyük Gazi"!..
Son verip bu cenkte biz binbir kötü niyete,
Kavuştuk sevgilimiz: İstiklâl, hürriyetle!..
Değildir zindan artık bize Anadolu'muz,
Cumhuriyet nuruyla aydınlandı yolumuz!..
Onun kutsal sevgisi taşıyor içimizden,
Gökler dolusu selâm, ölmez "Ata"ya bizden!..
--------------------------------------------
CUMHURİYET MARŞI
Cumhuriyet, cumhuriyet, en güzel şey hürriyet
Nice zahmet, nice emek verdi sana bu millet!
Gazimin sen en büyük yadigarısın bana
Nice zahmet, nice emek verdi sana bu millet!
Dalgalansın her tarafta şanlı Türk'ün bayrağı
Korumaktır ve yüceltmek azmimiz bu toprağı!
Bu vatan hiç sensiz olmaz, ey güzel cumhuriyet
Milletim öyle demiştir ; ya ölüm, ya hürriyet!
---------------------------------------------
CUMHURİYET (Vasfi Mahir KOCATÜRK)
Al yıldızlı al bayraklar,
Her yanda dalgalanıyor.
Süslendi evler, sokaklar
Renk renk ışıklar yanıyor.
Yirmi üç yıl önce bugün.
Cumhuriyet kurdu millet,
Bize büyük Atatürk'ün,
Armağanı Cumhuriyet.
En birinci vazifemiz,
Onun yolunda yürümek.
Canımız gibi koruruz,
Cumhuriyet Türklük demek.
Sevinçle, sağlıkla geçsin.
Sabahımız, akşamımız.
Kutlu olsun hepimize,
Cumhuriyet Bayramımız.
-------------------------------
GÜNÜN ANLAM VE ÖNEMİNİ BELİRTEN BİR YAZI
29 Ekim 1923 ülkemizde cumhuriyet yönetiminin ilan edildiği gündür. Bugün ulusal bayram günüdür. Her yıl cumhuriyet yönetiminin ilanını 28 – 29 Ekim günleri Cumhuriyet Bayramı olarak coşkun törenlerle kutlarız.
Cumhuriyet Yönetiminden önce devletimizin adı Osmanlı İmparatorluğu idi. Osmanlı Devleti, Osman Bey tarafından 1299′da Söğüt ‘de kuruldu. Osmanlı devlet yöneticisine padişah denirdi. Osmanlı Devletini altı yüz yirmi dört yılda, otuz altı padişah yönetti. Son padişah Sultan Vahdettin’dir.
Eskiden ülkelerde tek kişi egemendi. Ülkelerini diledikleri gibi yöneten bu kişilere padişah, şah, kral, hakan, sultan denirdi. Yönetim çoğu zaman babadan oğula geçerdi. Oğulun küçük olması, deli olması yönetici olmaya engel sayılmazdı. Böyle tek kişinin kendi başına buyruk, sorumsuz, denetimsiz yönetimine mutlakiyet denir. Mutlakiyet yönetiminde egemenlik kayıtsız şartsız tek bir kişidedir.
Mutlakiyetle yönetilen ülkelerde zamanla hakana, padişaha, şaha, krala yardımcı olsun diye meclis kuruldu. Meclis üyeleri halkın dileklerini yöneticiye duyurur, yasa tasarısını hazırlardı. Bu yasa taslakları hakan, padişah, şah, kral tarafından benimsendiğinde yasalaşırdı. Bu yönetim biçimine Meşrutiyet denir. Ancak meclisin yetkileri genel olarak çok sınırlıdır. Osmanlı Devletinde 1876 ve 1908 yıllarında iki kez meşrutiyet ilan edildi.
Üçüncü yönetim biçimi cumhuriyettir. Cumhuriyet‘te egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. Ulus kendini yönetme yetkisini temsilcileri – milletvekilleri- aracılığı ile kullanır. Cumhuriyet yönetiminde yurttaşın seçme ve seçilme hakkı vardır. Seçilen temsilciler yasalar yapar, yöneticileri ulusu adına denetler. Yönetilenler dilerlerse seçimlerde yöneticilerini değiştirirler.
Cumhuriyet bayramı
Geldi bize ne mutlu !
Bayraklarla donattık,
Güzel okulumuzu.
Sokaklarda, evlerde
Al bayrak dalgalanır.
Onun o al rengini
Bütün bir dünya tanır.
Yirmi dokuz Ekimi
Karşılarız neşeyle
Çünkü bugün erdik,
Büyük Cumhuriyet'e
Yürüyün arkadaşlar
Hep ileri koşalım,
Bugün bayramımız var,
Gelin bayramlaşalım.
-------------------------------------
29 Ekim (Fethi BOLAYIR)
En güzel günümüzdür,
Demokrasi ürünüdür,
Atatürk'ün eseridir,
Yirmi Dokuz Ekimler.
Vatandaşın hür sesi,
Vatanımın neşesi,
Kucaklıyor herkesi,
Yirmi Dokuz Ekimler.
Cumhuriyet kuruldu,
Türk'ün sesi duyuldu,
Törenlerle kutlandı,
Yirmi Dokuz Ekimler.
------------------------------------
29 Ekim (N. Necati ÖNGAY)
Bin dokuz yüz yirmi üç,
Saat tam 20.30,
Duyurdu bir iki, üç.
Yüz bir pare topumuz
Sanlı büyük ordumuz
Ünümüzü dünyaya
Dağ, taş, dere, ova, çay;
Ağaç, kuş, yıldız, gün, ay.
Asker, işçi, okullu
Neşe île dopdolu
Varol ey Cumhuriyet!
Adı güzel hürriyet!
Dökülen kanımızla
Sönmez inancımızla,
Kavuştuk bizler sana
Can veririz uğruna.
Gel tatlı şenliğimiz,
Gel kutlu benliğimiz,
Sen, bizim yüzümüzsün,
Gönlümüz gözümüzsün,
Damarımızda kansın.
Dizimizde dermansın.
Selam ey cumhuriyet!
Selam ey büyük millet!
----------------------------------
AKDENİZ'E DOĞRU
Eğilmez başımıza taç yaptık hürriyeti,
Zaferle kalbimize yazdık Cumhuriyeti...
Sakarya'dan su içtik o çelik süngülerle,
Yuvaları dağılmış bir avuç yılmaz erle.
"Hedef Akdeniz, asker!" diyen parmağa koştuk...
Zafer bahçelerinden gül koparmağa koştuk...
Yol gösterdi göklerden bize binlerce yıldız,
Kıpkızıl ufuklardan taştı al bayrağımız.
Koştuk aslanlar gibi kükreyip dağdan dağa
Canavarlar dişinden vatanı kurtarmağa.
Sakarya'dan su içtik o çelik süngülerle,
Yuvaları dağılmış bir avuç yılmaz erle.
Eğilmez başımıza taç yaptık hürriyeti,
Zaferle kalbimize yazdık Cumhuriyeti...
________________________________________
ATATÜRK VE CUMHURİYET
Baş eğmişken önünde altı asır her zorluk,
Göçtü bir çınar gibi koca imparatorluk!..
Çatırdattı bu göçüş göklerini vatanın,
Duyunca silkindi Türk narasını "Ata"nın!...
Haykırdı kadın, erkek: "İhtilâl var, ihtilâl"!
Çiğnenemez yerlerde mübarek, şanlı hilâl...
Alev alev bayrağım kızıllıklarda yandı,
Bütün millet "Kemal"in etrafında toplandı!..
Dönünce yurt ananın gözleri bir pınara
Can verdi ulu tanrım bu devrilen çınara!..
Saldı o yeniden kök, filiz, gövde, dal budak:
Irkının şahlanışı ısırttı "Garb"a dudak!..
Çekince Mehmetçik'ler kılıçları kınından,
Göl göl oldu her taraf korkak düşman kanından!
Birleşti siperlerde gazilerle, şehitler,
Yeni bir düzen verdi dünyaya koç yiğitler!..
Dile gelince otuz asırlık şanlı mazi,
Türk'ün kara bahtını ağarttı "Büyük Gazi"!..
Son verip bu cenkte biz binbir kötü niyete,
Kavuştuk sevgilimiz: İstiklâl, hürriyetle!..
Değildir zindan artık bize Anadolu'muz,
Cumhuriyet nuruyla aydınlandı yolumuz!..
Onun kutsal sevgisi taşıyor içimizden,
Gökler dolusu selâm, ölmez "Ata"ya bizden!..
--------------------------------------------
CUMHURİYET MARŞI
Cumhuriyet, cumhuriyet, en güzel şey hürriyet
Nice zahmet, nice emek verdi sana bu millet!
Gazimin sen en büyük yadigarısın bana
Nice zahmet, nice emek verdi sana bu millet!
Dalgalansın her tarafta şanlı Türk'ün bayrağı
Korumaktır ve yüceltmek azmimiz bu toprağı!
Bu vatan hiç sensiz olmaz, ey güzel cumhuriyet
Milletim öyle demiştir ; ya ölüm, ya hürriyet!
---------------------------------------------
CUMHURİYET (Vasfi Mahir KOCATÜRK)
Al yıldızlı al bayraklar,
Her yanda dalgalanıyor.
Süslendi evler, sokaklar
Renk renk ışıklar yanıyor.
Yirmi üç yıl önce bugün.
Cumhuriyet kurdu millet,
Bize büyük Atatürk'ün,
Armağanı Cumhuriyet.
En birinci vazifemiz,
Onun yolunda yürümek.
Canımız gibi koruruz,
Cumhuriyet Türklük demek.
Sevinçle, sağlıkla geçsin.
Sabahımız, akşamımız.
Kutlu olsun hepimize,
Cumhuriyet Bayramımız.
-------------------------------
GÜNÜN ANLAM VE ÖNEMİNİ BELİRTEN BİR YAZI
29 Ekim 1923 ülkemizde cumhuriyet yönetiminin ilan edildiği gündür. Bugün ulusal bayram günüdür. Her yıl cumhuriyet yönetiminin ilanını 28 – 29 Ekim günleri Cumhuriyet Bayramı olarak coşkun törenlerle kutlarız.
Cumhuriyet Yönetiminden önce devletimizin adı Osmanlı İmparatorluğu idi. Osmanlı Devleti, Osman Bey tarafından 1299′da Söğüt ‘de kuruldu. Osmanlı devlet yöneticisine padişah denirdi. Osmanlı Devletini altı yüz yirmi dört yılda, otuz altı padişah yönetti. Son padişah Sultan Vahdettin’dir.
Eskiden ülkelerde tek kişi egemendi. Ülkelerini diledikleri gibi yöneten bu kişilere padişah, şah, kral, hakan, sultan denirdi. Yönetim çoğu zaman babadan oğula geçerdi. Oğulun küçük olması, deli olması yönetici olmaya engel sayılmazdı. Böyle tek kişinin kendi başına buyruk, sorumsuz, denetimsiz yönetimine mutlakiyet denir. Mutlakiyet yönetiminde egemenlik kayıtsız şartsız tek bir kişidedir.
Mutlakiyetle yönetilen ülkelerde zamanla hakana, padişaha, şaha, krala yardımcı olsun diye meclis kuruldu. Meclis üyeleri halkın dileklerini yöneticiye duyurur, yasa tasarısını hazırlardı. Bu yasa taslakları hakan, padişah, şah, kral tarafından benimsendiğinde yasalaşırdı. Bu yönetim biçimine Meşrutiyet denir. Ancak meclisin yetkileri genel olarak çok sınırlıdır. Osmanlı Devletinde 1876 ve 1908 yıllarında iki kez meşrutiyet ilan edildi.
Üçüncü yönetim biçimi cumhuriyettir. Cumhuriyet‘te egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. Ulus kendini yönetme yetkisini temsilcileri – milletvekilleri- aracılığı ile kullanır. Cumhuriyet yönetiminde yurttaşın seçme ve seçilme hakkı vardır. Seçilen temsilciler yasalar yapar, yöneticileri ulusu adına denetler. Yönetilenler dilerlerse seçimlerde yöneticilerini değiştirirler.