Kahta İlçesinde 'Sağlıklı İletişim Başarılı Nesil' Projesi
Kahta Kaymakamı Coşkun Açık, 'Sağlıklı İletişim Başarılı Nesil' projesi hakkında açıklamalarda bulundu.
Kahta İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan 'Sağlıklı İletişim Başarılı Nesil' projesine Kahta Kaymakamı Coşkun Açık da destek verdiklerini açıkladı. Projenin Kahta Kaymakamlığı nezdinde yapıldığını ifade eden Kahta Kaymakamı Coşkun Açık, projeyle ilgili geniş bilgiler verdi. Kahta Kaymakamı Coşkun Açık projeyle ilgili yaptığı açıklamada, "Bu proje ile başarının ana etmenlerinden olan etkili iletişim, sistematik olarak ele alınarak eğitimlerle uygulamaya geçirilecek ve düzenli olarak takip
edilerek sonuçları değerlendirilecektir. Okuldan ne isteriz sorusuna, mutlu olduğumuz bir ortam olması dileği belki de en iyi cevaptır. Okul bir mutluluk ortamı olmalıdır. Değerli olduğu duygusunu tadan birey mutlu olur ve yaptığı şeylerden doyum alır, kendini gerçekleştirme olanağı bulur. Her öğretmen başarılı çocuklar yetiştirmek ister. Bu gelişen teknolojiyle olumlu yönde gelişirken ne yazık ki başarı beklentisi giderek artmakta çocuk adeta erken büyümek yaşından büyük sorumluluklar almak durumunda
kalmaktadır. Bu arada çocuğun sağlıklı bir kişiliği nasıl geliştireceği üzerinde fazlaca düşünülmeyen bir konu olmaktadır. Aslında hayatta her şey başarı değildir. Önemli olan çocuğun sağlıklı bir kimlik ve kişilik oluşturabilmesidir" dedi.
Kaymakam Açık, "İletişim ve etkileşim çocukları ben değerliyim ya da değersizim duygusuna götürür. Ben değerliyim duygusunu okulda elde eden birey kendisini kanıtlamak için aşırı davranışlarda bulunmaya gerek duymayacaktır. Unutulmaması gereken bir konuda çocuğun okul içinde ne kadar güven altında olduğudur. Özellikle şiddete maruz kalma açısından okul ortamı yeniden yapılandırılmalıdır. Kendisini güven içinde bulmayan çocuk dışarıda bir yere yönelerek okul ile olan bağlarını koparabilir. Okul içinde
güven ve dayanışma varsa bireyin karşılaştığı stres oluşturan olumsuz olaylar çok da yıkıcı olmaz. Okul içinde güven ve dayanışma sağlanmamışsa insanlar yoğun stres ve gerginlik yaşarlar ve kişiler kendilerine dahi güvenemezler. Dolayısıyla çevresinde yakın ilişkiler kuramazlar. Sorumluluk duygusu okul sistemi içerisinde gelişir. Öğretmen ve idareciler davranış ve sözleri ile sorumluluk duygusunu ifade ederler. Okul içinde herkes sorumluluk duygusunu paylaşmalı ve çocuklara yaşları oranında sorumluluk
verilmelidir. Aksi halde bireyler yaşamlarındaki olaylardan sürekli başkalarını sorumlu tutarlar" diye konuştu.
Çocukları kendi sorunları ile baş başa bırakmanın zaman zaman faydalı olacağını savunan Kaymakam Açık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Öğrencilere her şey hazır verilmemelidir. Çocuk kendi sorunları ile baş başa bırakılabilir. Çocukların sorunlarla mücadele ederek, uğraşmasına olanak vermek, kendisine güvenli, sorun çözme becerileri gelişmiş bireyler olarak yetişmeleri için gereklidir. Kendi yaşantı ve deneyimlerini zenginleştirecek iç ve dış dünyasını araştırıp keşfedeceği bir ortan sağlanmalıdır. Böylece öğrenciler kendisi ile barışık, insan ilişkileri olumlu ve kuvvetli saygılı bireyler olarak yetişirler. Etkili İletişim,
karşımızdaki kişilere saygı duymak onların varlığını kabul etmek, önemli ve değerli olduklarını hissettirmek, olduğu gibi benimsemek anlamını taşır. Bunda abartıdan uzak, olduğu gibi davranmak önemlidir. Diğer taraftan empati iletişimin belki de en önemli öğesidir. Dış dünyayı karşımızdaki kişinin penceresinden görmeye çalışarak kurduğumuz duygu ortaklığı, iletişimi güçlü kılar. Etkin dinleme en sağlıklı iletişim yöntemi olarak kabul edilmektedir. Bu dinleyenin, anlatılanı yalnız duyduğunu değil,
aynı zamanda doğru olarak anladığını da gösterir. İletişim sadece konuşmak değildir. İletişimde aynı zamanda; bireyin kendisini tanıması, kendi değerlerinin ve tutumlarının farkında olması ve kendine güven yatar."
edilerek sonuçları değerlendirilecektir. Okuldan ne isteriz sorusuna, mutlu olduğumuz bir ortam olması dileği belki de en iyi cevaptır. Okul bir mutluluk ortamı olmalıdır. Değerli olduğu duygusunu tadan birey mutlu olur ve yaptığı şeylerden doyum alır, kendini gerçekleştirme olanağı bulur. Her öğretmen başarılı çocuklar yetiştirmek ister. Bu gelişen teknolojiyle olumlu yönde gelişirken ne yazık ki başarı beklentisi giderek artmakta çocuk adeta erken büyümek yaşından büyük sorumluluklar almak durumunda
kalmaktadır. Bu arada çocuğun sağlıklı bir kişiliği nasıl geliştireceği üzerinde fazlaca düşünülmeyen bir konu olmaktadır. Aslında hayatta her şey başarı değildir. Önemli olan çocuğun sağlıklı bir kimlik ve kişilik oluşturabilmesidir" dedi.
Kaymakam Açık, "İletişim ve etkileşim çocukları ben değerliyim ya da değersizim duygusuna götürür. Ben değerliyim duygusunu okulda elde eden birey kendisini kanıtlamak için aşırı davranışlarda bulunmaya gerek duymayacaktır. Unutulmaması gereken bir konuda çocuğun okul içinde ne kadar güven altında olduğudur. Özellikle şiddete maruz kalma açısından okul ortamı yeniden yapılandırılmalıdır. Kendisini güven içinde bulmayan çocuk dışarıda bir yere yönelerek okul ile olan bağlarını koparabilir. Okul içinde
güven ve dayanışma varsa bireyin karşılaştığı stres oluşturan olumsuz olaylar çok da yıkıcı olmaz. Okul içinde güven ve dayanışma sağlanmamışsa insanlar yoğun stres ve gerginlik yaşarlar ve kişiler kendilerine dahi güvenemezler. Dolayısıyla çevresinde yakın ilişkiler kuramazlar. Sorumluluk duygusu okul sistemi içerisinde gelişir. Öğretmen ve idareciler davranış ve sözleri ile sorumluluk duygusunu ifade ederler. Okul içinde herkes sorumluluk duygusunu paylaşmalı ve çocuklara yaşları oranında sorumluluk
verilmelidir. Aksi halde bireyler yaşamlarındaki olaylardan sürekli başkalarını sorumlu tutarlar" diye konuştu.
Çocukları kendi sorunları ile baş başa bırakmanın zaman zaman faydalı olacağını savunan Kaymakam Açık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Öğrencilere her şey hazır verilmemelidir. Çocuk kendi sorunları ile baş başa bırakılabilir. Çocukların sorunlarla mücadele ederek, uğraşmasına olanak vermek, kendisine güvenli, sorun çözme becerileri gelişmiş bireyler olarak yetişmeleri için gereklidir. Kendi yaşantı ve deneyimlerini zenginleştirecek iç ve dış dünyasını araştırıp keşfedeceği bir ortan sağlanmalıdır. Böylece öğrenciler kendisi ile barışık, insan ilişkileri olumlu ve kuvvetli saygılı bireyler olarak yetişirler. Etkili İletişim,
karşımızdaki kişilere saygı duymak onların varlığını kabul etmek, önemli ve değerli olduklarını hissettirmek, olduğu gibi benimsemek anlamını taşır. Bunda abartıdan uzak, olduğu gibi davranmak önemlidir. Diğer taraftan empati iletişimin belki de en önemli öğesidir. Dış dünyayı karşımızdaki kişinin penceresinden görmeye çalışarak kurduğumuz duygu ortaklığı, iletişimi güçlü kılar. Etkin dinleme en sağlıklı iletişim yöntemi olarak kabul edilmektedir. Bu dinleyenin, anlatılanı yalnız duyduğunu değil,
aynı zamanda doğru olarak anladığını da gösterir. İletişim sadece konuşmak değildir. İletişimde aynı zamanda; bireyin kendisini tanıması, kendi değerlerinin ve tutumlarının farkında olması ve kendine güven yatar."