Ege Bölgesi'ndeki bakkalların ilk zirvesi İzmir'de düzenlendi

İzmir Bakkallar Odası'nın düzenlediği Ege Bakkallar Zirvesi 2010 yapıldı. Sekiz merkezi kapsayan "Bakkalımız Eğitimle Güçleniyor Anadolu Turu 2010"un

İzmir Bakkallar Odası'nın düzenlediği Ege Bakkallar Zirvesi 2010 yapıldı. Sekiz merkezi kapsayan "Bakkalımız Eğitimle Güçleniyor Anadolu Turu 2010"un ardından projenin ikinci aşaması olan zirveye İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Başkanı Zekeriya Mutlu, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclis Başkanı Necip Kalkan, Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, sponsor olan Kargem Kariyer Geliştirme ve Eğitim Merkezi Genel Müdürü Hasan Aydoğan, Algida Ticaret Kategori Müdürü Atilla Taç, davetliler ve bölgedeki 19 Bakkallar odasından temsilciler katıldı.

Bayraklı'daki Tepekule'deki zirve toplantısında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfedersayonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Belediyeler, büyük marketlere pazar günü açma ruhsatı vermemeli." dedi. Palandöken, bakkalların birlik olma zamanının geldiğini belirterek, büyük marketlerle rekabet karşısında artık birbirleriyle rakip olmadıklarını vurguladı. Türk perakende sektörünün 250 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip olduğunu, uluslararası ve yerli büyük sermayenin bu pastadan pay almak için bakkal esnafıyla mücadele ettiğini söyleyen TESK Genel Başkanı, büyük sermayenin, ürünlerini büyük mağazalara verdiğinin üzerinde fiyatlarla sunduktan sonra bakkalın bir türlü kendisini geliştiremediği ve biraraya gelemediği eleştirilerini yönelttiğini kaydetti. Büyük sermayenin aslında bakkalı değil, kendini korumaya çalıştığını savunan Bendevi Palandöken, halk ekmek üreten yerel yönetimleri de eleştirerek, "Yerel yönetimler asli işlerini bırakmış, 'Halka ucuz ekmek yedireceğiz' diyerek devletin doğalgazı, elektriği aracılığıyla bakkalla rekabet etmeye çalışıyor. Sadece Fransız, İtalyan, Alman değil, sizin seçtiğiniz belediyeler de aynı işi yapıyor. Bakkal dükkanına verse, oraya bir büfe koysa, 'İzmir Büyükşehir Belediyesi ekmeği' dese olmaz mı? Fırıncı esnafı ne yapacak?" şeklinde konuştu.

Palandöken, vergi borçlarının yeniden yapılandırmasıyla ilgili çalışmalarda son aşamaya gelindiğini de belirterek, bunun kapsamının genişletilmesini istedi. Geniş kapsamlı bir yapılandırmanın uygulamaya geçmesi halinde, esnaf ve sanatkarın tezgahının çalışır hale geleceğini, işsizliğin çözümüne de büyük katkı sağlanacağını kaydeden Palandöken, hipermarketlerle ilgili düzenleme taleplerininse ilgili kanunun çıkması beklenmeden de hayata geçirilebileceğini ifade etti.

Toplantı sırasında söz alan bir katılımcı, Palandöken'e seslenerek kimsenin esnafa hak vermesinin beklenmemesi, hakkın alınmaya çalışılması gerektiğini, bu konuda odaların pasif olduğunu ve bugüne kadar hep avutulduklarını savunarak, çalışmaların politik değil, gerçek olmasını istedi.

İESOB Başkanı Mutlu ise hipermarketlerin hızlı bir ivmeyle pazar payını arttırdığını ancak bunun kanuni dayanağı olması, büyümenin de eşit rekabet şartları altında yapılması gerektiğini savundu. Şartlar eşit olmadığı için her geçen gün problemlerin daha da büyüdüğünü ifade etti. Mahalle aralarına kadar giren zincir mağazaların, bakkallar başta olmak üzere 75 meslek kolunu çok zor duruma düşürdüğünü söyleyen Zekeriya Mutlu, bakkalların pazardan aldığı payın yüzde 9'dan 40'lara düştüğünü kaydetti.

İZTO Meclis Başkanı Kalkan da Hipermarketler Kanunu'yla ilgili her eylemlerinde bakkalları destekleyeceklerini söyledi. Başkan Karabağ ise kendisinin de eski bir bakkal esnafı olduğunu, bakkallara her türlü desteği verdiğini, bir esnafın ruhsat problemi olduğunda içinin acıdığını ifade etti.