Her ülkenin kendine has çıkış yolları vardır
Başbakan Erdoğan Tuzla Tersaneleri'nde yaptığı konuşmada denizcilik sektöründe yaşana büyük atılımlardan bahsetti.
İŞTE ERDOĞAN'IN TUZLA TERSANELERİ'NDE YAPTIĞI KONUŞMA:
Her ülkenin kendine has çıkış yolları vardır. Avrupalılar bize bu süreci nasıl yönettiniz, nasıl idare ettiniz de büyüme oranınızı yüzde 11'e getirdiniz, bunu soruyorlar. Ne yaptınız da işsizliği yüzde 10,5'a indirdiniz bunu soruyorlar. Tuzla Tersanesi'nde 2002 yılında kaç kişi çalışıyordu daha sonra nereye çıktı daha sonra nereye indi doğrudur. İnişte oldu çıkış da oldu. Olumsuzluğumuzu tahrik edeceğimize bu süreci nasıl yakalayacağız bunun üzerinde durmamız lazım.Ben şuanda biliyorsunuz savunma sanayi icra komitesinin başkanıyım. Orada bir ilke kararı aldık ve dedik ki savunma sanayinin neye ihtiyacı varsa yerli üretimden alacağız. Deniz Kuvvetleri'ne yönelik ne gerekiyorsa bunu Türkiye'de çözeceğiz. Bunlar birşeyi gösteriyor. Eğer bizler küresel kriz başlıyor diye inşaat sektöründe toplu konutu kapatsaydık inşaat sektörü çökerdi o zaman da istihdam biterdi.
BİZ KARARLI DURDUK DİRENDİK
Biz kararlı durduk direndik ve direndiğimiz için TOKİ aldı başını gitti. Özel sektörde bu işin içinde reklam üstüne reklam veren özel kurumlar var. Bu piyasada onlar nasıl tavırlarını koyuyorlar. Kararlı bir şekilde mücadelesini sürdürüyor. Az önce Sevgili Kardeşim Torlak birşey söyledi ki ben bunu Medvedev ile bunları konuştum dedim ki 'Kanal gemilerini bizimle oturur anlaşır bize yaptırırsanız çok daha uygun fiyata bize yaptırabilirsiniz' ama kararı verecek onlardır. Hep birlikte oradaki bu yaptıracakları kanal gemileri ile ilgili Türkiye'ye biz ne kadar alabiliriz ne kadarını Türkiye'den alabilirizin takipçisi hep beraber olacağız. ÖTV'siz yakıt meselesi çalışan gemilerimiz için sürekli devam edecek. Bundan sonraki süreçte de buna benzer şeyler yapacağız.
Değerli arkadaşlar karatoplalarla ve vedanamellerle biyere gidilmez. Belki sektör değiştiriyor olabilirsiniz o ayrı mesele ama kararlı olacağız azimli olacağız bu sürecin içerisinden çıkacağız. Bu sektörde gemi inşası yapanların durumunu başarı içerisnde götürenler de var. Bir sıkıntı olduğunu hiç bir zaman inkar etmedik etmiyoruz. Fakat bir şeyi yaparkende o 2000'li yıllarda yaşanan krizin failleri gibi bu işin yükünü millete de yüklemek istmemiyoruz.
ÖZGÜVENİMİZ TAM OLACAK
Şu anda burada adı geçen bazı zevat işte o dönemin failleridir ve onlar o dönemi çok rahat kullandılar çok rahat harcadılar. Biz o kadar rahat harcayamnayız açık konuşuyorum. Biz sizin bize emanetiniz olan bu parayı kılı kırk yararak yattırımlarda harcıyıruz. Bakın dünya ekonoileri arasında 26'dan nerelere geldik ama biz bunu yeterli bulmuyoruz. Biz diyoruz ki cumhuriyetin 100. yılında ilk 10 ekonominin arasına girecek. Öz güven her şeyin başlangıcıdır. Bunu göreceğiz. Bizim özgüvenimiz tam olacak kendimize inanacağız.
BURALARA SİZ GELDİNİZ BU YÜKSELİŞ SİZİN ESERİNİZ
Yıllarca bu ülkede denizciliğin neden gelişmediği konuşuldu. Az önce Binali bey hepsini size rakamlarla verdi. Geldiğimiz durum ortada. Tabi ki talep olmayınca arz da olmayacaktır. Sıkıntının altında lütfen bununda yattığını düşünelim. Türkiye'nin mühendisleri, tershaneleri 10 yıl önce hayal bile edilemeyen projeleri bugün gerçekleştiriyorlar. 2002 yılında Türkiye Avrupa Birliği'nin kayıtlarında karalistenin en altında yer alıyordu. 2006 yılında yüzde 7.7 tutulma oranıyla önce giri listeye 2008 yılında ise beyaz listeye yükseldik. 2009 yılında ise bu tutulma oranı yüzde 4.6 ile beyaz listedeki yerimiz sağlamlaştı. Buralara siz geldiniz sizler sayesinde oldu bu iş.
Türkiye'nin tersaneleri yine Avrupa Birliği tarafından denetlendi ve Türkiye'nin mezunlarının dünyanın her yerinde çalışabileceği tescillendi.
Ben bir kez daha sektörümüzü bu seviyeye taşıyan herkese şükranlarımızı sunuyorum. Bir kez daha bir ilki gerçekleştirmenin gururunu yaşatan herkese teşekür ediyorum. Kaptan Arif gemisinin yolu ve bahtıu açık olsun. İnşallah rüzgarınız bol olsun diyor ve hepisiniz saygı ve sevgi ile selamlıyorum.