Cumhurbaşkanı Gül Meclis'i açtı

TBMM'nin, 23. Dönem 5. Yasama Yılı başladı. Açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, çarpıcı açıklamalar yaptı. Gül, "Demokratik standartlarımızın yetersizliğinden kaynaklanan Kürt sorununu bölücü terörden ayrıştırarak çözmek gerekir" dedi. Gül, siyaset dilinin de yenilenmesi gerektiğini vurguladı.

TBMM'nin, 23. Dönem 5. Yasama Yılı başladı. Açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, çarpıcı açıklamalar yaptı. Gül, "Demokratik standartlarımızın yetersizliğinden kaynaklanan Kürt sorununu bölücü terörden ayrıştırarak çözmek gerekir" dedi. Gül, siyaset dilinin de yenilenmesi gerektiğini vurguladı. TBMM Genel Kurulu, 23 Temmuz'da verdiği aradan 69 gün sonra saat 15.00'te özel gündemle toplandı.

TBMM Başkanı Şahin, sunuş konuşmasını yaptı. Şahin'in sunuşunun ardından, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de yasama yılının açılış konuşmasını yaptı.

Gül burada yaptığı konuşmada, "Modern demokrasiler, aynı zamanda çoğunluğun iktidarının temel hak ve hürriyetleri korumak amacıyla sınırlandırıldığı, daha da önemlisi, iktidar kavramının da bu bilinçle tanımlandığı anayasal demokrasilerdir. Tarihimiz göstermiştir ki, bunu bir an olsun unutanlar, milletin tecessüm etmiş iradesine zıt şeyler yapmaya kalkanlar, Türk halkının güvenini kaybetmişlerdir. Aslolan, milletin tüm birlik nişanelerinin ve farklılıklarının, varlığının ve birliğinin korunması, dile gelmesi ve temsil edilmesidir. İktidar ve muhalefet bu çerçevede anlam taşımaktadır" dedi.

Gül, "Güvenlik güçlerimize ve vatandaşlarımıza yöneltilen tek bir silah bile olduğu müddetçe, bunun cevabı en sert şekilde verilecektir. Sorunun demokratikleşmeyle ilgili boyutunun muhatabı da çözüm zemini de Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir" şeklinde konuştu.

Abdullah Gül, "Daha fazla demokrasi, daha fazla çoğulculuk siyasi sorunların çözüm yöntemidir. Devletin birliği ve bütünlüğü temel siyasi perspektifimiz ve tartışmaya açık olmayan ilkemizdir. Çare etnik odaklı siyaset dili değil, daha fazla demokrasidir" ifadesini kullandı.

"Siyasi temsil derinleştirilmeli"

Türkiye'de demokrasinin ve siyasetin daha iyi işlemesi ve daha verimli olması için 3 önemli hususa dikkat çekmek istediğini belirten Gül, şöyle dedi:

"Öncelikle vurgulamak istediğim husus, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde siyasi temsilin derinleştirilmesinin ve çeşitlendirilmesinin sağlanmasıdır. TBMM'de temsilin derinleştirilmesi ve çeşitlendirilmesi, kendi içimizdeki tümfarklılıkları siyasete yansıtacaktır. Ülkenin tüm önde gelen siyasi akımlarının temsil edilmediği bir Meclis, eksik bir Meclis olacaktır. Bu anlamıyla siyasal istikrar ve çoğulcu temsil birbirini dışlamaz vedışlamamalıdır. Esasen Türkiye'nin yakın siyasi tarihine baktığımızda ilerleme ve kalkınmanın, siyasi istikrarın temin edildiği dönemlerde gerçekleştiği de bir vakıadır. Temsilde çoğulculuğu sürdürürken siyasi istikrarın sağlanması bütün siyasetçilere düşen önemli bir sorumluluktur.

Olgun bir demokrasi için altını çizmek istediğim ikinci önemli husus,katılımın daha da teşviki ve güçlendirilmesi meselesidir. Sadece siyasi partilerin değil, sivil toplum kuruluşları aracılığıyla toplumun tamamının siyasi süreçlere katılımı, Türkiye'nin temel sorunlarının çözümünü kolaylaştıracaktır.Ülke gündeminin ilk sıralarında yer alan kimlik tartışmaları, demokratik standartların yükseltilmesi, yeni anayasa yapılması, din devlet ve toplum ilişkisine yönelik tartışmalar, iktidar olsun muhalefet olsun tüm tarafların, Meclis dışındaki siyasi partiler ve sivil toplumun tüm unsurlarının da katılımınıve ortak bir anlayışa varmasını gerektirmektedir."

Yargı bağımsızlığı

Gül konuşmasında yargı bağımsızlığına da değindi.

'Yargı bağımsızlığı' meselesinin, sadece bir yasal statü sorunu olmayıp, en az 'tarafsızlık' kadar içselleştirilmesi gereken bir tutum ve duruş, en önemlisi de millete bağlılığın nişanesi olan vicdan meselesi olduğuna inanıyorum" diyen Gül, sözlerine, "Diğer taraftan, bütün vatandaşlarımızın yargı sisteminin işleyişi ile ilgili ortak sorunları ve taleplerine de değinmeyi gerekli görüyorum.Yargının iş yükünün fazlalığı ve bunun adaletin tecellisinde yol açtığı gecikmeler, bütün vatandaşlarımızı etkileyen en önemli sorunlar arasında yer almaktadır. Yargılama sürecindeki gecikmelerin, sebebi ne olursa olsun, tutukluluğu fiili bir mahkumiyet durumuna dönüştürmemesi gerekir. Bu türaksaklıkların düzeltilmesi ve 'geç tecelli eden adaletin adaletsizlikten farklıolmadığı' anlayışı ile gerekli yasal düzenlemelerin en kısa zamanda hayatageçirilmesi, büyük önem taşımaktadır. Bu sorunun sadece bir yasal düzenleme konusu olmadığı, adalet mekanizmasının etkinliğinin arttırılmasının da gerekli olduğu ve bu görevin de bizzat yargı sistemine düştüğü açıktır" diye devam etti.

"Yeni anayasa şart"

Cumhurbaşkanı Gül, "Bugünün Türkiye'si sivil, demokratik ve çoğulcu bir anayasaya ihtiyaç duymaktadır. Kuşkusuz bunun zamanlamasına siyaset kurumu karar verecektir. Fakat Cumhurbaşkanı olarak, bu ihtiyacı tekrar hatırlatmak, yapılacak yeni anayasanın, toplumun bütününün beklentilerine yer verecek bir katılım ve ortak anlayışla çıkarılması gerektiğini belirtmek istiyorum. Bu çerçevede yeni yasama yılının, yeni anayasa tartışmasına yer vermesini, sivil toplum kuruluşlarından siyasi partilere, geniş bir tartışma imkanı ve alanı oluşturması gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Kürt sorunu

Cumhurbaşkanı Gül, "Kürt sorununun bölücü terörden ayrıştırılarak çözülmesi gerekiyor. Sorunların çözümünü ertelersek, gelecek nesilleri çok dahaçetrefillisorunlar yumağı ile karşı karşıya bırakırız. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olarak, konuyu tüm yönleriyle, arka planıyla bilerek konuşuyorum. Terörde ısrar edenler, hiçbir şekilde amaçlarına ulaşamayacaklardır" şeklinde konuştu.

Akşam, TBMM Başkanı Şahin'in ev sahipliğinde resepsiyon verilecek.