3 teğmenin tutuklanma kararına itiraz edildi

İstanbul ve Gölcük'te eş zamanlı düzenlenen operasyon kapsamında tutuklanan üç teğmenin tutukluluğuna itiraz edilerek tahliye talebinde bulunuldu.

Soruşturma kapsamında tutuklanan deniz teğmenler Faruk Akın, Sinan Efe Noyan ve Alperen Erdoğan adına avukat İrfan Sütlüoğlu, Beşiktaş'taki İstanbul Nöbetçi 10. Ağır Ceza Mahkemesine bir dilekçe sundu.

Dilekçede, daha önce verilen tutukluluğa itiraz ve tahliye talepli dilekçelerdeki gerekçelerin tekrarlandığı belirtilerek, dosya içeriğine konulan kriminal araştırma raporuna göre, aramalarda ele geçen suç eşyaları üzerinde müvekkillerden hiçbirinin parmak izinin bulunmadığı ifade edildi.

Bunun da suç unsurlarının müvekkillerce konulmadığı ve onlara ait olmadığının en büyük kanıtını oluşturduğu kaydedilen dilekçede, müvekkillerin evlerine de ait olduğu anlaşılan dört adet anahtarın, hiçbir alakası olmayan başka bir evde bulunduğu, söz konusu anahtarların bu evle hiç ilişkileri olmayan kişilere ait olduğu kaydedildi.

Tutuklu sanıklardan Teğmen Alperen Erdoğan'ın evinin bulunduğu binadaki başka bir daireye kimliği belirsiz kişilerin girdiğinin, Gölcük İlçe Emniyet Müdürlüğünün Gölcük Donanma Komutanlığı Askeri Savcılığına sunduğu yazıyla ortaya çıktığı aktarılan dilekçede, şu ifadelere yer verildi: ''Müvekkillerimin evlerinde 17.07.2009 tarihinde yapılan aramadan sadece iki gün önce Teğmen Alperen Erdoğan'ın evinin bulunduğu binanın farklı dairesine kapı zorlanarak girilmiş, daire dağıtılmış, ancak hiçbir şey çalınmamıştır. Bu durum, sadece eve giren kişinin müvekkillerimin evi sandığı için bilinçli olarak girdiği, evi aradığı, ancak müvekkilime ait olmadığını anlayınca çıktığını ortaya koymaktadır. Bu eylemi yapanlar belki de suç teşkil eden maddeleri ve eşyaları buraya koyacaktı, ancak yanlış ev olduğunu anladıklarından hırsızlık süsü vermek için evi dağıtıp çıkmışlardır. Bu durum dahi, müvekkilime karşı yapılan komplonun bir göstergesidir.''

Dilekçede, müvekkillerin Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu oldukları, uzun zaman ve külfetlerle yetiştikleri gibi, bu iş dışında çalışabilecekleri herhangi bir iş olanakları bulunmadığına yer verilerek, şöyle denildi: ''Türk Silahlı Kuvvetlerini bırakıp kaçmaları halinde de kanun gereği ayrı bir suç işlemiş olacaklardır, dolayısıyla aklanma ihtimali olan bu dosyadan dolayı kaçarak yeni bir suç işlemeleri olanaksızdır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin ise soruşturma ve yargılamanın her aşamasında müvekkillerimi her koşulda hazır edeceği tartışmasız bir gerçekliktir. Bu bağlamda bu kişilerin kaçma ihtimali hiç yoktur. Müvekkillerimin delil karatma imkanları yoktur. Çünkü atılı suç tamamen aramalar esnasında ele geçirilen suç unsuru eşyalara ve o eşyaların içinden çıkarılan kimi dokümanlara dayanmaktadır. Bunların müvekkillerimce ele geçirilmesi, yok edilmesi veya biçim ve içeriklerinin değiştirilmesi olanağı kesinlikle bulunmamaktadır. Bu nedenlerle itirazımızın kabulü ve müvekkillerimin haklarındaki tutuklama kararlarının kaldırılarak tahliyelerine karar verilmesini saygıyla talep ederiz.''