Arınç: Darbeyle ilgili öyle belgeler geldi ki...

Başbakan Yardımcısı Bültent Arınç, darbe girişimleriyle ilgili olarak çok tehlikeli belglelerin ele geçirildiğini açıkladı.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, eski kuvvet komutanlarının ifade vermeye çağırılması üzerine, "Bütün kurumlar şeffaf olmalı, hesap verebilir olmalı" dedi. Arınç Sarıkız, Yakamoz ve Ayışığı darbe planlarının yapıldığı dönemle ilgili "Öyle belgeler geldi ki '50 sene sonra açıklansın' dersiniz. Bütün bildiklerimi ifade edecek durumda değilim. Bunlar kutlu doğum sancılarıdır" diye konuştu.

CNN Türk'de yayımlanan bir programda konuşan Arınç, özetle şunları söyledi:
Gazetecilerden kurtulmak için söylenmiş söz: ("Bayramdan sonra ne ben kalırım ne Danıştay kalır. Savcılık, bayramdan hemen sonra eski kuvvet komutanlarını ifadeye çağırdı. Bir bildiğiniz mi vardı da böyle konuştunuz?" sorusu üzerine) Gazeteciler soru sormak için ısrar ettiler. Belki üçüncü, dördüncü ısrardan sonra ağzımdan böyle bir laf çıktı. Yani bu planlanmış, çok anlamlı bir cümle değil. Yani, "Yeter artık, sizden kurtulmanın başka yolu yok mu" gibi bir şeydi.

Danıştay Tansel Çölaşan değil:
Danıştay, 1800'ü yıllardan beri Türkiye'ye getirilmiş Anayasal organ... Zaman zaman bizide, bazı kararları ve davranışlarıyla eleştirdiğimiz oluyor. Ama Danıştay sadece Tansel Çölaşan değil, onun davranışları onun sözleri değil. Danıştay, Türkiye için lazım olan bir kurum.

Danıştay yanlıştan dönecektir:
YÖK Başkanı'nın müracaatından sonra bir konuşlması var; biz yeni bir düzenleme yaptık ama yasal olarak başvurumuzu da yaptık. Danıştay bu yanlışından dönecektir. İkinci plan olarak da, yine de gençlerimizi mağdur etmeyecek bir düzenleme yapacağız diyor. Benim düşünebildiğim kadarıyla YÖK Kanunu içerisine katsayı konusunda bir hüküm konulması halinde bugünkü sıkıntı aşılabilir. Eğer, yasa değişikliği olacaksa ben ve hükümetim destekleriz.

Hesap verebilir olmalıyız:
(Kuvvet komutanlarının ifadeye çağırılmasının sorulması üzerine) Biz Genelkurmay'ı hedef alan bir konumda değiliz. Kişisel kanaatimi defalarca ifade ettim. Sadece askeri kurumları değil, bütün kurumları kastederek, şeffaf olunmalı, hesap verilebilir olunmalı diyorum. Hesap verebilir olmayız. Artık hiçbir şey gizli kalmıyor ve kalmayacak. Kurumlar da kendilerini buna göre ayarlamalı.

Herkesin bildiği..:
("O dönem Meclis Başkanı'ydınız. Komutanların size gelip gitmeleri haber konusu olmuştu. Komutanlardan bir darbe girişimi hissettiniz mi?" sorusu üzerine) Bu olaya ilişkin olarak o dönemde görev başında olan herkesin duyduğu veya bildiği şeyler vardır.

Kutlu doğum sancısı:
("Hükümet olarak darbeye karşı bir önlem alma konusu konuşuldu mu?" sorusu üzerine) Öyle belgeler vardır ki, "50 sene sonra açıklansın" dersiniz. Şu anda bütün bildiklerimi ifade edecek durumda değilim. Türkiye'de hiçbir şey gizli kalmayacak ve herkes yaptıklarının hesabını verecektir. Bunlar, kutlu doğum sancılarıdır.

Haberal için üzülüyorum
Büyükanıt'a gönderme: Mehmet Haberal, Başkent Üniversitesi'nin Rektörü... Bülent Arınç olarak onunla ilişkilerime çok güçlü. Ben onun kadar insani ilişkilerin dikkat eden birini görmedim. Çok güzel bir insan. Orada (Silivri'de) olmasından dolayı çok üzüntülüyüm. Ben şahsi kanaatimi içimde saklıyorum. Yoksa "Tanırım, iyi çocuktur" diyenden ne farkım kalır?