Türk tarımının en büyük sorunu

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin, Türk tarımının en büyük sorununu oluşturduğunu belirtti.

Eker, arazi toplulaştırmasıyla ilgili Bakanlar Kurulu'ndan yıllık 1 milyar lira kaynak istediğini belirterek, ''Kaynak temin edildiği takdirde, böyle bir proje hazırladım, 10-12 yıl içinde Türkiye'de toplulaştırılacak alanın tamamı toplulaştırılacak'' dedi.

İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası'nın (İNTES) geleneksel toplantısı, ''tarımın inşası'' temasıyla Sheraton Oteli'nde düzenlendi.

Mehmet Mehdi Eker, burada yaptığı konuşmada, bugün dünyada kent nüfusunun artış gösterdiğini ve tarımla uğraşanların sayısının azaldığını ifade ederek, tarımsal üretimde verimliliğin esas durumuna geldiğini anlattı. Tarımı gelişmiş ülkelerin, aynı zamanda sanayisi gelişmiş ülkeler olduğuna dikkati çeken Eker, ABD'de nüfusun yalnız yüzde 2'sinin tarımla uğraştığını, AB ortalamasında da bunun yüzde 4'ler civarında olduğunu kaydetti. Eker, bu konudaki eleştirilere değinerek, kaç kişinin tarımla uğraştığının değil, hangi yöntemlerle, ne verimlilikte tarım yapıldığının önem taşıdığını bildirdi.

Türkiye'de 26 milyon hektar tarım arazisinin bulunduğunu hatırlatan Eker, ''Çalışan 100 kişinin 26'sı tarım alanında hizmet veriyor. Bu oran 6-7 yıl önce yüzde 35 civarındaydı'' dedi. Ancak verimliliğe bakıldığında, tarım ürünlerinden elde edilen gelirin 7 yılda 23 milyar dolardan, 57.6 milyar dolara yükseldiğini belirten Eker, 2009 yılı 3. çeyreğinde tarımda yüzde 3.3 büyüme kaydedildiğini, 4. çeyrekte yüksek büyüme beklediklerini anlattı.

Verimlilik artışında destek sisteminin belirleyici olduğunu dile getiren Eker, göreve geldikleri dönemde tarım desteklerinin yüzde 85'inin doğrudan gelir sistemine dayandığını, bu sistemin ise verimlilikle bağının bulunmadığını, araziye dayalı olduğunu söyledi. Eker, 23 yeni destek mekanizması geliştirdiklerini ifade ederek, özellikle çentik ve mısır üretiminde sağlanan ilerlemeyi örnek gösterdi.

Eker, 1978 yılından bu yana tarım sektöründe bulunduğunu belirterek, ''tarım envanteri'', ''üretim planlaması'' ve ''tarım politikası'' bulunmamasının yıllardır dile getirilen 3 temel sorun olduğunu vurguladı. Eker, 3 yıldır üzerinde çalıştıkları Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli ile bu 3 alana yönelik çözüm ürettiklerini anlattı. 527 milyon veriyi kullanarak hazırladıkları çalışma sayesinde Türkiye'de hangi tarım havzasında, ne üretilmesinin verim sağlayacağını bildiklerini ifade eden Eker, 2010 yılından başlayarak ürün desteğini bu modele göre yapacaklarını söyledi.

TOPLULAŞTIRMA ÇALIŞMALARI


Tarım arazilerinin toplulaştırılması çalışmaları hakkında da bilgi veren Eker, toplulaştırma çalışmalarının Türkiye'de 1961 yılında başlatıldığını, 2002 yılına dek 450 bin hektarın toplulaştırmasının yapıldığını bildirdi.

Eker, 2003-2009 döneminde 562 bin hektarda çalışmanın tamamlandığını ifade ederek, GAP illerindeki 1 milyon 178 bin hektar alanın toplulaştırılması için de ihalenin yapıldığını ve 2011 yılında tamamlanmış olacağını kaydetti.

Toplulaştırma kapsamında tarla içi yol ve drenaj gibi unsurlarla çağdaş bir tarımsal üretim alanının oluşturulduğunu belirten Eker, çalışmaları yoğunlaştırmak amacıyla bir proje geliştirdiklerini bildirdi ve şu bilgileri verdi:

''Şimdi ben Bakanlar Kurulu'ndan para istedim, bana yılda 1 milyar lira para verildiği takdirde, her sene 1 milyon hektar alanın toplulaştırmasını yapabilirim. Yani bu kaynak temin edildiği takdirde, böyle bir proje ben hazırladım, o zaman 10-12 yıl içinde Türkiye'de tüm toplulaştırılacak alanın tamamı toplulaştırılacak. Böyle bir gücümüz, imkanımız var, bunu da yapmamız lazım.''

ARAZİLERİN BÖLÜNMESİNE KARŞI YASA HAZIRLIYORUZ


Bu arada tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesine de değinen Eker, bunun ''Türk tarımının en büyük sorunu'' oluşturduğunu kaydetti. Eker, 1926 tarihli Medeni Kanun ile Türkiye'nin tarım arazileri miras konusu durumuna getirdiğini ifade ederek, özetle şöyle konuştu:

''Babadan oğula geçerken tarım arazileri bölünüyor. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde böyle birşey yok. Türkiye'de şu anda 3 milyon 100 bin tarım işletmesi var, ortalama işletme büyüklüğü 6 hektar ve her bir işletme ortalama 7 ayrı parçadan oluşuyor. Bu şu demektir; Türkiye, 22 milyon tarım parselinde üretim yapıyor. Yani o 26 milyon hektar alan, 22 milyon parselde.

Böyle bir felaket dünyanın hiçbir yerinde yok, bunun üzerinde çalışıyoruz. 3 senedir çalışıyoruz, konunun sosyal boyutları var. Parçalanıyor parçalanıyor parçalanıyor,verimli olarak işletilemez hale geliyor ve vatandaş onu terkediyor, şehre gidiyor. Halbuki biz diyoruz ki böyle yapmayalım, ehil kimse ehilde kalsın, arazinin ölçeği bölünmesin, belirli bir standartta arazi muhafaza edilsin. Şu anda bunun üzerinde çalışıyoruz, bunu da inşallah çok yakında TBMM huzuruna getireceğiz.''

İNTES Başkanı Şükrü Koçoğlu da konuşmasında, tarım ve inşaat alanındaki işbirliğinin önemini vurguladı ve inşaat olmadan verimli tarım yapılamayacağını bildirdi. Başta sulama olmak üzere tarımda altyapı yatırımlarının artırılması gerektiğini ifade eden Koçoğlu, bu alanda teşviklerin çoğaltılmasını dile getirdi.

Konuyu istihdam ve göç çerçevesinde de değerlendiren Koçoğlu, tarımda verimliliğin artırılmasıyla kentten köye tersine göçlerin mümkün olacağını kaydetti.