Üniversitelere sınavsız geçiş kalkabilir
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, son günlerde gündemde yer alan katsayı uygulaması ile birlikte eğitimde yer alan sorunlar hakkında açıklamalarda bulundu.
Yarımağan, “Türkiye'nin dışındaki tüm ülkeler çoktan seçmeli soruların yanında ucu açık soruları da kullanıyor. Bu ülkeler arasında İngiltere gibi öğrenci sayısı çok olan ülkeler de var. Bu ülkeler tüm adaylara bir paragraflık kompozisyon yazdırıp değerlendiriyorlar. Bu ülkeler yapıyorsa bizim de değerlendirmemiz lazım" dedi.
Prof. Dr. Ünal Yarımağan, Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) tarafından düzenlenen "2010 ÖSS'ye Giriş Sistemi" konulu konferansa katıldı. Prof. Dr. Yarmağan, yaptığı konuşmada, uygulamada yaşanabilecek sıkıntıları göze alarak sınav sisteminde değişik yapıldığına işaret ederek, 1975-76 eğitim öğretim yılında ilk kez sınav sistemine değişiklik teklif edildiği zaman tartışmaların yaşandığını hatırlattı. Bu değişiklikle ilk kez sınav kağıtlarının üzerine adayların isimlerinin yazılmaya başlandığını anımsatan Yarımağan, yaşanan sıkıntıya rağmen önemli bir başarının elde edildiğine değinerek, "Türkiye'de sınav kapasitesi 1976 yılından bugüne nerdeyse 30 kat arttı. Senede 40 sınav yapıyoruz. Bu sınavlara 5 milyon kişi katılıyor. Her kesin adını yazıyoruz. Ve herkesin cevap kağıdı salonlarına gidiyor. Her testin süresinin sınırlı tutulmasının yararına inanıyorsanız, uygulama güçlükleri nedeniyle bundan vazgeçmemek gerektiğine inanıyorum. Ve bu güçlüğün üstesinden geleceğimize inandığımız için bu güçlüğü göğüsleyeceğiz elbette bunu hep birlikte yapacağız. Bunu yaparken öğretmenlerimizle birlikte hareket edeceğiz. Öğretmenlerimize eğiteceğiz. Bir firmayla anlaşma yaptık. Eğitim CD'leri hazırlıyoruz. Önlem olarak ilçeler yerine 2 basamak sınavını sadece il merkezlerinde yapma kararı aldık. Dolayısıyla daha denetimli ve daha sınırlı bir sınav yapacağız. Ben el birliğiyle üstesinden geleceğimizi inanıyorum. Bunun hem sınav sonuçları, hem de orta öğretim üzerine olumlu etkileri olacağına yürekten inanıyorum" diye konuştu.
ONLAR YAPTIYSA, BİZDE YAPMALIYIZ
Sınav sistemindeki değişikliklerin 2006 yılında planlandığını hatırlatan Yarımağan, "İlk olarak tek oturumlu sınav yapılmasına karar verdik. Sonra bu sınavları ayırıp birkaç aşamalı yapalım ve üçüncü aşama olarak da açık uçlu sorularında sorulacağı bir sınav yapalım demiştik. Bundan sonraki aşamada ucu açık soruların sorulacağı bir sınav olacak. Son yıllarda dünyada bu tür sınav yapan ülkelerin birçoğunu inceledim. Çoktan seçmeli testlerin kullanımı belli yıllarda ivme kazanmış çok objektif çok hızlı
değerler almış. Bütün ülkeler bunu kullanmaya başlamış. Daha sonra belli sakıncalarını görünce kısmen vazgeçmişler. Bugün dünyada tüm ölçme değerlendirme işlemlerini sadece çoktan seçmeli testlerle yapan ülke kalmamış. Bu konuda sadece Türkiye kalmış. Türkiye'nin dışındaki tüm ülkeler çoktan seçmeli soruların yanında ucu açık soruları da kullanıyor. Bu ülkeler arasında İngiltere gibi öğrenci sayısı çok olan ülkeler de var. Amerika gibi bizim nüfusumuzun kat kat üstünde olan ülkelerde var. Bu ülkeler tüm adaylara bir paragraflık kompozisyon yazdırıp, değerlendiriyorlar. Bu ülkeler yapıyorsa, bizim de değerlendirmemiz lazım. Değerlendirmesi çok zor ama değerlendirmek lazım. İnşallah bizde bunu önümüzdeki 3-5 yıl içerisinde gerçekleştireceğiz" ifadelerini kullandı.
Sosyal bilimler bölümünden kaçış olduğunu söyleyen Yarımağan, şunları söyledi:
"Bütün üniversiteler SÖZ-2 puan türü yerine SAY-2 puan türünde öğrenci almak istiyor. Bunun başlıca nedeni iyi öğrencilerin ağırlıklı olarak fen alanına seçmesi, feni yapamayanların matematiği tercih etmesi ve de ikisini de yapamayacak öğrencilerin sosyal bilimleri gitmesidir. Üniversiteler puan türlerini değiştirmek için yoğun bir şekilde uğraşıyor. Ben hatta şunu söyledim, sosyal bilimlerde okuyan öğrencilere yazık dedim. Eğer tüm bölümler puan türlerini değiştirirse bu çocuklar nereye gidecekler. O zaman sosyal bilimler bölümü kaldırılması lazım. Bu bölümlerde çocuklarınızı okutmayın. Bu sıkıntının bende farkındayım. Bunun nedeni Yüksek Öğretim Kurumu ve Milli Eğitim Bakanlığıdır."
MESLEK LİSELERİNDEN SINAVSIZ GEÇİŞ KALKABİLİR
Meslek lisesi mezunlarının sınavsız geçiş sistemiyle üniversitelere kayıt yaptırabilme konusuna da değinen Yarımağan, "2009 yılında olduğu gibi 2010 yılında da yine sınavsız geçiş olacak. Bunun kaldırılabilmesi kanun değişikliği yapılması gerekiyor. Buda uzunca bir süreç. Ama bildiğim kadarıyla Yüksek Öğretim Kurumunun böyle bir çalışması var. Ama alınmış gerçekleştirilmiş bir karar yok. Önümüzdeki yıllarda böyle bir şey olabilir" şeklinde konuştu.
Öğretmen liselerinin eski fonksiyonlarını yitirdiğini söyleyen Yarımağan, şunları kaydetti:
"Öğretmen lisesi mezunlarına verilen ek puan uygulamalı alanda eğitim yapan zamanını uygulamaya ayıran bu nedenle teorik derslerin biraz daha az gören öğrencilerin desteklemek için veriliyordu. Şuan öğretmen liselerinde böyle bir durum yok ki. Öğretmen liselerinde genel liselerin tüm müfredata eksiksiz olarak okutuluyor. O yüzden öğretmen lisesi mezunlarına ek puan vermeye gerek yok."
Prof. Dr. Ünal Yarımağan, Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) tarafından düzenlenen "2010 ÖSS'ye Giriş Sistemi" konulu konferansa katıldı. Prof. Dr. Yarmağan, yaptığı konuşmada, uygulamada yaşanabilecek sıkıntıları göze alarak sınav sisteminde değişik yapıldığına işaret ederek, 1975-76 eğitim öğretim yılında ilk kez sınav sistemine değişiklik teklif edildiği zaman tartışmaların yaşandığını hatırlattı. Bu değişiklikle ilk kez sınav kağıtlarının üzerine adayların isimlerinin yazılmaya başlandığını anımsatan Yarımağan, yaşanan sıkıntıya rağmen önemli bir başarının elde edildiğine değinerek, "Türkiye'de sınav kapasitesi 1976 yılından bugüne nerdeyse 30 kat arttı. Senede 40 sınav yapıyoruz. Bu sınavlara 5 milyon kişi katılıyor. Her kesin adını yazıyoruz. Ve herkesin cevap kağıdı salonlarına gidiyor. Her testin süresinin sınırlı tutulmasının yararına inanıyorsanız, uygulama güçlükleri nedeniyle bundan vazgeçmemek gerektiğine inanıyorum. Ve bu güçlüğün üstesinden geleceğimize inandığımız için bu güçlüğü göğüsleyeceğiz elbette bunu hep birlikte yapacağız. Bunu yaparken öğretmenlerimizle birlikte hareket edeceğiz. Öğretmenlerimize eğiteceğiz. Bir firmayla anlaşma yaptık. Eğitim CD'leri hazırlıyoruz. Önlem olarak ilçeler yerine 2 basamak sınavını sadece il merkezlerinde yapma kararı aldık. Dolayısıyla daha denetimli ve daha sınırlı bir sınav yapacağız. Ben el birliğiyle üstesinden geleceğimizi inanıyorum. Bunun hem sınav sonuçları, hem de orta öğretim üzerine olumlu etkileri olacağına yürekten inanıyorum" diye konuştu.
ONLAR YAPTIYSA, BİZDE YAPMALIYIZ
Sınav sistemindeki değişikliklerin 2006 yılında planlandığını hatırlatan Yarımağan, "İlk olarak tek oturumlu sınav yapılmasına karar verdik. Sonra bu sınavları ayırıp birkaç aşamalı yapalım ve üçüncü aşama olarak da açık uçlu sorularında sorulacağı bir sınav yapalım demiştik. Bundan sonraki aşamada ucu açık soruların sorulacağı bir sınav olacak. Son yıllarda dünyada bu tür sınav yapan ülkelerin birçoğunu inceledim. Çoktan seçmeli testlerin kullanımı belli yıllarda ivme kazanmış çok objektif çok hızlı
değerler almış. Bütün ülkeler bunu kullanmaya başlamış. Daha sonra belli sakıncalarını görünce kısmen vazgeçmişler. Bugün dünyada tüm ölçme değerlendirme işlemlerini sadece çoktan seçmeli testlerle yapan ülke kalmamış. Bu konuda sadece Türkiye kalmış. Türkiye'nin dışındaki tüm ülkeler çoktan seçmeli soruların yanında ucu açık soruları da kullanıyor. Bu ülkeler arasında İngiltere gibi öğrenci sayısı çok olan ülkeler de var. Amerika gibi bizim nüfusumuzun kat kat üstünde olan ülkelerde var. Bu ülkeler tüm adaylara bir paragraflık kompozisyon yazdırıp, değerlendiriyorlar. Bu ülkeler yapıyorsa, bizim de değerlendirmemiz lazım. Değerlendirmesi çok zor ama değerlendirmek lazım. İnşallah bizde bunu önümüzdeki 3-5 yıl içerisinde gerçekleştireceğiz" ifadelerini kullandı.
Sosyal bilimler bölümünden kaçış olduğunu söyleyen Yarımağan, şunları söyledi:
"Bütün üniversiteler SÖZ-2 puan türü yerine SAY-2 puan türünde öğrenci almak istiyor. Bunun başlıca nedeni iyi öğrencilerin ağırlıklı olarak fen alanına seçmesi, feni yapamayanların matematiği tercih etmesi ve de ikisini de yapamayacak öğrencilerin sosyal bilimleri gitmesidir. Üniversiteler puan türlerini değiştirmek için yoğun bir şekilde uğraşıyor. Ben hatta şunu söyledim, sosyal bilimlerde okuyan öğrencilere yazık dedim. Eğer tüm bölümler puan türlerini değiştirirse bu çocuklar nereye gidecekler. O zaman sosyal bilimler bölümü kaldırılması lazım. Bu bölümlerde çocuklarınızı okutmayın. Bu sıkıntının bende farkındayım. Bunun nedeni Yüksek Öğretim Kurumu ve Milli Eğitim Bakanlığıdır."
MESLEK LİSELERİNDEN SINAVSIZ GEÇİŞ KALKABİLİR
Meslek lisesi mezunlarının sınavsız geçiş sistemiyle üniversitelere kayıt yaptırabilme konusuna da değinen Yarımağan, "2009 yılında olduğu gibi 2010 yılında da yine sınavsız geçiş olacak. Bunun kaldırılabilmesi kanun değişikliği yapılması gerekiyor. Buda uzunca bir süreç. Ama bildiğim kadarıyla Yüksek Öğretim Kurumunun böyle bir çalışması var. Ama alınmış gerçekleştirilmiş bir karar yok. Önümüzdeki yıllarda böyle bir şey olabilir" şeklinde konuştu.
Öğretmen liselerinin eski fonksiyonlarını yitirdiğini söyleyen Yarımağan, şunları kaydetti:
"Öğretmen lisesi mezunlarına verilen ek puan uygulamalı alanda eğitim yapan zamanını uygulamaya ayıran bu nedenle teorik derslerin biraz daha az gören öğrencilerin desteklemek için veriliyordu. Şuan öğretmen liselerinde böyle bir durum yok ki. Öğretmen liselerinde genel liselerin tüm müfredata eksiksiz olarak okutuluyor. O yüzden öğretmen lisesi mezunlarına ek puan vermeye gerek yok."