Kanadoğlu soğuk duş!
Çanakkale'ye hukuku! anlatmak için giden Sabih Kanadoğlu, üniversite öğrencileri tarafından protesto edildi.
Sağanak yağış altında gerçekleştirilen eylemde öğrenciler adına konuşan Vural Bulut, Sabih Kanadoğlu'nun organize ettiği bir panelde hukuku konuşmasının güldürücü olduğunu savundu.
Bulut yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi; "28 Şubat post-modern darbesinden sonra o günün darbesever Yüksek Öğretim Kurulu aldığı bir karar ile üniversiteye giriş sınavında memleketimizin evlatlarını üvey-öz, zenci-beyaz ayrımına tabi tutarak, katsayı adaletsizliğini getirmişti. O günden bu yana geçen on yılda birçok vatan evladı ÖSS sınavında ilk üçe girip derece yapmalarına rağmen, istedikleri fakültelere girememişlerdir. Bu yılın başında YÖK gecikmeli de olsa bir karar verdi ve 28 Şubat'tan kalma bu çarpıklığı düzeltti. Meslek liselilerin öğrenci seçme sınavına eşit koşullarda girmelerinin önünü açtı. Tabii olan da buydu zaten. Hiçbir kimsenin bir başkasından bir üstünlüğü yoktur. Herkes eşittir. Fakat beklenen oldu.
Zamanın Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun dediği gibi 28 Şubat'ın bin yıl sürmesini kendine iş edinmiş, büyük kurtarıcı (!) Sabih Kanadoğlu, Hızır gibi yetişerek pası vermiş, ''eşitlik ancak eşitler arasında olur" diyen sözde hukukçu birinin başkanlık yaptığı darbeci İstanbul Barosu'nun başvurusu ve Genelkurmay'ın iş takibi ile Danıştay tarafından insan hakları ve hukuk ihlali olan kararı devam ettirmiştir. Daha bir ay öncesine kadar en büyük hukuksuzluğa ve insan hakları ihlaline sebep olan kararın fikir babası ve aynı zamanda bugüne kadar yargı bağımsızlığına defalarca kez gölge düşürmüş birisi olan 367 Sabih'in bugün Çanakkale'de ADD'nin organize ettiği bir panelde, hukuk ve yargı bağımsızlığı konusunda seminer vermesi, biz sağduyulu gençleri hem şaşırtmış hem de güldürmüştür. Bu ne tezat bu ne çelişkidir!
İnsanımızla dalga geçmek değil de nedir? Ve ayrıca bu organizasyonun Ulu Önder Atatürk'ün izinden gittiğini zanneden, aksine ters istikamette yol alan sözde Atatürkçüler tarafından yapılması da oldukça düşündürücüdür. Hukuk adalet dağıttığı için üstün sayılır ayrıca üstün olan hukukçular değil bilakis hukukun kendisidir. Sabih Kanadoğlu'nun adının önündeki hukukçu unvanına aldanmayın. Onun ve onun gibilerin son kullanma tarihi geçmiş ve format yemiş devlet elitlerinden olmaktan başka hiçbir özellikleri yoktur."
Bulut yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi; "28 Şubat post-modern darbesinden sonra o günün darbesever Yüksek Öğretim Kurulu aldığı bir karar ile üniversiteye giriş sınavında memleketimizin evlatlarını üvey-öz, zenci-beyaz ayrımına tabi tutarak, katsayı adaletsizliğini getirmişti. O günden bu yana geçen on yılda birçok vatan evladı ÖSS sınavında ilk üçe girip derece yapmalarına rağmen, istedikleri fakültelere girememişlerdir. Bu yılın başında YÖK gecikmeli de olsa bir karar verdi ve 28 Şubat'tan kalma bu çarpıklığı düzeltti. Meslek liselilerin öğrenci seçme sınavına eşit koşullarda girmelerinin önünü açtı. Tabii olan da buydu zaten. Hiçbir kimsenin bir başkasından bir üstünlüğü yoktur. Herkes eşittir. Fakat beklenen oldu.
Zamanın Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun dediği gibi 28 Şubat'ın bin yıl sürmesini kendine iş edinmiş, büyük kurtarıcı (!) Sabih Kanadoğlu, Hızır gibi yetişerek pası vermiş, ''eşitlik ancak eşitler arasında olur" diyen sözde hukukçu birinin başkanlık yaptığı darbeci İstanbul Barosu'nun başvurusu ve Genelkurmay'ın iş takibi ile Danıştay tarafından insan hakları ve hukuk ihlali olan kararı devam ettirmiştir. Daha bir ay öncesine kadar en büyük hukuksuzluğa ve insan hakları ihlaline sebep olan kararın fikir babası ve aynı zamanda bugüne kadar yargı bağımsızlığına defalarca kez gölge düşürmüş birisi olan 367 Sabih'in bugün Çanakkale'de ADD'nin organize ettiği bir panelde, hukuk ve yargı bağımsızlığı konusunda seminer vermesi, biz sağduyulu gençleri hem şaşırtmış hem de güldürmüştür. Bu ne tezat bu ne çelişkidir!
İnsanımızla dalga geçmek değil de nedir? Ve ayrıca bu organizasyonun Ulu Önder Atatürk'ün izinden gittiğini zanneden, aksine ters istikamette yol alan sözde Atatürkçüler tarafından yapılması da oldukça düşündürücüdür. Hukuk adalet dağıttığı için üstün sayılır ayrıca üstün olan hukukçular değil bilakis hukukun kendisidir. Sabih Kanadoğlu'nun adının önündeki hukukçu unvanına aldanmayın. Onun ve onun gibilerin son kullanma tarihi geçmiş ve format yemiş devlet elitlerinden olmaktan başka hiçbir özellikleri yoktur."