Minare yasağı İsviçre bankalarını tedirgin etti
Yapılan referandumla minare yasağının kabul edilmesinin ardından, İsviçre bankaları boykotların gündeme gelmesi ile tedirgin oldu.
Dünyada yatırım bankacılığı ve servet yönetiminde bir numaralı merkez olan Cenevre'deki Özel Bankacılar Birliği konuya ilişkin yorum yapmaktan kaçınırken, İsviçre Bankacılar Birliği Basın Sözcüsü Thomas Sutter, "Halkın tercihine saygılıyız; fakat sonuçların uzun vadede İslam dünyasına kötü bir sinyal vereceğinden korkuyoruz" dedi.
La Liberation gazetesi de iş çevrelerinin "İsviçre bankaları için bir engel daha" endişesini taşıdığını aktardığı haberinde, Cenevre ya da Zürih'teki paraların kaçışı endişesinin ötesinde Avrupa basınının "İsviçre için felaketten söz ettiğine" dikkat çekti.
Referandum sonucunun Cenevre'deki bankacılık çevrelerinin gündemine İsviç-re'nin geçtiğimiz yıl Libya ile yaşadığı kriz tecrübesini getirdiği aktarılıyor. Temmuz 2008'de Libya lideri Muammer Kaddafi'nin oğlunu tutuklayan Cenevre polisi, iki ülke arasında hâlâ çözülemeyen bir krize yol açmıştı. Yaşanan gelişmelerde Libya devleti İsviçre ile bütün diplomatik ilişkilerine son verdiği gibi altı ay gibi kısa bir zaman içerisinde Libyalı işadamları bu ülkedeki bankalarda bulunan 4 milyar franga yakın yatırımlarını geri çekmişti.
İsviçre'deki diğer korku ise ürünlere uygulanacak boykot. Tages Anzeiger gazetesi, Müslüman ülkelerden Nestle ve Swatch gibi İsviçre ürünlerine boykot olabileceğinin sinyallerini verdi. İsviçre Ekonomi Çatı Kuruluşu (Economiesuiesse) Sözcüsü Urs Rellstab de ülke ihracatının yüzde 7'sinin Müslüman çoğunluğun yaşadığı ülkelere yapıldığını ifade ederek, bu ülkelerin genelde gelişmekte olan pazarlar olduğu için kriz döneminde ayrı bir önem taşıdığını belirtti.
İsviçre Turizm Ajansı Federasyonları Başkanı Walter Kunz da şu an değerlendirme yapmanın zor olduğunu; fakat Müslüman ülkelerden olumsuz bir tepki almamayı umduklarını söyledi. Turizm Bakanlığı Sözcüsü Daniela Bär da, genel olarak turizm konusunda ülke imajının çok yavaş değiştiğini, siyasi gelişmelerin tatilcilerin fikirlerine etki etmesini ise normal karşıladığını söyledi. İsviçre'de Arap turistlerin ise en çok rağbet ettikleri şehirlerin başında Cenevre geliyor. Geçen yıl Körfez ülkelerinden gelen Arap turistler Cenevre'ye 250 milyon İsviçre Frangı döviz bıraktı. Bu rakamlar Cenevre'nin turizm gelirlerinin yüzde 6'sını oluşturuyor.
La Liberation gazetesi de iş çevrelerinin "İsviçre bankaları için bir engel daha" endişesini taşıdığını aktardığı haberinde, Cenevre ya da Zürih'teki paraların kaçışı endişesinin ötesinde Avrupa basınının "İsviçre için felaketten söz ettiğine" dikkat çekti.
Referandum sonucunun Cenevre'deki bankacılık çevrelerinin gündemine İsviç-re'nin geçtiğimiz yıl Libya ile yaşadığı kriz tecrübesini getirdiği aktarılıyor. Temmuz 2008'de Libya lideri Muammer Kaddafi'nin oğlunu tutuklayan Cenevre polisi, iki ülke arasında hâlâ çözülemeyen bir krize yol açmıştı. Yaşanan gelişmelerde Libya devleti İsviçre ile bütün diplomatik ilişkilerine son verdiği gibi altı ay gibi kısa bir zaman içerisinde Libyalı işadamları bu ülkedeki bankalarda bulunan 4 milyar franga yakın yatırımlarını geri çekmişti.
İsviçre'deki diğer korku ise ürünlere uygulanacak boykot. Tages Anzeiger gazetesi, Müslüman ülkelerden Nestle ve Swatch gibi İsviçre ürünlerine boykot olabileceğinin sinyallerini verdi. İsviçre Ekonomi Çatı Kuruluşu (Economiesuiesse) Sözcüsü Urs Rellstab de ülke ihracatının yüzde 7'sinin Müslüman çoğunluğun yaşadığı ülkelere yapıldığını ifade ederek, bu ülkelerin genelde gelişmekte olan pazarlar olduğu için kriz döneminde ayrı bir önem taşıdığını belirtti.
İsviçre Turizm Ajansı Federasyonları Başkanı Walter Kunz da şu an değerlendirme yapmanın zor olduğunu; fakat Müslüman ülkelerden olumsuz bir tepki almamayı umduklarını söyledi. Turizm Bakanlığı Sözcüsü Daniela Bär da, genel olarak turizm konusunda ülke imajının çok yavaş değiştiğini, siyasi gelişmelerin tatilcilerin fikirlerine etki etmesini ise normal karşıladığını söyledi. İsviçre'de Arap turistlerin ise en çok rağbet ettikleri şehirlerin başında Cenevre geliyor. Geçen yıl Körfez ülkelerinden gelen Arap turistler Cenevre'ye 250 milyon İsviçre Frangı döviz bıraktı. Bu rakamlar Cenevre'nin turizm gelirlerinin yüzde 6'sını oluşturuyor.