Osman Durmuş'tan Recep Akdağ'a şok suçlama!
MHP Kırıkkale Milletvekili ve Osman Durmuş, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın sağlık alanındaki ağır sorunlara rağmen koltuğunda huzur içinde oturarak 'ölü sayıcılığı' yaptığını söyledi.
TBMM Genel Kurulu, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı bütçelerinin görüşmelerini sürdürüyor. Sağlık Bakanlığı bütçesinin görüşmelerinde bir konuşma yapan MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş, domuz gribi konusunda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. ABD ve Çin ile Avrupa'nın birçok bölgesinde grip pandemisinin sona erdiğini öne süren Durmuş, Ankara'da ayrılan enfeksiyon yataklarının çoğunun boş olduğunu belirtti. Hastalığın normal mevsimlerin altına düştüğünü kaydeden Durmuş, "Muhtemelen Ocak ayı içinde pandemi Türkiye'de de bitecek" diye konuştu.
Bir taraftan paket uygulaması, düşük fiyat ve yüksek kesintilerle özel ve resmi sağlık kurumlarının batırıldığını, 3 milyar liralık kesintiyle Türk milletinin sağlığının tehdit edildiğini ifade eden Durmuş, diğer taraftan Sağlık Bakanı'nın bir korkutmalı senaryoya 2 milyar lira ödediğini anlattı.
Türkiye'de 7 bin eczanenin kapanacağının söylendiğini, Bakanlık hastanelerinde toplu bebek ölümlerinin yaşandığını, hastanelerde sık sık yangınlar çıktığını ve hastaların elektrik kesildiği için havasızlıktan öldüğünü iddia eden Durmuş, "Bakan huzur içinde koltuğunda oturuyor. Ölü sayıcılığı yapıyor" şeklinde konuştu.
'Glaxo Smith Cline' firmasının 4 Kasım'da domuz gribi aşılarının Türkiye'ye getirdiğini hatırlatan Durmuş, bu aşıların kobaylarda ve farelerde denendiğini, aşıların enjeksiyon yerinde kızarıklık, döküntü, iltihaplanma, kıl dökülmesi, karın zarında iltihap, karaciğer ve dalakta büyümeye sebep olduğunun görüldüğünü söylendi. Deney hayvanlarının büyük bölümünün 0.5 mililitre ile öldüğünü öne süren Durmuş, Hıfzısıhha Başkanı'nın bu bozuk aşıları iade etmek yerine, 'Burada bilgi sızdıranlar var' diye soruşturma başlattığını iddia etti.
TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl'e gizlice, bu aşıların bozuk olduğunu ve reddedilmesi gerektiğini söylediğini anlatan Durmuş, "Ama ne oldu dersiniz. 23 Kasım'da aşıların incelemesi bitti. Hıfzısıhha bozuk olduğunu söyledi. Başkan baskı yaptı. 'Aşılarımızı yanlış medotla ölçüyorsunuz, bizimki farklıdır' dediler. Sonunda baktım ki aşı iptal edilmeyecek, bir haber gönderdim, 'elimde bilgi, belge var, sizi rezil ederim' dedim" ifadelerini kullandı.
Aralık ayının ilk haftasında bu bozuk aşıların Yenimahalle Belediyesi deposundan Güneydoğu'ya gönderilmek üzere bir kamyona yüklendiğini belirten Durmuş, yola çıkan kamyonun, bir televizyon kanalında yaptığı açıklamanın ardından geri çevirildiğini ifade etti. Durmuş şunları söyledi:
"Güneydoğu Anadolu halkının sağlığı, hayatı sizce önemli değil mi? Allah'tan korkan, kuldan utanan ve insan olarak sorumluluk taşıyanlar Bakanlık koltuğunda rahatça oturabilirler. Nasıl olsa siz istifa etmeyeceksiniz. Bu kadar ayıplı işi yapan hükümetin başını, Recep Tayyip Erdoğan'ı istifaya çağırıyorum. İnsan hayatını hiçe sayan bu Bakanın icraatlarından dolayı Başbakan'ı istifaya çağırıyorum. Vatandaşı bozuk aşıyla öldürmeye teşebbüs. Cumhuriyet Savcıları bu konuda ne yapacak merak ediyorum. Bu bozuk aşıları imha etmeyecek misiniz, unutturup kullanacak mısınız? Sadece bu aşıya 240 milyon euro verdiniz. Bu parayla 20 tane Kırıkkale İhtisas Hastanesi yapardınız. Her gün gripten kaç kişi öldüğünün reklamını Bakan olarak yapıyorsunuz. Kalp hastalıklarından her gün 150 kişi ölüyor. Onlarca kişi böbrek yetmezliğinden, diyalizden ölüyor. Bunları neden açıklamıyorsunuz?"
GENEL KURUL'DA 'KIZIM' TARTIŞMASI
Bu arada Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bütçesi üzerinde konuşan CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, iki gün önce Sıhhiye'ye TEKEL işçilerine yönelik polis müdahalesi konusunda hükümete ağır eleştiriler yöneltti. Soysal, AK Parti milletvekillerinin gösterdiği tepki üzerine ise, "40 derece ateşle kalkıp konuşmak için buraya geldim. Bir de sizin sataşmalarınızla tahammül edemem" dedi.
Soysal, 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesiyle ilgili de Kültür Bakanı Günay'ı sert sözlerle eleştirirken yine tepkilerle karşılaştı. Soysal, kendisine laf atan AK Parti Grup Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı'ya cevap verirken 'kızım' ifadesini kullanınca tartışma yaşandı. Bahçekapılı ve AK Parti milletvekillerinin özür dilemesini istemesi üzerine Soysal, "Böyle birşey ağzımdan kaçtıysa özür dilerim. Size dönük söylemedim" diye konuştu.
Bir taraftan paket uygulaması, düşük fiyat ve yüksek kesintilerle özel ve resmi sağlık kurumlarının batırıldığını, 3 milyar liralık kesintiyle Türk milletinin sağlığının tehdit edildiğini ifade eden Durmuş, diğer taraftan Sağlık Bakanı'nın bir korkutmalı senaryoya 2 milyar lira ödediğini anlattı.
Türkiye'de 7 bin eczanenin kapanacağının söylendiğini, Bakanlık hastanelerinde toplu bebek ölümlerinin yaşandığını, hastanelerde sık sık yangınlar çıktığını ve hastaların elektrik kesildiği için havasızlıktan öldüğünü iddia eden Durmuş, "Bakan huzur içinde koltuğunda oturuyor. Ölü sayıcılığı yapıyor" şeklinde konuştu.
'Glaxo Smith Cline' firmasının 4 Kasım'da domuz gribi aşılarının Türkiye'ye getirdiğini hatırlatan Durmuş, bu aşıların kobaylarda ve farelerde denendiğini, aşıların enjeksiyon yerinde kızarıklık, döküntü, iltihaplanma, kıl dökülmesi, karın zarında iltihap, karaciğer ve dalakta büyümeye sebep olduğunun görüldüğünü söylendi. Deney hayvanlarının büyük bölümünün 0.5 mililitre ile öldüğünü öne süren Durmuş, Hıfzısıhha Başkanı'nın bu bozuk aşıları iade etmek yerine, 'Burada bilgi sızdıranlar var' diye soruşturma başlattığını iddia etti.
TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl'e gizlice, bu aşıların bozuk olduğunu ve reddedilmesi gerektiğini söylediğini anlatan Durmuş, "Ama ne oldu dersiniz. 23 Kasım'da aşıların incelemesi bitti. Hıfzısıhha bozuk olduğunu söyledi. Başkan baskı yaptı. 'Aşılarımızı yanlış medotla ölçüyorsunuz, bizimki farklıdır' dediler. Sonunda baktım ki aşı iptal edilmeyecek, bir haber gönderdim, 'elimde bilgi, belge var, sizi rezil ederim' dedim" ifadelerini kullandı.
Aralık ayının ilk haftasında bu bozuk aşıların Yenimahalle Belediyesi deposundan Güneydoğu'ya gönderilmek üzere bir kamyona yüklendiğini belirten Durmuş, yola çıkan kamyonun, bir televizyon kanalında yaptığı açıklamanın ardından geri çevirildiğini ifade etti. Durmuş şunları söyledi:
"Güneydoğu Anadolu halkının sağlığı, hayatı sizce önemli değil mi? Allah'tan korkan, kuldan utanan ve insan olarak sorumluluk taşıyanlar Bakanlık koltuğunda rahatça oturabilirler. Nasıl olsa siz istifa etmeyeceksiniz. Bu kadar ayıplı işi yapan hükümetin başını, Recep Tayyip Erdoğan'ı istifaya çağırıyorum. İnsan hayatını hiçe sayan bu Bakanın icraatlarından dolayı Başbakan'ı istifaya çağırıyorum. Vatandaşı bozuk aşıyla öldürmeye teşebbüs. Cumhuriyet Savcıları bu konuda ne yapacak merak ediyorum. Bu bozuk aşıları imha etmeyecek misiniz, unutturup kullanacak mısınız? Sadece bu aşıya 240 milyon euro verdiniz. Bu parayla 20 tane Kırıkkale İhtisas Hastanesi yapardınız. Her gün gripten kaç kişi öldüğünün reklamını Bakan olarak yapıyorsunuz. Kalp hastalıklarından her gün 150 kişi ölüyor. Onlarca kişi böbrek yetmezliğinden, diyalizden ölüyor. Bunları neden açıklamıyorsunuz?"
GENEL KURUL'DA 'KIZIM' TARTIŞMASI
Bu arada Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bütçesi üzerinde konuşan CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, iki gün önce Sıhhiye'ye TEKEL işçilerine yönelik polis müdahalesi konusunda hükümete ağır eleştiriler yöneltti. Soysal, AK Parti milletvekillerinin gösterdiği tepki üzerine ise, "40 derece ateşle kalkıp konuşmak için buraya geldim. Bir de sizin sataşmalarınızla tahammül edemem" dedi.
Soysal, 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesiyle ilgili de Kültür Bakanı Günay'ı sert sözlerle eleştirirken yine tepkilerle karşılaştı. Soysal, kendisine laf atan AK Parti Grup Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı'ya cevap verirken 'kızım' ifadesini kullanınca tartışma yaşandı. Bahçekapılı ve AK Parti milletvekillerinin özür dilemesini istemesi üzerine Soysal, "Böyle birşey ağzımdan kaçtıysa özür dilerim. Size dönük söylemedim" diye konuştu.