Mehmet Kutlular'ın beraatı netleşti

'Deprem ilahi ikazdır' dediği için 276 gün hapse mahkum edilen Mehmet Kutlular'ın beraatı netleşti.

Mehmet Kutlular'ın beraatı netleşti
Marmara depremine ilişkin sözleri üzerine daha önce, ''Halkı, sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği'' gerekçesiyle 2 yıl 1 gün hapse mahkum edilen ve toplam 276 gün cezaevinde Mehmet Kutlular, cezasının 5237 Sayılı yeni Türk Ceza Kanunu'na (TCK) uyarlanması için yapılan duruşma beraat ile sonuçlandı.

Yargılamanın yenilenmesi ve uyarlama başvurusu üzerine Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Kutlular'ın avukatı Mehmet Ali Aslan katıldı.

Esas hakkındaki görüşünü bildiren Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili, yargılamanın iadesi talebinin, yasada öngörülen süre yönünden reddedilmesini istedi. Bilgili, ancak yeni TCK'nın sanık lehine hükümler içermesi ve davaya ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı nedeniyle, davanın yeni TCK'ya uyarlanmasını ve Kutlular'ın beraatını talep etti.

Avukat Aslan da müvekkili için beraat talebinde bulundu. Mahkeme, yargılamanın iadesi talebini reddederken, AİHM'nin, davayla ''ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiği'' yönündeki kararı çerçevesinde, Kutlular'ın beraatına karar verdi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Bediüzzaman Said Nursî'nin vefatının 39. yıl dönümü nedeniyle 10 Ekim 1999'da Ankara Kocatepe Camisinde okutulan mevlitte ''İlahi İkaz Deprem'' adlı kitapçık, Yeni Asya Gazetesince hediye olarak dağıtılmış, Kutlular da gazetecilerin Marmara Depremi ile ilgili soruları uzürine, "Deprem ilahî ikâzdır" demişti.

Kutlular, bunun üzerine, hakkında açılan davada, ''halkı, sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği'' gerekçesiyle 2 yıl 1 gün hapse mahkum edilmişti. Cezası Yargıtay tarafından da onanan Kutlular, toplam 276 gün Vize Cezaevinde kalmıştı.

Kutlular, aldığı ceza üzerine AİHM'e başvurmuştu. AİHM, Kutlular'ın sözlerinin ifade özgürlüğü sınırları içinde olduğuna karar vererek, Türkiye'nin Kutlular'a manevi tazminat ödemesine hükmetmişti.

Kutlular, AİHM'nin kararı ve 5237 Sayılı TCK'nın yürürlüğe girmesinin ardından yargılamanın iadesi ve cezanın uyarlaması için avukatı aracılığıyla mahkemeye başvurmuştu.