ATSO'dan fazla vergiye ödül

ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kurumlarını geliştirmek ve kurumlar arası uyum ve güveni sağlamak zorunda olduğunu söyledi. Budak, "Bu uyum ve güven olmadan, ekonomide, terörle mücadelede, dış politikada ulusal politikalarımızın geliştirilmesi ve başarıyla uygulanması mümkün değildir." dedi. Türkiye'de yargı ve yargıç bağımsızlığının en önemli konulardan birisi olduğunu söyleyen Budak, "Bugün Ülkemizde hukuk sisteminin de artık ülkeyi taşımakta zorlandığını görüyoruz. Bir tarafta geciken ve anlamını kaybeden bir adalet sistemi bulunuyor. Diğer tarafta yoruma açık yasa ve yönetmelikler, vatandaşın, işadamının, sivil toplum örgütlerinin, bürokratın üzerinde Demokles'in kılıcı gibi sallanıyor. Hukuk sistemindeki boşluklar siyasetle veya başka türlü doldurulmaya çalışılıyor." diye konuştu.

Budak, hukuk reformu gerçekleşmeden ekonomide mesafe alınamayacağına dikkat çekerek son dönemde TBMM'den ekonomiyle ilgili kanunların çıkmasında inanılmaz bir gecikme yaşandığını ileri sürdü. Budak, şöyle devam etti: "Yıllardır dile getirdiğimiz, sanayi, tarım ve ticaret sektörlerimizde yıkım etkisi yaratan bir hipermarketler konusu var ve yıllardır Büyük mağazalar kanununun çıkmasını bekliyoruz. Bu konuyla ilgili 6 bin imzalı dilekçeyi geçtiğimiz Nisan ayında Ticaret ve Sanayi Bakanımıza verdik, teşekkür aldık, ama henüz sonuç alamadık. Sürekli gündeme getirdiğimiz kanunların yıllarca sürüncemede kalmasını nasıl açıklayabiliriz?"

"Biz enerji maliyetinden yakınırken, elektrikteki TRT payını eleştirirken TRT için yeni vergi geliyor, ama elektrikteki pay da yerinde kalıyor." eleştirisinde bulunan ATSO Başkanı, enerji ithalatına yılda 30 milyar dolar ödendiğini ancak yenilenebilir enerji konusunda kanun halen beklediğine dikkat çekti. Yıllardır vergi reformu talep ettiklerini vurgulayan Budak, mevcut vergi sisteminin adaletsiz olduğunu ve özellikle KOBİ'leri kayıt dışına ittiğini iddia etti. Budak, kayıt dışı istihdamın halen yüzde 46 düzeyinde olması nedeniyle Sosyal Güvenlik açığı sorununun da devam ettiğini dile getirdi. Artık bu tür sorunları kamu yönetimi ve özel sektörün birlikte çalışarak aşması gerektiğini vurgulayan Budak, "Büyük Millet Meclisimizden ekonomiyle ilgili yasaların daha hızlı çıkarılmasını talep ediyoruz. İktidar ve muhalefetin bu konuda ortak bir çözüm geliştirmesini temenni ediyoruz." dedi.

2009 yılının ekonomik anlamda kötü bir yıl olduğunu ifade eden ATSO Başkanı, "Krizde en fazla küçülen ekonomilerden birisi de Türkiye ekonomisi olmuştur. Ciddi bir global kriz yaşanmıştır, ama buna rağmen Uzak Doğu ülkeleri krizi rahat atlatmışlar. ABD, Almanya gibi ülkeler 3. çeyrekte büyümeye geçmişlerdir. Ülkemiz ise ekonomisi en çok daralan işsizliğin en çok arttığı ülkelerden birisi olmuştur. ABD ve diğer gelişmiş ülkeler finans, otomotiv gibi ana sektörleri kaderine terk etmediler, desteklediler. Bizde ise turizm, inşaat gibi temel sektörlere istediğimiz destek sağlanamadı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak sektörel destekler ve iç pazarın desteklenmesi konusunda çok çaba harcadık. Ama alınan önlemler sınırlı kaldı ve geç geldi. Oysa krizin başında iç pazara ve sektörlere dönük önlem alınsaydı, ekonomi bu kadar küçülmez, bütçe açığı bu kadar büyümezdi." diye konuştu. Budak'a göre, Türkiye'nin finans, enerji, perakende, otomotivin dışında hangi sanayi dallarında nasıl gelişeceğini tam olarak öngörülemiyor.

Krizin Antalya'yı da derinden etkilediğine dikkat çeken Budak, bu yıl turizm sektörümüzde önemli bir gelir kaybının yaşandığını dile getirdi. TUİK verilerine göre paket turlarla gelen turistlerin ortalama harcamasının 240 dolara düştüğünü aktaran ATSO Başkanı, şöyle konuştu: "Süpermarket sayısı beş yılda beş kat artmıştır. Ama esnaf kesimimiz hızla erimektedir. Senet protestosunda Ağustos ayında İzmir'i geçerek üçüncü olduk. Banka kredisi kullanımında geçen yıla göre artış yoktur. Bu örnekleri ihracat, sanayi üretimi, işsiz sayısı gibi verilerle artırabilirim."

Türkiye turizminin neredeyse yarısını Antalya'nın temsil ettiğini belirten Budak, "Ama turizmde maalesef temel ürünümüz halen deniz ve güneştir, yani doğal kaynaklarımızdır. Bu nedenle turizmde yeni ürünler geliştirmek zorundayız. Doğal kaynağa dayalı bir ekonomide en önemli konu gelişmenin sürdürülebilir olmasıdır. Dünya artık tamamen çevre dostu mal ve hizmet üretimi ile yarışıyor. Biz ise denizi ve sahilleri, su kaynaklarını ve yeşili korumakta güçlük çekiyoruz." şeklinde konuştu.

ATSO'nun Geleneksel Ödül Töreni'nde plaket alan ilk üç kişi ve kurumlar şöyle; 2008 yılı Gelir Vergisi'nde Yakup Ereş, Yılmaz Turgan, Mehmet Dikmen.

Kurumlar Vergisi'nde, Çelebi-IC Antalya Hava Limanı Terminal Yatırım ve İşletme A.Ş, Eti Elektrometalürji A.Ş ile KGM Granit Mermer Dekorasyon İthalat İhracat İnşaat Taahhüt ve Ticaret Ltd. Şti.

Döviz Kazandırıcı Hizmetlerden Konaklama Tesisleri'nde FSP Turizm ve Yatırım A.Ş, Ataç Turizm A.Ş. -Kemer Resort Otel, Gül Turizm İnşaat Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş-Rose Hotels.

Seyahat Acenteleri'nde Alkan Grup Turizm İşletmeleri A.Ş, Mastur Turizm Taşımacılık ve Ticaret A.Ş. ve Novum Turizm Seyahat Acentesi Ticaret ve A.Ş

İhracat Döviz Geliri'nde Ataç İnşaat ve Sanayi A.Ş, Adopen Plastik ve İnşaat sanayi A.Ş ile Eti Elektrometalürji A.Ş.

SGK'ya en çok prim ödeyen ilk üç firma; Güneş Ekspres Havacılık A.Ş, Ataç İnşaat ve Sanayi A.Ş ve Fraport-IC İçtaş Havalimanları İşletme A.Ş.