AYTO Yüksek İstişare Kurulu Siyasetten Taleplerini Belirledi

Aydın’ın milli takımı olarak nitelendirilen Aydın Ticaret odası (AYTO) Yüksek İstişare Kurulu ikinci toplantısını gerçekleştirdi. 24 Haziran’da yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri öncesi siyaset kurumundan Aydın için yapılması gerekenlerin talep edileceği alanları tespit etmek üzere toplanan kurul temel problemi Çıldır Havaalanının açılmaması olarak belirledi.

AYTO Yüksek İstişare Kurulu Siyasetten Taleplerini Belirledi


Aydın Ekonomisinin sosyal ve sosyolojik dokusundan ulaşım master planlarına kadar ilin başat önemli problemlerinin tespiti, çözümü ve çözüm önerileriyle ilgili istişare edilmek üzere kararlar alıp uygulanması için baskı grubu rolü oynayacak olan AYTO Yüksek İstişare Kurulunun 2. toplantısına kurul başkanı olarak TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve AYTO Başkanı Hakan Ülken, kurul üyesi iş adamları Ali Dinçer, Ali Mümtaz Özalp, Cengiz Altıntaş, Engin Polat, Ergüven Yakan, Erol Dikmen, Hakan Çetin, Halis Günday, Muhammet Demir, Muharrem Tozkoparan, Mukan Perinçek, Naif Oto, Nejdet Uçar, Nizamettin Başaran, Osman Gökmen, Taylan Kozacıoğlu, Uğur Alkanlı ve Kurul Danışmanı Doç. Dr. Atakan Hatipoğlu katıldı.

Toplantı sonuç raporunda Aydın’ın talepleri Çıldır Havalimanı, Fuar Alanı, Yatırım Teşvik Bölgesi Değerlendirmesi, Organize Sanayi Bölgeleri, Üniversite, Kamu Bölge Müdürlükleri, İncire Teşvik Verilmesi, Jeotermal, Seracılık ve Yüksek Hızlı Tren başlıkları altında toplandı.

Kurulun belirlediği konu başlıklarının ayrıntılarının yer aldığı raporda ise şu ifadeler yer aldı.

AYTO Yüksek İstişare Kurulu’nun ikinci toplantısı, AYTO binası Vali Erol Ayyıldız toplantı salonunda yapıldı.

Toplantı sonunda açıklanan sonuç bildirgesinde; “24 Haziran tarihinde Cumhurbaşkanı Seçimi ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçiminin yapılacaktır. Seçim dönemlerinde adayların çeşitli vaatlerde bulunmaları ve illerin çözüm bekleyen sorunları ile ilgilenmeleri olağandır. Ancak Aydın’ın hâlihazırda kavuşmayı beklediği bazı yatırımlar ve hizmetler, partiler arası siyasal rekabetin konusu olmaktan çıkmayı hak edecek olgunluktadır. AYTO Yüksek İstişare Kurulu tarafından milletimizden yetki alacak olan Cumhurbaşkanımız ve milletvekillerimizin dikkatine sunulmakta olan talepler;

Aydın’ın sosyo-ekonomik göstergeler ve gelişmişlik düzeyi bakımından eşdeğer olduğu illerde faaliyete sunulduğu halde Aydın’da henüz yapılmamış olan yatırım ve hizmetleri,

Yapılması halinde Aydın’ın ülkemizin ekonomik ve insani kalkınmasına yaptığı katkıyı daha da arttırmasını mümkün kılarak katma değer oluşturacak olan yatırım ve hizmetleri kapsamaktadır.

Bahsi geçen talep ve beklentiler Çıldır havalimanı, fuar alanı sorunu, yatırım teşvik bölge değerlendirmesi, organize sanayi bölgeleri, üniversite, kamu bölge müdürlükleri, incire teşvik verilmesi, jeotermal, seracılık ve yüksek hızlı tren başlıkları altında bir araya getirilmiş ve gerekçeleriyle birlikte ortaya konulmuştur.

AYTO Yüksek İstişare Kurulu, Aydın’ın çözüm bekleyen en önemli sorunlarının başında Çıldır havalimanının sivil yolcu taşımacılığına açılması olduğunu tespit etmektedir. Aydın’ın bir havalimanına olan ihtiyacı ve açılması halinde işlevsel olarak faaliyet göstereceğini ortaya koyan veriler, AYTO tarafından hazırlanmış olan Şubat 2016 tarihli Çıldır Havalimanı Raporu’nda ortaya konmuş ve kamuoyuna açıklanmıştı.

Çıldır havalimanı konusu, sadece ülkemize yeni bir altyapı yatırımı kazandırmak ve Aydınlıların hayatını kolaylaştıracak bir hizmete daha kavuşmuş olmalarını sağlamak açısından değil, aynı zamanda Aydın’ın ekonomik göstergelerinde ileriye doğru bir gelişme sağlayabilecek olması bakımından da önem arz etmektedir. Havalimanının Aydın’a üç düzlemde ekonomik katkısının olacağı öngörülmektedir. Birincisi, hâlihazırda ortaya çıkmakta olan ekonomik maliyetin azalması ve zaman kaybının ortadan kalkmasıdır. İkincisi, tarımsal ürünlerin depolanması, paketlenmesi ve ihracatı açısından kargo taşımacılığı imkânının doğması sayesinde Aydın ekonomisine yeni yatırım alanları açabilecek olmasıdır. Üçüncüsü, havalimanının yapılması halinde fuarcılık, turizm ve eğitim gibi diğer sektörlerin gelişmesini kolaylaştıracağı değerlendirilmektedir. Buradan hareketle Aydın’ın uzun zamandır hak ettiği düşünülen Çıldır Havalimanı projesinin, ekonomik ve toplumsal kalkınma göstergeleri açısından “bir taşla üç kuş” vurulmasını sağlayabilecek, kilit yatırım haline geldiği görülmektedir.

Fuarların düzenlendiği bütün illerde o ilin ekonomik ve toplumsal gelişmesine olumlu katkılar yaptığı bilinen bir gerçektir. Öte yandan Aydın’ın büyük fuarlar düzenleyebilecek ekonomik ve toplumsal potansiyele sahip olduğu da bilinmektedir. Bu koşullarda Aydın’ın hâlâ bir fuar alanına sahip olmaması kabul edilemez bir eksiklik olduğu ortadadır. Bilindiği üzere, bütün dezavantajlı koşullara rağmen Aydın tarım fuarı yıllardır yapılmakta ve büyük bir ticari potansiyel taşıdığını göstermektedir. Yeterli altyapının kurulması ve fuar alanı oluşturulması halinde çok sayıda fuarı gelişmiş koşullarda yapmak mümkün olacaktır. Fuar imkânı, sadece Aydınlı girişimcileri diğer iller ve ülkelerdeki girişimcilerle buluşturarak Aydın’ın ekonomik imkânlarını genişletmekle kalmayacak; havaalanı, konaklama, yeme-içme gibi başka sektörlerin de gelişmesine destek sağlayacaktır. AYTO, bu konuda bütün kurumlarca atılacak olumlu adımları desteklemekte olduğunu kamuoyunun bilgisine sunar.

Yatırım teşvik bölge değerlendirmesinin mevcut hali Aydın ili açısından dezavantaj oluşturmaktadır. Aydın’ın yatırım teşvik bölge sıralamasındaki yerinin tespiti için kullanılan parametrelerin gerçekçi olmadığı görülmektedir. Bazı sektörlerde Aydın’da ortaya çıkartılan ekonomik katma değerin vergisinin Aydın’da tahsil edilmiyor oluşu türünden olguları hesaba katmaksızın yapıldığı anlaşılan teşvik bölge değerlendirmesinin, daha titiz ölçülerle yeniden ele alınarak Aydın’ın haksız biçimde uğradığı dezavantajını ortadan kaldıracak biçimde revize edilmesi beklenmektedir.

Aydın’ın ekonomik kalkınması açısından çözüm bekleyen bir başka önemli sorun organize sanayi bölgeleri (OSB) ile ilgilidir. Sektörel teşviklerin alınabildiği zeytin gibi ürünler de dâhil olmak üzere Aydın’da yatırım alanları için parsel ouşturma sorunları ve ÇED ile ilgili sorunlar sürmektedir. Hâlihazırda yeni sanayi bölgeleri büyük ölçüde dolmuş durumdadır. ASTİM’de zemin sorunlarından dolayı belirsizlik bulunmaktadır. Yeni OSB’ler için alan bulunması gerekmektedir. Bilindiği üzere zeytin gibi üretim sektörlerinde küçük alanlar yeterli olmamaktadır. Bir çözüm yolu olarak, tarım arazilerinin korunmasına imkan veren ve çevresel zararların oluşmasına neden olmayan küçük ölçekli ihtisas OSB ve butik OSB kurmayı planlamanın yerinde olacağı değerlendirilmektedir.

Aydın’ın ikinci bir kamu üniversitesine sahip olması için gereken koşullar esas olarak bulunmaktadır. Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ), kurulduğu günden bu yana Aydın’a her açıdan önemli katkılarda bulunmakla birlikte üniversite-şehir işbirliği istenen noktanın gerisinde kaldığı bilinmektedir. ADÜ’nün merkezi olmayan ve çok sayıda ilçeye dağılmış yerleşim yapısının, kaynak israfına yol açtığı gibi, gerek öğretim elemanları ve öğrencilerin kendi aralarında, gerekse ADÜ camiası ile şehrin bütünü arasındaki entegrasyonu güçleştiren bir rol oynadığı söylenebilir. Yeni bir kamu üniversitesinin kurulması, Aydın’ın bir “üniversite şehri” olarak değer kazanmasına olduğu kadar, dağınıklıktan bir ölçüde kurtulmuş olan her iki üniversitenin de marka değerlerinin yükselmesine katkı yapabilecektir. Üniversite başlığı altında ifade edilebilecek ikinci husus, Aydın’da vakıf üniversitesi kurulmasıdır. Vakıf üniversitelerinin başka illerde fakülte kurabilmesine izin veren yasal düzenlemenin yapılması halinde, Aydın dışındaki üniversitelerin Aydın’da fakülte kurmaları mümkün olabilecektir. Öte yandan Aydın’ın girişimcileri bir vakıf üniversitesi kurabilecek potansiyele sahiptir. Ancak vakıf üniversitesi kurmak için istenen teminatların ve Aydın’daki arazi maliyetlerinin yüksekliği Aydın’da bugüne kadar bir üniversite kurmayı güçleştirmiştir. Aydın’ın yükseköğrenim alanındaki potansiyelinin atıl olmaktan çıkartılması ve sosyo-ekonomik katma değer oluşturur hale getirilmesi için adım atılması gerekmektedir.

Daha önce Aydın’da bulunan bazı Kamu Bölge Müdürlükleri’nin Denizli ve Muğla’ya nakledilmesi, Aydın’a olumsuz etki etmiştir. Bu uygulamanın Aydın bürokratik işlemlerde zaman kaybetmesine neden olduğu ve bu sayede ekonomik büyümesinin olumsuz etkilendiği bir gerçektir.

İncir, AYTO tarafından Avrupa Birliği’nden patenti alınmış tarımsal bir ürünümüzdür. Bu kazanım Türkiye’nin Avrupa’ya incir ihracatının artmasına ve daha yüksek fiyatlardan alıcı bulmasına gidecek olan yolu açmıştır. Aydın, sahip olduğu incirin üretim miktarı ve kalitesi ile dünya ölçeğinde iddia sahibidir. Bu iddianın daha ileri düzeylere taşınması, üretimin arttırılması, çeşitlendirilmesi, niteliğinin arttırılması, yeni pazarlara açılması vb. imkânlar bulunmaktadır. Fakat maalesef incir teşvik edilmeyi beklemektedir. Benzer bir şekilde Aydın, kestane üretiminde de Türkiye’nin en önde gelen bölgelerinden biridir. Zeytinde uygulanan teşvikin incir ve kestane için de geçerli hale getirilmesinin, ihracatın artmasına, istihdamın genişlemesine ve Aydın’ın marka değerinin yükselmesine olumlu katkı yapacağı değerlendirilmektedir.

Yerüstü zenginlikleri kadar yer altı zenginlikleri ile de büyük bir ekonomik potansiyel taşıyan Aydın’da işletilmeye başlanan jeotermal kaynaklar, ülkemizin elektrik üretimine katkı yapmakta ve enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasına hizmet etmektedir. AYTO jeotermal de dâhil olmak üzere milli enerji kaynaklarımızın kullanılmasını bağımsız ulusal kalkınma açısından desteklemektedir. Ancak zaman içinde Aydın kamuoyunda jeotermalin işletilme tarzından kaynaklandığı düşünülen ve insan sağlığı açısından telafi edilemez zararların ortaya çıkabileceğine ilişkin bazı kaygıların oluştuğu gözlenmektedir. Milli enerji kaynaklarımıza sahip çıkmak ne kadar görevse insanlarımızın sağlığını düşünmek ve kalkınmayı sürdürülebilir kılmak da o kadar görev olmalıdır. Hâlihazırda jeotermal enerjinin çevreye ve insan sağlığına etkilerini ortaya koyan bilimsel verilere dayalı kabul edilmiş bir raporun olmaması, bu konuda net bir kamu politikası geliştirmeyi ve işletilme tarzından kaynaklanan sorunlar varsa bunların giderilmesi için önlem alınmasını geciktirmektedir. AYTO Yüksek İstişare Kurulu, kamuoyunda oluşan kaygıların izale edilmesi ve gerçeklik payı taşıyıp taşımadıklarının anlaşılabilmesi için, konunun uluslararası bağımsız bir kurum tarafından incelenmesinin yerinde olacağını değerlendirmektedir. Bu sayede hem jeotermal enerjiden yararlanmayı sürdürmek hem de varsa yasal boşluklardan ya da uygulama eksiklerinden doğan zararların giderilmesi mümkün olabilecektir.

Seralar, Aydın’ın tarımsal üretiminin önemli bir boyutunu oluşturmaktadır. Sera üretiminde sıcak su kaynaklarının büyük önemi bulunmaktadır. Aydın’da jeotermal kaynaklarında çıkartılan sıcak suyun, sadece elektrik enerjisi üretiminde kullanılmakla kalmayıp, seracılığı destekleyecek biçimde değerlendirilmesi ekonomik verimliliği arttıracaktır. Dünyadaki örneklerde seraların kullandığı jeotermal su kaynakları, sera işletmelerine piyasa değerinden daha uygun fiyatlara verilmekte ve üretimi desteklemeye hizmet etmektedir. Türkiye’de bu hususun yasal düzenlenmesi henüz yapılmamıştır. Gerekli yasal düzenlemeler yapılarak hukuki boşluğun giderilmesi halinde, sera üretiminde maliyetlerin düşürülmesi ve üretim verimliliğinin arttırılması mümkün olacaktır.

Yüksek Hızlı Tren’in (YHT) Aydın’dan geçmesi ile ilgili yapılacak yatırımların hızlandırılması beklenmektedir. YHT, taşımacılığı hızlandıracak, Aydın ekonomisinin imkânlarını genişletecek ve zaman kaybını azaltacak olması nedeniyle önem taşımaktadır.

AYTO Yüksek İstişare Kurulu, toplantıda alınan tavsiye kararlarının Aydın kamuoyunun ortak beklentileri olduğu tespitinden hareketle, 24 Haziran 2018 genel seçimlerine giren partilerin il başkanlıklarına ulaştırılmasının faydalı olacağı konusunda görüş birliğine varmıştır” ifadelerine yer verildi.

Kaynak: İHA