''Afrika Okulu 2018 Sertifika Programı'' Başladı
Afrika üzerine çalışacak uzmanlık düzeyinde öğrenci yetiştirmeyi hedefleyen program kapsamında, 42'si Türkiye'de okuyan Afrikalı olmak üzere toplamda 120 öğrenci eğitim alacak Babı Alem Uluslararası Öğrenci Derneği Başkan Yardımcısı Akcan: ''Afrika Okulu, akıllarda yanlış yer edinen Afrika ve Afrikalı algısını değiştirmeyi hedefleyen bir eğitim programıdır'' Afrika Araştırmacıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kavas: ''Afrika'nın adeta bir çatışma kültürünün merkezi gibi gözükmesi, sömürgeciliğin bir eseri. Afrika bugün çok yanlış tanınıyor. Biz bu yanlış tanımayı tespit ve doğrusunu ifade etmeyi, gençlere geleceğin Afrikası'nı inşa etmeyi ve onları bu konuda bilgilendirmeyi amaçlıyoruz''
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ), Bab-ı Alem Uluslararası Öğrenci Derneği ve Afrika Araştırmacıları Derneği işbirliğiyle organize edilen ''Afrika Okulu 2018 Sertifika Programı'' başladı.
Üniversitenin İslami İlimler Fakültesi'nde başlayan programın açılışında konuşan FSMVÜ Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ahmet Avcı, Osmanlı döneminde ilime, bilime ve teknolojiye önem verildiği ölçüde imparatorluğun büyüyüp ilerlediğini ve dünyadaki tüm Müslümanların hamisi olduğunu söyledi.
Bu fikir ve özelliklerden uzaklaşılınca Osmanlı'nın gücünü kaybettiğini anlatan Avcı, ''Kendi misyonumuzla köklerimizle tekrar bir araya gelme ve bunun bir eğitim programı haline getirilmesi beni heyecanlandırıyor. Bu gibi programlar sayesinde bizler tekrar birlik ve beraberliği yakalayacağımızı düşünüyorum. Eskiden olduğu gibi eğitime, bilime, teknolojiye önem veren ve bu anlamda da ortaya koyduğu ürünleri tüm insanlığın faydasına sağlayacak bir anlayışa sahibiz.'' diye konuştu.
Bab-ı Alem Uluslararası Öğrenci Derneği Başkan Yardımcısı Ercan Akcan da Afrika denilince birçok kişinin aklına fakirlik, açlık, susuzluk ve çorak toprakların geldiğini ifade etti.
- ''Akıllarda yanlış yer edinen Afrikalı algısının değiştirilmesi hedefleniyor''
Yıllardır Afrika kıtasının zenginliklerini kendi zenginlikleri için kullanan sömürgeci devletlerin bu coğrafyanın olumsuzluklarla hatırlanmasını istediklerini aktaran Akcan, şöyle konuştu:
''Biz Afrika'yı öyle bilelim ki sömürgeci devletlerin orada Afrikalı insanlara yardım etmek için gittiklerine inanalım istiyorlar. Afrika her açıdan zengin ve bereketli bir kıta. İşte biz Afrika'nın değerini bilirsek, sömürgeci devletlerin niye orada olduğunu daha iyi anlamış oluruz. Bu anlamda Afrika Okulu, akıllarda yanlış yer edinen Afrika ve Afrikalı algısını değiştirmeyi hedefleyen bir eğitim programıdır.''
Afrika Araştırmacıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve program koordinatörü Prof. Dr. Ahmet Kavas, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Afrika'nın tüm dünya için önemli bir kıta olduğunu anlattı.
Dünyanın Afrika'nın değerlerine ihtiyacı olduğunu fakat bu değerleri belli ülkelerin elde ederek dünyaya pazarlamak istediğini belirten Kavas, ''Afrika'ya çok az menfaat sağlayıp, menfaatin tamamına yakınını kendilerine alıyorlar. Kendi insanımızda da Afrikalılık bilinci hala çok yanlış birtakım düşünceler oluşturuyor. Bu olumsuz düşünceleri ne kadar azaltabilirsek, o kadar faydalı olacak. Çünkü Afrika insanı genel yapısı itibarıyla barışsever bir toplumdur. Afrika'nın adeta bir çatışma kültürünün merkezi gibi gözükmesi, sömürgeciliğin bir eseri. Afrika bugün çok yanlış tanınıyor. Biz bu yanlış tanımayı tespit ve doğrusunu ifade etmeyi, gençlere geleceğin Afrikası'nı inşa etmeyi ve onları bu konuda bilgilendirmeyi amaçlıyoruz.'' değerlendirmesinde bulundu.
Afrika Okulu Sertifika Programı ile Afrika'nın tarihi, kültürü ve geleceğine yön verecek potansiyelini incelemek ve farkındalık oluşturup, Afrika üzerine çalışacak uzmanlık düzeyinde öğrenciler yetiştirilmesi hedefleniyor. Program kapsamında, 42'si Türkiye'de okuyan Afrikalı olmak üzere toplamda 120 öğrenci eğitim alacak.
Kaynak: AA
Üniversitenin İslami İlimler Fakültesi'nde başlayan programın açılışında konuşan FSMVÜ Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ahmet Avcı, Osmanlı döneminde ilime, bilime ve teknolojiye önem verildiği ölçüde imparatorluğun büyüyüp ilerlediğini ve dünyadaki tüm Müslümanların hamisi olduğunu söyledi.
Bu fikir ve özelliklerden uzaklaşılınca Osmanlı'nın gücünü kaybettiğini anlatan Avcı, ''Kendi misyonumuzla köklerimizle tekrar bir araya gelme ve bunun bir eğitim programı haline getirilmesi beni heyecanlandırıyor. Bu gibi programlar sayesinde bizler tekrar birlik ve beraberliği yakalayacağımızı düşünüyorum. Eskiden olduğu gibi eğitime, bilime, teknolojiye önem veren ve bu anlamda da ortaya koyduğu ürünleri tüm insanlığın faydasına sağlayacak bir anlayışa sahibiz.'' diye konuştu.
Bab-ı Alem Uluslararası Öğrenci Derneği Başkan Yardımcısı Ercan Akcan da Afrika denilince birçok kişinin aklına fakirlik, açlık, susuzluk ve çorak toprakların geldiğini ifade etti.
- ''Akıllarda yanlış yer edinen Afrikalı algısının değiştirilmesi hedefleniyor''
Yıllardır Afrika kıtasının zenginliklerini kendi zenginlikleri için kullanan sömürgeci devletlerin bu coğrafyanın olumsuzluklarla hatırlanmasını istediklerini aktaran Akcan, şöyle konuştu:
''Biz Afrika'yı öyle bilelim ki sömürgeci devletlerin orada Afrikalı insanlara yardım etmek için gittiklerine inanalım istiyorlar. Afrika her açıdan zengin ve bereketli bir kıta. İşte biz Afrika'nın değerini bilirsek, sömürgeci devletlerin niye orada olduğunu daha iyi anlamış oluruz. Bu anlamda Afrika Okulu, akıllarda yanlış yer edinen Afrika ve Afrikalı algısını değiştirmeyi hedefleyen bir eğitim programıdır.''
Afrika Araştırmacıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve program koordinatörü Prof. Dr. Ahmet Kavas, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Afrika'nın tüm dünya için önemli bir kıta olduğunu anlattı.
Dünyanın Afrika'nın değerlerine ihtiyacı olduğunu fakat bu değerleri belli ülkelerin elde ederek dünyaya pazarlamak istediğini belirten Kavas, ''Afrika'ya çok az menfaat sağlayıp, menfaatin tamamına yakınını kendilerine alıyorlar. Kendi insanımızda da Afrikalılık bilinci hala çok yanlış birtakım düşünceler oluşturuyor. Bu olumsuz düşünceleri ne kadar azaltabilirsek, o kadar faydalı olacak. Çünkü Afrika insanı genel yapısı itibarıyla barışsever bir toplumdur. Afrika'nın adeta bir çatışma kültürünün merkezi gibi gözükmesi, sömürgeciliğin bir eseri. Afrika bugün çok yanlış tanınıyor. Biz bu yanlış tanımayı tespit ve doğrusunu ifade etmeyi, gençlere geleceğin Afrikası'nı inşa etmeyi ve onları bu konuda bilgilendirmeyi amaçlıyoruz.'' değerlendirmesinde bulundu.
Afrika Okulu Sertifika Programı ile Afrika'nın tarihi, kültürü ve geleceğine yön verecek potansiyelini incelemek ve farkındalık oluşturup, Afrika üzerine çalışacak uzmanlık düzeyinde öğrenciler yetiştirilmesi hedefleniyor. Program kapsamında, 42'si Türkiye'de okuyan Afrikalı olmak üzere toplamda 120 öğrenci eğitim alacak.