Ab Bakanı Egemen Bağış Brüksel'de Konuştu:

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Brüksel'de yaptığı konuşmada, vize meselesinin Türkiye için çok önemli olduğunu belirterek, "Vize serbestliği konusu bizim için 10 fasıl açmaktan daha önemli" dedi.

Rumların Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı'nı devralmasından sonra ilk kez Brüksel'e gelen AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, buradaki temasları çerçevesinde ilk olarak Avrupa Politika Merkezi'nin paneline konuşmacı olarak katıldı.

Türkiye ve AB ilişkilerinin ele alındığı panelde soruları da cevaplayan Bakan Bağış, Fransa'nın blokajı kaldırdığı faslın açılmasının yeni bir ivme oluşturmasını beklediğini ifade ederek, eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'i "balık tutmaya gönderdikleri için" Fransız halkına teşekkür etti.

Bir sonraki Litvanya Dönem Başkanlığı'nda da 'Parasal Politikalar' faslını açmak için çaba göstereceklerini belirten Bağış, yaşanan gelişmelerin yakını gelecek için umut oluşturmaya devam ettiğini kaydetti.

Kıbrıs'ta Anastasiades'in seçilmesini memnuniyetle karşıladığını anlatan Bağış, 2004 Annan Planı'na 'evet' diyen bir liderin adada olmasının önemli olduğuna dikkat çekerek Kuzey'e direk uçuşların başlaması halinde Türkiye'nin kendi liman ve havaalanlarını açacağı taahhüdünü yineledi. "VİZE SERBESTLİĞİ BİZİM İÇİN 10 FASIL AÇMAKTAN DAHA ÖNEMLİ" Vize meselesinin Türkiye için çok önemli olduğunu dile getiren Bağış, "Vize serbestliği konusu bizim için 10 fasıl açmaktan daha önemli" dedi.

Terör konusuna da değinen Bakan Bağış, yapılan çözüm girişimlerinin AB'nin empozesi veya dışarıdan başka bir baskıyla değil tamamen iç dinamik ve isteklerle oluştuğunu belirterek, konuyla ilgili koyu bir Fenerbahçeli olarak dün oynanan Galatasaray-Real Madrid maçına da şöyle gönderme yaptı: "Annelerin hangi dil konuştuğu fark etmez hepsi ağladıklarında aynı sesi çıkartırlar. Ateş düştüğü yeri yaktı şimdiye kadar ve biz bu ateşle çok uzun zamandır mücadele ediyoruz. Tarihi yeniden yazmaya başladık. Kimse kimseyi değişmeye zorlayamaz. Biz binlerce yıl farklı kimlikler olarak birlikte yaşamışız ve şu anda yaptığımız da bu zengin kültürün oluşturduğu DNA yapımıza geri dönmek. Kürtler Kürt'tür, Türkler de Türk'tür. Galatasaray dünkü Real Madrid maçını aldı diye nasıl Fenerbahçeliler Fenerbahçe'yi desteklemeyi bırakmıyorlarsa Türkler Kürt, Kürtler de Türk olmaz. Terör grupları herhangi bir saldırıda bulunmazlarsa bizim güvenlik güçlerimiz de karşı saldırıda bulunmazlar. Bu iş bu kadar açıktır. Bu noktada Avrupalı dostlarımızdan tek beklediğimiz terörle mücadelede bize tam destek vermeleridir." "63 AKİL İNSAN SADECE SEMBOLİK, BİZ HERKESİ DİNLİYORUZ" Seçilen '63 Akil İnsan'ın sadece sembolik olduğunu ve halkın tüm kesiminden herkesi dinlediklerini aktaran Bağış, bu ulusal meselesi çözmek adına her adımı attıklarını söyledi.

Bağış, "Bu attığımız adımlar terörle mücadeleyi bıraktığımız veya vazgeçtiğimiz anlamına gelmiyor. Ancak bu konuda Avrupalı sizlerin teröre ve onun finansmanına kendi rahatı ve çıkarı için göz yumanları görmenizi, uyarmanızı ve bize tam desteğinizi vermenizi talep ediyoruz" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin hala AB'ye girme konusunda istekli olup olmadığının sorulması üzerine ise Bakan Bağış, karşı bir soruyla cevap vererek, "Peki AB Türkiye alma konusunda hala istekli mi acaba? Eğer bizde bir sorun olduğunu düşünüyorsanız gelin Türkiye'de referandum yapalım. Eğer 'evet' çıkarsa bizi hemen alın yok 'hayır' çıkarsa biz kendi yolumuza gideriz" dedi.

Cevabının devamında Türkiye'nin AB isteğinin azalmadığını da kaydeden Bakan Bağış, "Sırf bu uluslararası organizasyon için bir bakanlık kurduk bu bile isteğimizin ölçüsünü göstermeye yeter" şeklinde konuştu.

"AB İLE İLİŞKİMİZ 50 YILLIK VERİLEN SÖZLERİN TUTULMAMASI TARİHÇESİ" AB-Türkiye ilişkilerinde 50 yıllık bir 'verilen sözlerin tutulmama tarihçesi' yattığına değinen Bağış, Her Şeye Rağmen bu sürecin Türkiye'ye çok yaradığını dile getirdi.

Türkiye'de asker-sivil ilişkilerinin durumunu soran bir gazeteciye ise Bağış, şöyle yanıt verdi: "Bu ilişki her geçen gün daha Avrupalılaşıyor. Ülkemizin kurucularının çoğu asker kökenli kişiler ve Türkiye'nin modernleşmesini garantiye almak için hep batı yönünde adım atmışlar. Bu modernleşmenin ve batılılaşmanın en önemli aşamalarından biri de askeri kurumların sivil kurumlara güç devri ki bu konuda itiraz da bulunmaları kendi kendilerini ve vizyonlarıyla çelişmek olurdu. Dolayısıyla bu konuda olumlu adımlar atılıyor ve doğru bir yoldayız "
Kaynak: İHA