Bakan Şahin’den Seçim ve Kürtaj Açıklaması

1. Uluslararası Şirehanı Yiyecek ve İçecek Festivali nedeniyle Şirehan Hotel’i ziyaret eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, yaklaşan yerel seçimler ve kürtaj yasasındaki son durumu değerlendirdi.

Bakan Şahin’den Seçim ve Kürtaj Açıklaması
Gaziantep’te düzenlenen ve dünyanın farklı ülkelerinden gelen 15 ünlü şefin katılımı ile gerçekleştirilen 1. Uluslararası Şirehanı Yiyecek ve İçecek Festivali kapsamında Şirehan Hotel’i ziyaret eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin, yaklaşan 30 Mart 2014 yerel seçimleri ve çıkarılan kürtaj yasası ile ilgili açıklamalar yaptı.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı için adaylığının şu an için söz konusu olmadığını, şimdiki görevinin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak Gaziantep’e hizmet etmek olduğunu ifade eden Bakan Şahin, şu açıklamaları yaptı:
“Bizde; sana şu görevi vereyim, sana bu görevi vereyim gibi bir çalışma üslubu yok. Biz 10 yıldan beri alandayız. Bizde bir parti disiplini var. Bizde bir çalışma ahlakı var. Ona göre de bir kurumsal altyapı var. Bu kurumsal altyapının nasıl çalıştığı da belli. Ben aynı zamanda Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) üyesiyim. 11 Ekim tarihinde MKYK toplanacak. Bu konuda önce bir temayül yapılacak. Biz, hiçbirimiz teşkilatımıza rağmen, halka rağmen şu ana kadar ne vekil olduk ne de hiçbir yere aday olduk. Bir teşkilat temayülü yapılacak, o temayülden sonra da açık uçlu bir anket yapılacak. O anketin sonunda da bütün herkesle alakalı karnesi masaya konacak. O masada da halkın nazarında kim Büyükşehir Belediye Başkanlığı adayı, kim Şehitkamil Belediye Başkanlığı adayı, kim Şahinbey Belediye Başkanlığı adayı olması gerekiyorsa onların hepsi bütün açıklığı ile masaya konacak ve Merkez Yürütme Üst Kurulu Sayın Başbakanımızın liderliğinde oturacak ve karar verecek.”
Gaziantep’in kendileri için büyük önem taşıdığını kaydeden Şahin, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Bu şehir bizim için çok önemli bir şehir. Bizim duygusallığımız, şu olsun, bu olsun dememiz ile bu olmaz. Gaziantep 2 milyon nüfusa yaklaşık bir şehir. 2 milyonun ne dediği çok önemli. Ben halkımızdan şunu istirham ediyorum; her gün bir gazetede bir anket yayımlanıyor. Bunun kaynağını ve bunu kimin yaptırdığına bakmak ve inanmamak gerekiyor. Son günlerde Genel Merkezin yaptırdığı bir anket yok. Çünkü Genel Merkez ilk olarak temayüle bakacak.”
Kendisinin Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’na aday olup olmayacağı soruna Bakan Şahin, şu yanıtı verdi:
“Ben bu şehrin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanıyım. Bu şehri temsil etmekten büyük bir onur ve şeref duyuyorum. Bütün gücümle de hem diğer bakanlıkların yatırımlarını hem de kendi bakanlığım ile ilgili yatırımı buraya getirmeye çalışıyorum. Yalnızca kendi bakanlığımdan bu şehre gelen yatırım 100 trilyon. Dolayısı ile benim burada gelip şurada görev almam, burada görev almam gibi bir şey olamaz. Ben Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak bu şehre nasıl hizmet yapacağım, bunun anlayışı içerisinde yoluma devam ediyorum. Belediye başkanının kim olacağı sorusu da yapılacak çalışmaların sonunda ortaya çıkacak ve bunu halkımız sandığa giderken, nereye oy vereceğine bakarken de çok güzel olmuş, tam benim istediğim başkan adayı olmuş diyerek sandığa gidecek. Allah’ın izni ile biz son 10 yılda oy oranımızı yüzde 50 arttırdık. Biz bunlara dikkat etmezsek, halkımızın nabzını tutamazsak, halkımıza rağmen bir adayı oraya koyup seçilmesini sağlayabilir miyiz? Dolayısı ile biz iddialıyız. Ben 10 yıldır alandayım. Bu şehrin dokusunu, nabzını tutabiliyorsam halkımızın istediği adayı oraya koyduğumuz zaman da büyükşehirlerin içerisinde ilk 3'e ilk 5'e girecek oranda oy alarak bu sınavdan çıkacağız.”
Geçtiğimiz aylarda çıkarılan Kürtaj Yasası ve yasanın sonuçlarını değerlendiren Bakan Fatma Şahin, “Anayasa Mahkemesi’nin Cumhuriyet Halk Partisi’nin itirazı ile ilgili aldığı bir karar var. O da nedir? Biz bir yasa çıkardık. Yasa şunu söylüyor; eğer normal doğum yapılacak ise sezaryeni tercih etmenin doğru olmadığını gösteren bir altyapı. Bunu biz demiyoruz. Bunu gelişmiş bütün ülkelere baktığınız zaman sezaryenin bir cerrahi operasyon olduğunu, bir ameliyat olduğunu, eğer annenin ve bebeğin sağlığında bir sorun varsa, normal doğum yaptığı zaman annenin veya bebeğin sağlığı tehlikeye girecek ise o zaman tabi ki sezaryen yapılacak. Annenin ve bebeğin sağlıklı doğum yapması sağlanacak. Ama bu bir tercihe dönüşür, bu özel hastanelerin özellikle çok fazla miktarda ‘şu saatte gel, sizi sezaryen yapalım’ şeklindeki annenin ticari veya anneyi korkutarak ‘normal doğumda şöyle olur, sezaryen olursa böyle olur’ gibi bir noktaya dönüşür ise bu gün biz sezaryen oranında yüzde 40-45'leri yakaladık. Dünya Sağlık Örgütü'nün bu alandaki bize verdiği en yüksek rakam yüzde 15-20| Dolayısı ile yüzde 15-20'nin üzerindeki sezaryen annenin sağlığına da tehlikeli. sezaryenden sonraki süreç çok zor olur. Sezaryen bir ameliyat, bir cerrahi bir operasyon. Dolayısı ile bizim Sağlık Bakanlığı’nın değil, Dünya Sağlık Örgütü’nün ve uluslararası tüm bu alanda çalışmış herkesin söylediği bir şey var. Eğer anne ve bebek sağlığı ile ilgili bir sorun yoksa normal doğumun yapılması gerekir. İhtiyaç varsa, tıbbi bir müdahale gerekiyorsa sezaryen yapılır. Ama sezaryen sanki normal doğumun bir tercihi, alternatifiymiş gibi alana girer ve sürekli de yükselirse bu tehlikeli bir giriştir. Sağlık Bakanlığı, bunu durdurmak için bu uygulamayı başlattı ve yasa çıktıktan sonra yüzde 10'luk bir düşme yaşandı. Bu bakımdan halkın, annelerin bilinci çok önemli. Normal doğumu tercih edip, normal doğumdan anne ve bebeğin sağlığı ile ilgili bir sorun yoksa bunun üzerinden gitmesi çok önemli. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar önemli. Muhtemelen buna itiraz edenlerin dünyadaki gelişmelerden haberleri yoktur diye düşünüyorum. Çünkü dünya kriterleri, bilim dünyası sezaryen ile ilgili çok net noktayı koymuştur” açıklamasını yaptı.
Kaynak: İHA