100 YILLIK OYUN VE YILDIZ HAMİDİYE CAMİİ

Türker Akıncı

Türker Akıncı

Sultan Abdülhamid, Yıldız Sarayı'nın hemen ön tarafına yaptırdı o ihtişamlı camiyi. Öyle bir cami olmuştu ki Yıldız Sarayından daha alımlı gözüküyordu. Rivayetlere göre caminin planını kendisi yapmıştı Ulu Hakan.
Beşiktaş'ta Barbaros Bulvarından yukarı çıkarken sağa doğru bakın. Ama otelleri değil camiyi arayın. İşte o an karşınıza çıkacak Yıldız Hamidiye camii.
1881-1885 yıllarında inşa edilen caminin mimarı olarak bazı yayınlarda Sarkis Balyan ismi geçer ama doğru bir bilgi değildir bu…
Caminin mimarı, Dolmabahçe Sarayı Arşivi'nde yer alan belgeye göre Ebniye-i Seniyye İdaresi'nde otuz yılı aşkın bir süre çalışan Nikolaidis Jelpuylo adlı bir Rum'dur.

Camide II. Abdülhamid Han'ın da bizzat emeği vardır. Hünkâr mahfilinin sedir ağacından yapılan kafeslerinin Sultan tarafından yaptığı söylenir…
Camiye girdiğiniz anda saray kapılarını anımsatan çok yüksek ve bir o kadar da azametli taç kapıyı görüyorsunuz…
O taç kapının üzerindeyse;
“Namazı kıldıktan sonra ayaktayken, otururken ve yanınıza yaslanınca Allah'ı anın, tam emniyete ve huzura ulaşınca da namazı dosdoğru kılın, çünkü namaz, müminlere muayyen vakitlerde kılınmak üzere farz edilmiştir…”
Yani Nisa suresinin 103. Ayeti yer alır…
Ve tabi ki Sultan 2. Abdülhamid Han'ın tuğrası…
Sonra şöyle başınızı kaldırıp yukarıya doğru bakın… Lacivert zemin üzerinde altın varakla süslenmiş kubbe ve sonsuzluk…

O sonsuzluğun ve kudretin derinliğini düşünerek yürüyün caminin içerisinde…
Avluya tekrar çıktığınızdaysa yüreğinizi derinden yaralayacak hadise aklınıza gelecek…
Takvim yaprakları 21 Temmuz 1905'i göstermektedir.
Sultan Abdülhamid Han Cuma selamlığından çıkmıştır… Arabasına doğru ilerliyordur. Her zamanki gibi, caminin merdivenlerinden inecek ve dört yüz metre ileride bekleyen arabasına binecekti. Fakat bu sefer ufak bir gecikme olmuştu.
Tam da bu sırada korkunç bir patlama duyuldu… Arkasından araba parçaları ve insanlar dört bir yana savruldu. O hazin saldırıda 26 kişi hayatını kaybetti.
Hainler tıpkı bugünlerde olduğu gibi ümmetin liderini hedef almışlardı…
Avluda her adım attığınızda yaşanan vehamet daha da yaralayacak sizi. Belki de avludan çıktığınızda oyunun ve kumpasın 100 senedir hiç de değişmediğini anlayacaksınız.