AKRAN ZORBALIĞI ARTIYOR MU?

Prof. Dr. Beyhan Asma

Prof. Dr. Beyhan Asma

Toplum yapımızda çeteler etkinlik ve nüfuz alanlarını günlük hayattaki ağırlıklarını şimdiye kadar görülmedik ölçüde arttırmışlar sosyolojik düzeni ve güvenliği ciddi bir şekilde tehdit etmeye başlamıştır. Yapılan araştırmalara göre suç örgütüne mensup olan kişinin: Yaşa göre hayat seyri ve perspektifi; aldığı risk faktör modeli; kişisel seçimi; Kültürel-sosyal rahatlığı ve gelişim modeli; kendince belirsizlik ve gayesizlik teorileri; kişisel sosyal sınırları ve örgütsel bağlantı teorileri gibi bazı seçilmiş teoriler ışığında çete şiddeti ve çete üyeliğini analiz etmektedir. Peki bu anlatılanlar örgüt suçları ile alakalı mıdır? Örgüt suçları nelerdir?

Suç örgütü, silahlı olabileceği gibi silahsız da olabilir. Örneğin, hiçbir şekilde silah kullanmadan tehdit, şantaj, hırsızlık, yağma, uyuşturucu madde ticareti vb. gibi suçları örgütsel faaliyet çerçevesinde işlemek mümkündür. Peki akran zorbalığı olabilir mi?

Akran zorbalığı, bir çocuğun bir veya daha fazla akranı tarafından tekrar tekrar ve kasıtlı bir şekilde kötü muameleye maruz kaldığı bir istismar türüdür. Bu durum, fiziksel, duygusal veya sosyal biçimde zarar veren saldırgan davranışlarla kendini gösterir.

Peki akran zorbalığı nedir? Akran zorbalığı ise farklı şekillerde kendini gösterebilir. Fiziksel zorbalık; vurma, itme, hatta cinayet, hırsızlık eylemlerle gerçekleşirken, duygusal zorbalık; alay etme, tehdit etme veya dışlama gibi eylemlerle ortaya çıkar.

“18 yaş altı” diye her kötülüğü yapabileceğini sananlara, çocuklarının sorumluluklarını almayan kişilere bir ders olacak. Ve belki de İstanbul'da hâlâ çocuklarını okula, parka, sinemaya tek başına korkmadan güvenlik içinde göndermek isteyen aileler için bir umut ışığı olacak. Aksi taktirde; elitliği ile nezaketiyle, kültürel sanatsal tarihi dokusu ile medeniyetlere beşik olmuş o' kadim güzelim İstanbul sadece hatıralarda yaşamaya devam edecek…

Bu blu çağı yada ergen yaşta olan bu genç yaş grubu bizim düşündüğümüz ‘bir çocuk kalbi' kadar gerçekten masumlar mı ? çağımızda hala bizim düşündüğümüz yada hayal ettiğimiz kadar masum saf naif kabul ediliyorlar mı?

Adalet Bakanlığı, Aile Bakanlığı, Çocuk-Ergen Psikiyatri uzmanları ve psikologlar, sosyologlar, akademik çevreler bu olaya/lara ne diyor? Biz yine de her zaman ilmin sesine kulak verip kanunları yeniden düzenleyelim.