Adam Sandık Eşeği, Altına Serdik Döşeği

Ersoy BABA

Ersoy BABA

Merhaba gazetemizin değerli, benim yazımı da sabırla okuyan çok çok değerli okurlarımız.

Yazılarımda mümkün olduğunca siyasete girmeden, fındık kabuğunu doldurmayan konularda biraz esprili, birazgiydirmeli, hindi gibi düşündürmeyen konuları işliyordum. Her kesimden de takipçilerim var. Konularıma dikkat ediyorum ki kimseyi küstürmeyeyim. Küsüp yazdıklarımı okumaktan imtina ederlerse toplumun bir kesimi bilgiden, bilimden, sanayi ve teknolojiden geri kalacak. Ben yeni okurlar bulurum bulmasına ama onlar için de üzülürüm.
Velhasıl bugün kafama takılan konuları sizlerle paylaşacağım. Yok! Peçete rulosundan peçete kopardığınızda alt kısımda yırtılan parça gibi konular değil.
Türkiye'nin önemli sorunlarından biri “FETÖ” mesela. Yakalanan yakalandı, kaçan kaçtı, sinen sindi. Ama bu hareketin CIA'nın Türkiye yapılanması olduğu ortaya döküldüğü halde bu hareketin tabanındaki abilerin, amcaların halen bu hainlere gönül bağının olması, onların söylem ve paylaşımlarını kendi sosyal medya hesaplarında dağıtmaları bana garip geliyor. Bu abileri, amcaları biliyor, tanıyorum. İyi birer Müslüman ve vatansever olmaları bu hainlerin peşinden gitmelerine engel olmuyor. Damadı, oğlu, gelini vs. Fetö'den cezaevinde olması onların bu ihanet şebekesinin değirmenine su taşımaları için kendilerine göre yeter bir sebep. Müslümanlıkları ve vatanseverlikleri de oraya kadar.



Gelelim aynı değirmene su taşıyan diğer abilere, amcalara. Yeni partileşen birkaç hareketin içine ümitle daldılar. Ancak kurulan partileri adeta sürüklenircesine bir ittifakın içine girdiler. İttifakın kurucu ve yönlendiricilerinin hedefleri de zaman içinde konuştukça ortaya çıkıyor. Biz zaten biliyorduk da…

 Ayasofya yeniden müze haline çevrilecek. Hatta Sultanahmet Camii, Kocatepe camii de.

Rusya ile ilişkiler dondurulacak. Doğalgaz alınmayarak vatandaşımız da soğuktan dondurulacak.

Rus turistler geri gönderilip yerlerine Ukraynalı turistler yerleştirilecek. Rus kadınlarla evli olan Türkler boşanmazlarsa vatandaşlıktan atılacaklar.

Ukrayna-Rusya savaşında resmen Ukrayna tarafında durulacak. Hatta onların yerine savaşılacak.

S-400'ler Rusya ile küs olacağımız için ABD'ye verilecek.

Kızılelma, Mius gibi uçakların üretimi durdurulacak. Gerekirse toprağa gömülecek.

İha ve Siha'lara dokunulacak. Ama mühendislerin dokunmasına izin verilmeyecek.

Silah sanayiinde ABD'li uzmanların yönlendirmesine göre hareket edilecek. Her türlü bilgi paylaşımı
yapılacak.

Tüm FETÖ'cüler serbest kalacak. Makamlarına geri dönecek. Kayıp yılları telafi edilerek ömürlerine
eklenecek.

PKK-YPG'lilere milletvekilliği ve bakanlık yolu açılacak. Kandil ile Ankara arasına sadece onların
kullanabileceği otoban yapılacak.

İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılımı şartsız kabul edilecek. Kendilerini bu zamana kadar oyaladığımız
için özür dilenecek. Telafi için Türk Birliğine de alınacak.

Mobilya sektöründe 4 kişilik ve 8 kişilik masaların üretimi yasaklanacak. Yuvarlak 6 kişilik masa dışında
masa üretilmeyecek.

Kıbrıs'ta Rumların iki toplumlu yönetim talebi uygun bulunacak. Hatta Rumlara “tek toplum bile
düşünülebilir” müjdesi verilecek.

Diyanet'e dindar olmayan bir başkan seçilecek. Başkanın maaşı dışındaki tüm ödenekler kesilecek.

Camiler ödeneksizlikten kapanacak. Gerekirse eğlence sektörüne veya hayvancılık sektörüne kiraya
verilecek.

LGBT'ye bakanlık verilecek. Meral kaset ve belgelerle ikna edilebilirse başbakanlık bile verilebilecek.

Cumhurbaşkanlığı köşkü Dersim'li dedelerine tahsis edilecek.

Bakanlık sayısı talep fazlalığından dolayı 15'ten 125'e çıkarılacak.

Doğu ve Güneydoğu'da Belediyeler Eyalet başkanlığına dönüştürülecek.

Bir sonraki seçimler açık oy-gizli tasnif sistemi ile yapılacak.

Kimlerin seçime girebileceğine Kandil karar verecek.

Libya'da Hafter'in tarafına geçilecek.

Mavi vatan Eğirdir Gölü ile sınırlandırılacak.

Şehir hastaneleri inşaatları durdurulacak. Bunun yerine Umum evlerinin yapılması için ihaleler
yenilenecek.

Ermenistan'dan özür dilenecek ve bizi affetmeleri için doğu Anadolu'da bir kısım yerler onlara verilecek. 

Emeklilerin kazanımları iade edilecek ve 2000 yılı öncesindeki maaş, hak ve imkanlarına kavuşacaklar.

Emeklilere bayramlarda ikramiye olarak Milli piyango bileti dağıtılacak. Amorti dışındaki ikramiyeler tüm
emeklilere eşit paylaşılacaktır. Amorti devlete kalacaktır.

Doğalgazlar tüp gaz olarak her yere ulaştırılacak. Borular kaldırılacak. Tüp sektörü desteklenecek.

Her kurumda Apo'nun resmi M. Kemal'in resmi ile yan yana asılacak.

Heykel sektörü Apo heykelleri ile canlılık kazanacak.

Ekonomi için İMF'den yardım istenecek. İzinsiz tuvalete dahi gidilemeyecek.

Yunanistan ile iyi ilişkiler geliştirilecek. Sirtaki tüm yurtta milli oyun sayılacak. Cumhuriyet bayramları
sirtaki oynanarak kutlanacak.

İstanbul'un Fethinden dolayı Yunanistan'dan özür dilenecek. Geri vermek için çalışmalar başlatılacak.

Tamam, bazılarını biraz abarttım ama hemen tamamı yaklaşık şekillerde zaten dillendiriliyor. Buna rağmen uzun yıllardır Müslüman, vatansever, milliyetçi bildiğimiz abiler, amcalar bütün bunlara rağmen ısrarla bu ittifaka destek olmaya devam ediyorlar.

Araya bir anekdot gireyim:

Ankara Samanpazarında esnaf kendi arasında şakalaşır zaman zaman da argo kelimelerle birbirlerine hitap ederlermiş. Herkesin sevip saydığı yaşlı bir esnaf abileri bunları toparlamış ve nasihat etmiş:

-“Bakın arkadaşlar. Eskiden bu semte sadece ameleler, malzeme alan adamlar gelirdi. Ama artık hanımlar da buralara alışveriş etmeye geliyor. Kendi aramızda kullandığımız argo kelimeleri onlar da duyuyor. Ayıp oluyor.

Müşteri kaybediyoruz. Artık bu argo kelimeleri ve hitapları kullanmayalım.”
-“Tamam da abi, bunları biz samimiyetten kullanıyoruz. Ağzımız alışmış. Kullanmazsak zorlanırız.”
-“Anlıyorum. Ama bu argoların yerine bir kelime bulalım. Onu kullanalım. Biz kendi aramızda anlarız. Ama müşteriler, hanımlar anlamaz. Nasıl olur?”
-“Peki o kelime ne olmalı?”

Biri aradan atılır:
-“Muhterem diyelim. Biz muhterem dediğimizde ne demek istediğimizi biliriz. Yabancılar bilmez. Garip de kaçmaz!”

Bu teklif beğenilmiş. O günden sonra herkes birbirine argo ile hitap edeceği zaman “Muhterem” dermiş.

Cuma günü geldiğinde esnaf namaza gitmiş. Hoca efendi hutbeye:
-“Muhterem cemaat…” diye başlayınca esnaf birbirine bakmış ve:
-“Hoca da bizden”
***
Geçen gün bir video paylaşıldı. Slogan atıyorlar:
-“Mustafa Kemal Paşam ne istersen iste benden / İstersen ayıralım dinle devlet işlerini / İstersen asalım bütün hoca ve müritleri / İstersen kapatalım bütün İmam Hatipleri…”
Birlikte yola çıktığınız yaratıklar yapacaklarını bağıra bağıra söylüyorlar. Bu abiler amcalar da bunlara payanda olarak destekleyip hedeflerine ulaşması için ter döküyorlar. Bütün Batı da nefesini tutmuş, seçimde bu taifenin hükümeti yıkabilmesi için heyecanla bekliyor. Benim “Abi, amca” deyip yıllardır saygı gösterdiğim “muhterem”ler de bunlar için ter döküyor. Kalan enerjilerini bir koltuk uğruna bunlara feda ediyor.

Başlıkta da yazıyor ya “Adam sandık eşeği...” devamını yazmama gerek yok, siz de artık biliyorsunuz. Hafta boyunca geyikleri toparladım. Muhabbetlerini kaydettim. Ama burada yayınlamaya yer kalmadı. Geyik muhabbetleri muhtemelen haftaya kaldı.

Siz de kalın sağlıcakla.