Koruyucu Aile Olan Dogan Çifti, Koruyucu Ailenin Önemini Ve Hayatlarina Kattiklarini Anlatti
Türkiye’de 10 bin 256 çocuk ‘Koruyucu Aile’ programiyla sicak aile ortamina kavustu. O ailelerden biri olan Dogan ailesi, koruyucu aile olduklari ogullarina kavusma sürecini anlatti.

“Karar verdikten sonra 3 ay bekledik”
Çocuklugunda komsularinin vefat etmesi sonucu 2 çocuklarinin devlet korumasi altina alinmasindan sonra bu konuda duygusal bir an yasadigini söyleyen Anne Canan Dogan, “Evliligimiz oturduktan sonra biz de anne baba olma düsüncesi basladiktan sonra esime açtim istegimi. O da sag olsun destekledi beni. Basta gönüllü aileligi düsündük. Çok fazla koruyucu ailelik hakkinda bilgimiz yoktu. Evlat edinme sürecinden çok daha farkli asamalar oldugunu, koruyucu aileligin daha farkli asamalari oldugunu arastirdikça ögrendik. Karar verdikten sonra 3 ay bekledik. Çok hizli ilerlemedik. Duygusal bir durum mu yoksa bunu gerçekten istiyor muyuz diye. Sonrasinda basvurumuzu gerçeklestirdik. O süreçteki danismanimizda bize çok yardimci oldu. Süreç açisindan neler yapmamiz gerektigini anlatti” diye konustu.
“Bizim için önemli olan bir çocugun hayatina dokunmakti”
Koruyucu aile olduklari ogullari ile tanisma hikayesini anlatan anne Canan, “Baslangiçta bir kiz çocugu hayaliyle gittik. Ama aslinda kiz çocuklarinin daha fazla tercih edildigini erkek çocuklarinin biraz daha tercihte geri planda kaldigi söylendi. Bizim için önemli olan bir çocugun hayatina dokunmakti. Biz de erkek çocugu olsun dedik. Kurumdan beni aradiklari gün babamin kanser hastasi oldugunu ögrendim. Gittigimiz gün de bizim için güzel bir aniydi. Çünkü biz orada beklerken oglumuzu getirdiler. Konusamiyordu henüz ama emekleyerek geldi ellerini esimin dizine koydu ve ‘baba’ dedi” ifadelerini kullandi.
“Tereddüt eden aileler varsa kesinlikle denemelerini tavsiye ederim”
Koruyucu aile olduktan sonra yasadiklarini anlatan Canan Dogan, “Biz sansliydik, çünkü oglumuz bize çok kolay adapte oldu. Zaten oglumuz geldikten kisa bir süre sonra biyolojik olarak da aile olduk. Bir oglumuz daha katildi ailemize. Ikisi birlikte çok güzel anlasiyorlar. Ikiz gibi büyüyorlar. Aile olarak etrafimizdan da çok büyük destek gördük. Oglumuzun kocaman bir ailesi var. Halasi, amcasi, dayisi, kuzenleri var. Çok sansli bir çocuk. Ayni sekilde biz de çok sansliyiz. Çünkü gerçekten çok merhametli, sevgi dolu, uyumlu bir oglumuz var. Kapimiz kapandiginda çekirdek aile olarak kaliyoruz. Insanlara firsat verildiginde her sekilde yorum yapiyorlar. Çok toz pembe bir süreç degil. Biyolojik yoldan da evlat sahibi oldugumuzda hayat bizi bir sekilde sinavlara tabi tutuyor. Ama bu kesinlikle yasanmasi gereken bir sey. Tereddüt eden aileler varsa kesinlikle denemelerini tavsiye ederim” dedi.
Esinin koruyucu aile olma istegine destek veren baba Saban Dogan, “Esim de ayni zamanda yurtta kaldigi için çocuklarin durumunu az çok tahmin ediyordu. Ben de esime destek olup yerinde görmek istedim. Yasal süreçleri takip ettik, arastirmalar yaptik. Arastirmalar vasitasiyla neticesinde bir danisman oldugunu danisman vasitasiyla bu basvuru yollarinin izlendigini ögrendik. Sonrasinda ilgili evraklari tamamlayip, kuruma basvurup süreci bekledik. Netice itabiyla danismanimiz bize bir çocugu önerdi. Biz de çocuk evine gidip yerinde gördük. Orada konustuk. Birkaç gün tanisma süreçlerimiz oldu. Bu süreçler de olumlu geçti. Bu süreçler sonucu kurum da uygun gördü” ifadelerine yer verdi.
“Sosyal hayata adapte olmasi için elimizden gelen her seyi yapiyoruz”
Koruyucu aile olmanin çok güzel bir duygu oldugunu belirten baba Saban, “Neticede bir çocugun kalbine dokunuyorsun. Sosyal hayata adapte olmasi için elimizden gelen her seyi yapiyoruz” ifadelerini kullandi.
