Adalet Bakani Tunç Insan Haklari Inceleme Komisyonu'na Katildi

Adalet Bakani Yilmaz Tunç, “Bolu ve Adana’da pilot uygulamalarla baslatarak özellikle uyusturucu suçlularinin islahina yönelik cezaevlerini de hayata geçirmeye basliyoruz. Bunu çok önemsiyoruz çünkü cezaevlerimizdeki mevcudun üçte biri uyusturucu suçlarindan kaynaklaniyor, uyusturucu suçlarinin cezasi çok agir, infazi da diger suçlara göre dörtte üç seklinde uygulaniyor” dedi.

Bakan Tunç, Insan Haklari Inceleme Komisyonu üyelerine Hapis Cezasinin Infazinin Hastalik Nedeni ile Ertelenmesi Kurumu hakkinda bilgi verdi. Tunç, Gazze’ye deginerek, “Gazze’de maalesef, 8 aydan bu yana devam eden bir katliam var, bir soykirim söz konusu, 37 bin kisi sehit edildi su kisa süre içerisinde, bunun 15 binden fazlasi çocuk, bunun 10 binden fazlasi kadinlardan olusuyor. Maalesef, dünyanin gözü önünde agir insan haklarinin ötesinde bir soykirim isleniyor. Soykirim islenirken de uluslararasi hukukun, insan haklari mekanizmalarinin maalesef islemedigini, yetersiz kaldigini da üzülerek görüyoruz. Birlesmis Milletlerin sayisiz kararlari var bu insan haklari ihlallerinin önlenmesi bakimindan. En son Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyi karari da var; tabii, uygulama ortada yok. Uluslararasi Adalet Divaninda görülmekte olan bir dava var, dava da tedbir karari alinmasina ragmen maalesef, icrasi mümkün degil, uluslararasi sistem maalesef buna imkân vermiyor. Uluslararasi Adalet Divaninin disinda yine soykirim suçunu isleyenlerle ilgili Uluslararasi Ceza Mahkemesinde henüz bir dava açilamadi, sorusturma devam ediyor. Orada da yakalamaya yönelik, tutuklamaya yönelik bir yakalama karari Uluslararasi Ceza Mahkemesi Bassavcisi tarafindan çikarildi ama maalesef uygulamasi uluslararasi sistemde mümkün degil. Yani dünyada insan haklari sorunu, insan haklari ihlalleri maalesef devam ediyor. Aslinda insanlik vicdani sokaklara tasiyor ama insanligi temsil eden ve bu hak ihlallerini önlemekle görevli olan, olusturulan kuruluslar ise etkisiz kaliyor, bunu da üzülerek görüyoruz” ifadelerini kullandi.

Tunç, son 20 yilda demokrasinin standardini yükselten, hukuk devletini güçlendiren çok sayida reforma sahne oldugunu söyleyerek, “Yargi birliginin saglanmasi bunlarin basinda geliyor. Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kaldirilmasi, özel yetkili mahkemelerin kaldirilmasi, yine Anayasa Mahkemesinin, Hâkimler Savcilar Kurulunun demokratik hukuk devleti ilkesine daha uygun hâle getirilmesiyle ilgili düzenlemeler, Millî Güvenlik Kurulunun sivillestirilmesi gibi, yine darbecilerin yargilanabilmesini saglayan anayasa degisiklikleri; bunlar demokrasimizin standardini yükselten önemli düzenlemelerdi. Anayasa’mizda “Gerektiginde sikiyönetim ilan edilebilir.” seklinde bir madde vardi, bunlarin hepsi artik tarihe karisti. Yani alt düzenlemeler, EMASYA Protokolü’nden tutunda diger birçok elestirilen, iste darbelere gerekçe gösterilen Iç Hizmet Kanunu’nun 35 gibi; tüm bunlar artik unuttugumuz seyler yani bunlar tamamen geride kaldi. Kilik kiyafet özgürlükleri yani kadinlarin sirf kiyafeti nedeniyle egitim hakkindan, seçilme hakkindan mahrum edilmesi. Bunlar yakin tarihimizde gördügümüz seyler ama artik bunlari biz konusmayi bile fazlalik addediyoruz. O nedenle, bunlar geride kaldi, Türkiye bunlari çok geride birakti ve ülkemizde demokrasinin standardini yükselten önemli Anayasa degisiklikleri yapildi” diye konustu.

Infazla ilgili degisikliklerden bahseden Tunç, “Insan haklari, insan onuruna uygun olmayan 394 cezaevini kapattik ama insan onuruna uygun olan daha elverisli 299 cezaevini de tabii kapasitesi eskilere göre daha fazla olan cezaevlerini de uygulamaya koyduk. Öncelikle fiziki alt yapiyi güçlendirdik. Cezaevlerimizdeki teknolojik imkânlari da gün geçtikçe arttirmaya devam ediyoruz ACEP projesi ve diger uygulamalarla. Hükümlülerin yakinlariyla görüsebilmesi imkâni Dijital çagda teknolojiden de yararlanmanin gayreti içerisindeyiz” seklinde konustu.

Bagimlilara özgü infaz sisteminin önemine deginen Bakan Tunç, “Bolu ve Adana’da pilot uygulamalarla baslatarak özellikle uyusturucu suçlularinin islahina yönelik cezaevlerini de hayata geçirmeye basliyoruz. Bunu çok önemsiyoruz çünkü cezaevlerimizdeki mevcudun üçte biri uyusturucu suçlarindan kaynaklaniyor, uyusturucu suçlarinin cezasi çok agir, infazi da diger suçlara göre dörtte üç seklinde uygulaniyor” dedi.

Kaynak: İHA