Osmanli, Topkapi Sarayi'nda 4 Asir Sergiledi Açiklamasi Cumhuriyetin Ilk Döneminde 24 Yil Boyunca Ahirda Tutuldu

Yavuz Sultan Selim’in Misir seferinin ardindan Istanbul’a getirilen, ‘mukaddes emanetlerin’, 1926 senesinde devlet adamlari tarafindan Topkapi Sarayi’nin ahir bölümüne konuldugu iddia edildi. Ayni devlet adamlarinin Peygamber Efendimizin (Sallallahü aleyhi ve sellem) hirkasini giyerek alay ettigini öne süren Kültür Tarihçisi Ibrahim Ethem Gönen, “Peygamber Efendimizin (Sallallahü aleyhi ve sellem) Hirka-i Saadeti’ni yerinden çikartip maalesef üzerlerine giyiniyorlar. Ve akabinde de alayci bir sekilde ‘Ne kadar da cüsseli adammis’ deme gafletinde bulunuyorlar. Daha sonra oradaki kutlu emanetleri Hirka-i Saadet Dairesi’nden, Topkapi Sarayi’nin ahirlarinin bulunmus oldugu yere naklediyorlar. 1950 yilinda Demokrat Parti iktidar oldugunda Adnan Menderes, ahir kisminda bulunan kutlu emanetleri sirtina yükleyip tekrar yerine getiriyor” dedi.

Osmanli, Topkapi Sarayi'nda 4 Asir Sergiledi Açiklamasi Cumhuriyetin Ilk Döneminde 24 Yil Boyunca Ahirda Tutuldu


Peygamber Efendimizin (Sallallahü aleyhi ve sellem) mukaddes emanetleri, Yavuz Sultan Selim tarafindan 1517 yilinda Istanbul’a getirildi.

9. Osmanli Padisahi ve 88. Islam halifesi Yavuz Sultan Selim Han, Misir’i fethettikten sonra kutsal emanetlerin yerini ögrendi. 40 hafiz ve 40 kir atla mukaddes emanetleri alan Yavuz Sultan Selim Han, Kuran-i Kerim tilavetleriyle emanetleri getirerek Topkapi Sarayi’nda önceden hazirlanan Hirka-i Saat Dairesi’ne yerlestirdi. Osmanli Cihan Devleti padisahlari ve sakinleri mukaddes emanetlere hürmet ederek özellikle Ramazan-i Serif’in 15. günlerinde ziyaret etti. Topkapi Sarayi’nda 405 yil 7 ay 9 gün okunan Kuran-i Kerim, 3 Mart 1924 tarihinde hilafetin kaldirilmasina kadar devam etti. 1926 yilinda ise Topkapi Sarayi’ni ziyaret eden devlet adamlarinin, Peygamber Efendimizin (Sallallahü aleyhi ve sellem) mukaddes emanetlerini sarayin ahir bölümüne tasidiklari iddia edildi. Recep Sükrü Apuhan’in yazmis oldugu ‘Öteki Menderes’ kitabinda, Merhum Basbakan Adnan Menderes’in arkadasi Giyasettin Emre’nin hatiralari yer aliyor. Kitabin 31. sayfasinda, “1926’da devlet büyükleri mübarek emanetleri görmek istiyorlar. Daireye giriyorlar, Peygamberimizin hirkasini giyiyorlar, amma da cüsseli adammis diyorlar, alay ediyorlar. Mübarek emanetleri Topkapi Sarayi’nin ahir kismina naklediyorlar. 24 sene boyunca bu mübarek emanetleri ahirda duruyor” yaziyor. Ardindan 1950 yilinda Demokrat Parti iktidar olunca Adnan Menderes’in Topkapi Sarayi’ni ziyaret ettigi, mukaddes emanetlerin ahir bölümünde saklandigini ögrenince çok üzüldügünü ve emanetleri sirtina yükleyip tekrar yerine getirdigi anlatiliyor.

“Misir’i fethettiginde yaptigi ilk hizmetler kutlu emanetlerin nerede muhafaza edildigini ögrenmek oluyor”

Peygamber Efendimize (Sallallahü aleyhi ve sellem) ait mukaddes emanetlerin Istanbul’a getirilisini anlatan Kültür Tarihçisi ve Ittifak Gazetesi Yazari Ibrahim Ethem Gönen, “Kutlu emanetlerin Istanbul’a getirilis hikayesi, miladi takvimin 1517’yi gösterdigi yillara dayanir. 9. Osmanli Padisahi, Misir’i fethettikten sonra da 88. Islam halifesi unvanini kazanan Yavuz Sultan Selim Han, Misir’i fethettiginde yaptigi ilk hizmetlerden birisi de kutlu emanetlerin nerede muhafaza edildigini ögrenmek oluyor. O dönem ve hala Misir’da, Hz. Ali Efendimizin kerimelerinin metfun oldugu bir cami var. Peygamber Efendimizin (Sallallahü aleyhi ve sellem) ve Peygamber Efendimizin yol arkadaslar olan sahabelerin kutlu emanetleri o caminin müstemilatinda muhafaza ediliyor. Daha sonra Yavuz Sultan Selim Han bu emanetlerin Istanbul’a getirilmesini murat ediyor. Beraberinde bulunan 40 hafiz, beyaz elbiseler giyiyorlar. Ve kutlu emanetler bu 40 hafizin Kuran-i Kerim tilavetleriyle birlikte ilerleyen 40 kir attan meydana gelen bir kervanda 4 atin üzerine yerlestiriyorlar. Ve Istanbul’a kadar Kuran-i Kerim tilavetleriyle birlikte geliyor” dedi.



“Tami tamina 405 yil 7 ay 9 gün boyunca Kuran-i Kerim okunuyor”

Yavuz Sultan Selim Han’in mukaddes emanetler için hazirlik yaptirdigini söyleyen Gönen, "Osmanli Cihan Devleti’nin yönetim mahalli Topkapi Sarayi’nda özel bir daire hazirlaniyor. Bu dairenin ismi de Hirka-i Saadet Dairesi olarak isimlendiriliyor. Kutlu emanetlerden biri Topkapi Sarayi Hirka-i Saadet Dairesi’nde bulunan Kaside-i Bürde Müellifi Kab Bin Züher Hazretlerinin emanetinde bulunan Peygamber Efendimizin (Sallallahü aleyhi ve sellem) hirkasidir. Topkapi Sarayi’nda hala Hirka-i Saadet Dairesi’nde muhafaza edilmektedir. Digeri de Veysel Karani hazretlerine Peygamber Efendimizin (Sallallahü aleyhi ve sellem) hediye olarak göndermis oldugu Fatih’teki Hirka-i Serif Camii’nde muhafaza edilen Hirka-i Serif’tir. Bu kutlu emanetler Istanbul’a getirildikten sonra Osmanli Cihan devleti sakinleri basta padisah ve saray erkani, kemali edep ve hürmetle özellikle Ramazan-i Serif’in 15. günlerinde Hirka-i Saadet Dairesi’ni ziyaret ederek Peygamber Efendimizin (Sallallahü aleyhi ve sellem) hirkasina yüzlerini bir adim öte gönüllerini sürüyorlar. Bu keyif 3 Mart 1924 tarihinde hilafetin kaldirilmasiyla birlikte Osmanli padisahlarinin yurt disina sürülmesini gerektiren kanuna kadar orada tami tamina 405 yil 7 ay 9 gün boyunca Kuran-i Kerim okunuyor. Bu tarihten sonra Topkapi Sarayi’nda, Osmanli payitahtinda Kuran-i Kerim tilaveti maalesef kesiliyor” ifadelerini kullandi.

“Hirka-i Saadet Dairesi’ndeki emanetleri Topkapi Sarayi’nin ahirlarinin bulundugu yere naklettiler”

Mus Milletvekili Giyasettin Emre’nin hatiralarinda yer alan olayi anlatan Gönen, “1926 yilina geldigimizde, Adnan Menderes’in yol arkadaslarindan Mus Milletvekili Giyasettin Emre çok yakininda bulunuyordu. Onun halk nezdinde pek bilinmeyen manevi yönlerine de sahit oluyor. Bu manevi yönlerinden ve Giyasettin Emre’nin hatiralarindan ve günlüklerinden yola çikarak Recep Sükrü Apuhan’in yazmis oldugu ‘Öteki Menderes’ isimli bir kitap var. Bu kitabin 31 sayfasinda, 1926 yilinda dönemin devlet büyüklerinin, bunlarin kimler oldugundan bahsetmiyor. Devlet büyüklerinin seklinde çogul bir ifade kullandigindan biz burada bir heyetten söz edebiliriz. Bu heyet Topkapi Sarayi’na gidiyor ve ‘Kutsal emanetler nerede?’ diye soruyorlar. Yerini bulduklarinda da Kab Bin Züher hazretlerinin emanetinde bulunan Topkapi Sarayi’nda gümüs muhafaza sandigi içerisinde bulunan Peygamber Efendimizin (Sallallahü aleyhi ve sellem) Hirka-i Saadeti’ni yerinden çikartip maalesef üzerlerine giyiniyorlar. Ve akabinde de alayci bir sekilde ‘Ne kadar da cüsseli adammis’ deme gafletinde bulunuyorlar. Daha sonra oradaki kutlu emanetleri Hirka-i Saadet Dairesi’nden, Topkapi Sarayi’nin ahirlarinin bulunmus oldugu yere naklediyorlar. Orada uzunca bir müddet kutlu emanetler kaldiktan sonra 1950 yilinda Demokrat Parti iktidar oldugunda Adnan Menderes, Eylül ayinda Topkapi Sarayi’na geliyor. Kutlu emanetlerin yerini soruyor. Önce Yavuz Sultan Selim’in yaptigi gibi 2 rekat namaz kiliyor. Daha sonra bu kutlu emanetlerin ahir bölümünde saklandigini ögrendikten sonra tabii ki çok üzülüyor. Beraberindeki Basbakanlik heyetiyle birlikte ahir kisminda bulunan kutlu emanetleri sirtina yükleyip tekrar yerine getiriyor. Peygamber Efendimizin (Sallallahü aleyhi ve sellem) Hirka-i Saadeti’ni gümüs sanduka üzerinden öpüyor ve kokluyor. Adnan Menderes’in böyle bir hizmeti bulunuyor. 1991 yilina gelindiginde dönemin Basbakani Turgut Özal Topkapi Sarayi Hirka-i Saadet Dairesi’nde tekrar Kuran-i Kerim okuma gelenegini baslatiyor. Kendilerine rahmet olsun” seklinde konustu.

Kaynak: İHA