Baskan Gülsoy Açiklamasi 'Tükettiginden Daha Fazlasini Üreten Bir Kent Olarak Yolumuza Devam Ediyoruz'

Kayseri Ticaret Odasi (KTO) Nisan ayi Olagan Meclis Toplantisi’nda konusan KTO Yönetim Kurulu Baskani Ömer Gülsoy; "Tükettiginden daha fazlasini üreten bir kent olarak yolumuza devam ediyoruz” dedi.

Baskan Gülsoy Açiklamasi 'Tükettiginden Daha Fazlasini Üreten Bir Kent Olarak Yolumuza Devam Ediyoruz'
KTO Rifat Hisarciklioglu Toplanti Salonu’nda yapilan meclis toplantisinda konusan Yönetim Kurulu Baskani Ömer Gülsoy, Nisan ayinin en zor sartlarda bile milli egemenlige verilen önemi gösteren önemli bir ay oldugunu ifade ederek; "23 Nisan 1920’de kurulan Meclis ile Yüce Türk Milleti, bu topraklarda esaretin asla kabul edilmeyecegini bütün dünyaya göstermistir. Egemenlik kayitsiz sartsiz milletindir. Bu vesileyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizin kurulusunun 104. yil dönümünü, basta çocuklarimiz olmak üzere milletimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayrami’ni bir kez daha kutluyorum. Bizler milli irade haricinde hiçbir iradeyi tanimiyor ve kabul etmiyoruz. Rabbim kâinatin sonuna kadar Türkiye Cumhuriyeti Devletini Tam bagimsiz olarak var etsin. Bu vesileyle milli mücadeleye liderlik eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaslari ve aziz sehitlerimizi rahmet ve minnetle aniyorum. Türkiye genelinde 31 Mart 2024 Pazar günü yapilan Mahalli Idareler Genel Seçimleri yine dünya demokrasilerine örnek gösterilebilecek büyük bir olgunlukla geride biraktik. Sehrimizde de hiçbir olay olmadan siyasi nezaket kurallari içerisinde bir seçim süreci geçirdik. Bu sürece katki veren seçilen ve seçilemeyen tüm adaylara ve siyasi parti temsilcilerine tesekkür ediyoruz. Demokratik bir olgunluk içerisinde tamamlanan bu sürecin sonunda halkimizin oylariyla seçilen; Büyüksehir Belediye Baskanimiz Sayin Memduh Büyükkiliç basta olmak üzere, tüm ilçe belediye baskanlarimizi, belediye meclis üyelerimizi ve muhtarlarimizi tebrik ediyor, görev ve çalismalarinda basarilar diliyorum. Sehrimize, ülkemize ve milletimize bir kez daha hayirli olmasini diliyorum. Daha önceki dönemde hizmet veren isimlere de sehrimize verdikleri hizmetten dolayi ayrica tesekkür ediyorum" dedi.

Geride kalan yerel seçimlerin ardindan ekonomide atilacak çok adimin oldugunu kaydeden Baskan Gülsoy; "Artik seçim sürecini geride birakip, is dünyamizin ve halkimizin öncelikli gündemi olan ekonomiye ve çalisma hayatimiza iliskin yapisal reformlari öncelikli olarak ele alacagimiz bir döneme adim atmak mecburiyetindeyiz. Çünkü seçimler gerek bürokrasiyi gerek ticareti, üretimi, her kesimi etkiliyor. Artik önümüzde seçimsiz geçirilecek 4 yil gibi uzun ve önemli bir zaman dilimi bulunuyor. Bu ülkemiz için önemli bir firsattir. Ekonomide atilacak çok adim, yapilacak çok is var, tüm gücümüzle enflasyonla mücadeleye odaklanmaliyiz. Enflasyonla mücadele, para ve maliye politikasi es güdümünde daha basarili olacaktir. Fiyat istikrari ve finansal istikrar ile öngörülebilirlik güçlenecektir. Böylece teknoloji içerigi ve katma degeri yüksek yatirimlar artacaktir. Ekonomimizi, demokrasimizi ve hukuk sistemimizi güçlendirecek yapisal reformlara hizla odaklanarak daha gelismis, saygin, adil ve çevreci Türkiye hedefine ulasmak üzere el birligiyle çalismaliyiz. Bu konulara yönelik hamleleri ivedilikle hayata geçirmek adina kaybedecek vaktimiz kalmadi. Enflasyon hala yüksek seyrediyor. Merkez bankasi, politika faizini yüzde 50’de sabit birakti. Ancak, ekonomi uzmanlari politika faizinin enflasyonu düsürmek için tek basina yeterli bir enstrüman olmadigi konusunda hemfikir. Enflasyonla mücadele sürecinde fiyat istikrari ve finansal istikrari saglamak için öngörülebilirligin güçlendirilmesi için mevcut ekonomi politikasinin devam etmesi gerekiyor” seklinde konustu.

Özel sektör olarak bundan sonraki süreçten en az siyaset kadar önlerini görmek istediklerini belirten Gülsoy, “Hazine ve Maliye Bakanimiz Mehmet Simsek’in, bütçe disiplininden taviz verilmeyecegi, kamunun tasarruf yapacagi ve ek bütçe kullandirilmayacagi açiklamasini önemli buluyoruz. Tüm toplumdan fedakarlik isterken, kamu birimlerinin bunun disinda kalmasini düsünülemez. Eminim ki kisa zaman içinde Türkiye, bu fedakarliklarinin karsiligini alacak, refahi tüm ülkeye yayacaktir. Seçimler sonrasi gerek ekonomi yönetimimizin gerekse Sayin Cumhurbaskanimizin yaptigi açiklamalar çok önemliydi. Enflasyonla mücadelenin kararlilikla sürdürülecegi vurgusu hem iç hem de dis piyasalar açisindan hedefli mesajlardi. Bu mesajlar amacina ulasti. Orta Vadeli Program’in hedeflerine baglilik ve yapisal reformlara vurgu da piyasalarin güvenini pekistirmesi açisindan önemli bir islev gördü. Üçüncü çeyrekle birlikte enflasyondaki yavaslamanin belirginlesmeye baslayacagini tahmin ediyoruz. Özel sektör olarak bundan sonraki dönem için en az siyaset kadar önümüzü görmek istiyoruz. Çünkü önünü göremeyen adimini atamaz. Vergileme, sanayinin rekabetçi dönüsümü, üretken finansman sistemi ve yatirim ortaminin güçlendirilmesi basta olmak üzere yapilacak yapisal reformlar ekonomimize taze güç verecektir. Üyelerimizin bizleri ilettigi sorunlarda; üretim için finansmana erisim, istihdam edecek nitelikli ya da niteliksiz çalisan bulunamamasi, enerji maliyetlerinin yüksekligi her komitemizin ana gündemi. Beklentilerimizdeki önceliklerimiz arasinda, teknolojiye yatirim, daha verimli üretim süreçleri, sürdürülebilirligin yani sira en önemlisi nitelikli is gücü kisaca insan kaynaklarina erisim ön plana çikiyor. Is insanlarimizin nitelikli isgücü ile istihdam imkanlarinin saglanmasi açisindan çözüm önerileri arasinda mesleki egitim, mesleki gelisim programlari, yeni teknolojik uygulamalar, sürdürülebilir üretim modelleri ve is birligi platformlari da is dünyasinin dinamiklerine uyum saglamada kritik öneme sahiptir” ifadelerini kullandi.

Enflasyonun yüksek seyrettigi dönemlerde firsatçiliginda ortaya çiktigini dile getiren Gülsoy, “Fiyat istikrarsizliginin sürdügü ve her kesimin maddi sorunlarla mücadele ettigi bu süreç, firsatçilara kapi araliyor. Enflasyonun çok yüksek seyrettigi dönemlerde maalesef bunu suiistimal eden isletmeler oluyor. Fiyat algisinin bozulmasiyla birlikte de bu tarz isletmeler fahis fiyatlarla her birimize büyük zararlar veriyor. Insanlarin en çok sikayet ettigi konu bu. Firsatçiliga müsaade etmeyelim. Fiyat istikrarsizligini “firsatçilikla” beslemeyelim. Bu konuda siz degerli üyelerimizden hassasiyet bekliyoruz. Sunun da özellikle altini çizmek istiyorum: isletmeler açisindan en iyi terazi, en iyi ölçü yine vatandasin kendisidir. Ödedigi bedel aldigi hizmeti karsilamiyorsa en iyi cezayi da vatandasin kendisi keser. Bizler, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyilinda daha güçlü bir Türkiye ve daha müreffeh yarinlar için her zamankinden daha fazla çalismak ve daha fazla üretmek zorundayiz. Kayseri Ticaret Odasi olarak, TOBB’un çatisi altinda sehrimizin, bölgemizin ve ülkemizin kalkinmasi ve istikrari için tüm kurumlarimizla ortak akil ve istisarenin hakim kilindigi bir ortamda birlik ve beraberlik içerisinde görev yapmayi sürdürecegiz” diye konustu.

Ihracat rakamlari hakkinda bilgiler veren Gülsoy, sözlerini su sekilde sürdürdü:

“Mart ayi rakamlarimiz yarin açiklanacak. Onu da kamuoyu ile paylasacagiz. Onun öncesinde TUIK verilerine göre ilimizde Subat ayinda 314 milyon 61 bin dolar ihracat gerçeklestirdik. Geçen yilin ayni ayina göre yüzde 17.67, bir önceki aya kiyasla yüzde 9.22 oraninda artis yasandi. Kayseri olarak Ithalatimiz ise 94 milyon 818 bin dolar olmustur. Geçen yilin ayni ayina oranla yüzde 23.81 azalis gerçeklesmistir. Ilk 2 ay toplam ihracatimiz 601 milyon 600 bin dolar’dir. Dis ticaret fazlasi veren tükettiginden daha fazlasini üreten bir kent olarak yolumuza devam ediyoruz. Her meclis toplantisinda ikiz dönüsüm yani ‘yesil dönüsüm ve dijitallesme’ diyoruz, bu gerçekten ciddi bir konu. Yesil dönüsüm bir tercih ya da alternatif degil, artik bir zorunluluktur. Hepimizin gerekli önlemleri almasi ve bu dönüsüme uyum saglamasi gerekiyor. Karbon ayak izinden dolayi ihracatçilarimizin ihracat yapamayacak hale gelmesini tercih etmeyiz, zaman daraliyor. Bunun gibi dijital dönüsüm ve yapay zeka temelli üretime de hazir hale gelmeliyiz.”
Kaynak: İHA