Yokluk Yillarinin Hatirasi Açiklamasi 58 Yillik Defter Ögrencileri Sasirtiyor

Gümüshane’nin duayen egitimcilerinden ve yasayan nadir Hüsn-i Hat sanatçilarindan Cemal Karabulut’un ortaokul yillarindan kalma 58 yildir gözü gibi baktigi defteri hem yeni ögrencilere örnek oluyor hem de ilgi çekiyor.

Yokluk Yillarinin Hatirasi Açiklamasi 58 Yillik Defter Ögrencileri Sasirtiyor
Kentte uzun yillar egitim camiasina hizmet veren, çok sayida ögrenci yetistiren ve 41 yillik meslek hayatinin ardindan emekli olarak kendini hat sanatina veren 69 yasindaki Karabulut, ortaokul yillarinda hazirladigi ve adeta bir kitaptan fotokopi çekilmis gibi duran defterini hala sakliyor.

1966 yilinda ortaokula giderken zor sartlarda aldigi deftere birçok dersin notlarini tutan, sekil ve grafiklerini adeta kitap baskisi kalitesinde çizen Karabulut, defteri lise yillarina kadar doldurmaya devam etti.

Yokluk yillarinda sürekli defter alamadiklari için tek bir defterle okul bitirilen yillardan kalma defterini büyük bir özenle saklayan Karabulut, verdigi hat derslerinde örnek olarak defterini gösteriyor.

Ögrenciler 58 yil önce çizdigi resimler ve yazisini hayranlikla izledigi Karabulut’un kitabini önce fotokopi zannederken daha sonra el yazisiyla yapildigini ögrenince saskinliklari kat be kat artiyor.

“O yillarda her ders için ayri bir defter alma imkanina da sahip degildik”

Defterin 1966 yilinda Imam Hatip Lisesi’nin ortaokul bölümünün birinci sinifinda aldigi ilk defter oldugunu belirten Karabulut, “O yillarda ekonomik durumlar belli, aile sartlarimiz belli. Her ders için ayri bir defter alma imkanina da sahip degildik. Defteri aldigimda kendi kendime düsündüm, karar verdim. Dedim ki ben bu defteri öyle kullanmaliyim ki bu defter tabiat bilgisine yetsin artsin, arkasindan onun devami olan Fizik dersine yetsin. Yeri geldiginde matematikte de kullandigim sayfalar olmustur. Birkaç ders için ben bu defterimi böyle itinali bir sekilde kullandim” dedi.



“Bir ise kendinizi ne kadar verirseniz, o iste o kadar basarili olursunuz”

Ortaokuldan lise 1’e kadar ayni deftere çesitli ders notlarini yazdigini anlatan Karabulut, söyle konustu: “Bu defteri antika eser olacak tarzda o günün sartlarinda öyle hazirladim. Hazirladiktan sonra da en önemlisi onu korumak muhafaza etmek. Ve onu sakladim. Bu benim ögrencilik hayatimin en güzel hatirasidir düsüncesiyle muhafaza ettim, korudum. Yipranan yerler oldu oralara bant bile attim. Evde benim özel dolabim var orada durur. Bugün ögrencilerime göstermek için getirmistim. Bir ise kendinizi ne kadar verirseniz, o iste o kadar basarili olursunuz. Bu amaçla getirdim, ögrenciler gördüler. Hatta birisi dedi ki “Hocam bu sekilleri siz mi çizdiniz? Yoksa fotokopi mi yaptirdiniz?” Dedim ki o tarih kaç? 1966’da fotokopi makinesi var miydi?”
Kaynak: İHA