EGIAD Seminerinde Türkiye'nin Temiz Enerji Durumu Degerlendirildi

Türkiye’nin Karbonsuzlasma yolundaki çalismalarini ve iklim krizine yönelik alinmasi gereken önlemleri her firsatta masaya yatirarak is dünyasi için yol haritasi çizme hedefiyle hareket eden EGIAD, dernek merkezinde düzenledigi etkinlik ile Türkiye’nin Mevcut Temiz Enerji Durumu’nu degerlendirdi.

EGIAD Baskan Vekili Kaan Özhelvaci’nin açilis konusmasini gerçeklestirdigi etkinlikte, yenilenebilir ve temiz kaynaklarina dayali bir enerji sistemiyle 2053’te net sifir emisyon hedefine ulasmanin mümkün oldugu belirtilerek, Yenilenebilir enerjide dünya siralamasinda basamaklari tirmanan Türkiye’nin temiz enerji haritasinda Izmir’in günes ve rüzgâr gücüyle önemli bir yer edinebilecegi vurgulandi.

Enerji sektöründeki degisimler, küresel iklim sorunlari ve sürdürülebilirlik hedeflerinin, herkesi temiz enerji çözümlerine yönlendirdigini hatirlatan Özhelvaci, “Hiç kuskusuz, Türkiye, enerji sektöründe önemli bir potansiyele sahip. Özellikle temiz enerji kaynaklarinin tümüne sahip olan ülkemizde, rüzgâr, günes, hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji kaynaklarinin kullaniminin arttigini görmekteyiz. Ancak, bu alanda daha fazla yatirim ve yenilik gerekiyor. Teknolojik gelismelerle birlikte, enerji verimliligi ve temiz enerji üretimi konusunda önemli adimlar atilabilir. Sürdürülebilir bir gelecege ulasmak için temiz enerji kaynaklarina yönelmemiz sart. Temiz enerji hem kaynaklarin verimli kullanimi hem çevresel sürdürülebilirlik hem de enerji güvenligi açisindan kritik bir öneme sahip. Bildiginiz gibi EGIAD olarak sürdürülebilirlik ana basliginda pek çok konuyu ele aliyoruz. Yesil dönüsüm, hidrojen, karbon gözüyle enerji yönetimleri gibi konularda düzenledigimiz seminerle is dünyasinda farkindalik olusturmaya devam ediyoruz. Bugün de burada yenilenebilir olan ve enerjiye dönüstürülürken çevreye zarar vermeyen temiz enerji kavramini ele alacagiz” dedi.

Dogada tükenmeksizin var olan bu enerji kaynaklarinin, fosil yakitlara çevreci bir alternatif sunarak karbon emisyonu meydana getirmeden enerji ürettigini hatirlatan Özhelvaci, “Günümüzde gelisen teknolojiler ile bu kaynaklarin farkli kullanimlari ile alternatif üretimleri de mümkün oluyor. Örnegin ülkemizde ve dünyada giderek artan günes enerjisi tarlalari görürken diger taraftan birçok ülkede artik su yüzeylerinde günes panelleri kullanilarak üretilen floating solar (yüzen günes enerjisi) projeleri hayata geçiyor. Su üzerinde yüzen günes panelleri, daha fazla elektrik üretirken ayni zamanda buharlasma kayiplarini azaltmak için suyu da gölgelendiriyorlar. Ayrica deniz üstü rüzgâr enerji santralleri de baska bir alternatif olarak karsimiza çikiyor. Diger taraftan birçok ülkede yesil hidrojen üretimine yönelik projeler gelistiriliyor. Günes veya rüzgâr enerjisi kullanilarak suyun elektrolizi ile elde edilen "yesil hidrojen," enerji depolama ve temiz enerji tasima konularinda çözüm sunma potansiyeli tasiyor. Özetle, gelisen teknolojiler pek çok entegre sistemi de beraberinde getiriyor. Bize doganin sundugu bu kaynaklari dogru degerlendirmek için dogru stratejiler belirlemek ve bu stratejilerle yatirim yapmak hem ülkemizin kalkinmasini dogrudan etkileyecek hem de gelecek nesiller için sürdürülebilir bir çevrede yasam ve üretim firsati verecektir. Hep birlikte, daha temiz, daha sürdürülebilir bir enerji gelecegine dogru ilerlemek için elbirligiyle çalisacagimiza olan inancimi ifade etmek isterim” dedi.

Türkiye’yi yenilenebilir enerji ve enerji verimliligi alaninda teknoloji ve proje üreten uluslararasi bir merkeze dönüstürmek amaci ve vizyonu ile hareket eden; temiz enerji alaninda ülkemizin en kapsamli kümelenme adresi olarak faaliyetlerini sürdüren Enerji Sanayicileri ve Isadamlari Dernegi’nin (ENSIA) Yönetim Kurulu Baskani Alper Kalayci ise temiz enerji, Türkiye’nin bu alandaki potansiyeli ve gelecegi konusunda degerli bilgiler sundu. Ülkemizin bu alandaki üstünlüklerini ve yatirim potansiyelinin altini çizen Kalayci, “Türkiye dünyada temiz enerji kaynaklarinin tümüne ve en yüksek seviyede sahip olan ülke, bazi ülkelerin günesi var ama rüzgâri yok. Rüzgâr olan ülkelerde jeotermal enerji yok. Bizde bu kaynaklarin hepsi var ve en yüksek potansiyel seviyesinde var. Içinde bulundugumuz hafta Enerji Verimliligi Haftasi ve herkesin söyledigi gibi en ucuz enerji kullanmadigimiz enerji. Biz enerji verimlilik konusunda bile o farkindaligi daha tam olusturamadik. Türkiye hala enerji tüketimini arttiran bir ülke yani kisi basi enerji tüketimi artarak devam ediyor” diye konustu