Sevgi Frekansi Ile Kalbinizi Koruyun
Dünyada ölüm nedenleri arasinda ilk siralarda yer alan kalp hastaliklarina karsi korunmak için modern tibbin yaninda enerji tibbinin da önemli oldugu belirten Kardiyolog ve Biyoenerji Uzmani Prof. Dr. Bülent Demir, “Kalp hastaliklarindan korunmak için sevgi frekansi yükseltilmeli. Kisi yoga, meditasyon ve ibadet gibi faaliyetlerle spiritüel gelisimini saglamali” dedi.
“Kalbi korumak için iyi ve pozitif düsünün”
Kalp sagligini korumada yasam tarzinin çok önemli oldugunu ifade eden Prof. Dr. Bülent Demir, biyoenerji ile kalbin nasil korunacagini su ifadelerle anlatti:
“Kalp hastalari dünyanin en iyi cerrahina bypass operasyonu olsa veya dünyanin en iyi kardiyologuna stent taktirsa da yasam tarzlarini degistirmedikleri sürece, egzersiz yapmaya ve diyete dikkat etmediklerinde tam iyilesmis sayilmazlar. Ayni zamanda kalp çakrasi çok önemlidir. Kalp çakrasi yesil renktir. Yesil kosulsuz sevgiyi ifade eder. Bu nedenle kalp hastaliklarindan korunmak için sevgi frekansi yükseltilmeli. Dogaya, insanlara ve diger canlilara sevgimizi vermeliyiz. Böylece daha az kalp hastasi oluruz. Bilimsel çalisma bu konuda yeterli degil fakat gözlemlerime göre bir insan ne kadar sevgi doluysa kalp hastaligi, damar tikanikligi riski azaliyor. Ayni zamanda iyi ve pozitif düsünen ve hayata olumlu bakanlarda daha az görülüyor. Bu benim klinik gözlemim. Bu bakimdan her hastanim yasam tarzini degirmesinin yaninda, spiritüel anlamda da kendisini gelistirmesini isterim. Hastaya göre degisir ancak yoga, meditasyon ve ibadet faaliyetleri spiritüel gelisimi saglar. Bu aktiviteler kalp sagligi için önemlidir. Insan enerjitik bir varliktir. Bu nedenle enerji tibbi da önemlidir. Modern tibbi tedaviye ek olarak biyoenerji tedavisini de birçok kalp hastasina uyguluyorum ve iyi sonuçlar aliyorum.”
“Zamanin hizi insan fizyolojisi ve psikolojisini etkiliyor”
Düsüncelerin çagrisimi getirdigini ve bu nedenle saglikli bir yasam sürmek için kisinin hem düsüncelerine hem de agzindan çikan her bir söze çok dikkat etmesi gerektigini kaydeden Prof. Dr. Bülent Demir, “Insan gibi dünyanin da nabzi var ve dünya tasikardiye giriyor. Buna Schumann rezonansi deniyor. Dolayisiyla her sey çok hizli gelisiyor. Zaman daha hizli akmaya basladi.
Dünya hizlandigi için insanin düsünce yapisi, fizyolojisi ve psikolojisi bu degisimden etkilenebiliyor. Ayni zamanda düsünce çagrisim yapar. Düsüncelerimize dikkat edelim. Bir de buna ses frekansi eklersek, olusum çok daha fazla güçlenir. Düsüncelere bir kez dikkat edeceksek, agzimizdan çikanlara daha çok dikkat etmeliyiz. Hep olumlu düsünmemiz lazim. Böylece hayata daha pozitif yaklasiriz ve yükselen enerjiden olumlu anlamda kendimize pay çikarmis oluruz. Dingin yasam son derece sagliklidir” dedi.