DENIB Baskani Memisoglu Ihracatçinin Beklentilerini Açikladi

Denizli Ihracatçilar Birligi (DENIB) Yönetim Kurulu Baskani Hüseyin Memisoglu, Yönetim Kurulu Üyeleri Ibrahim Uzunoglu, Selim Yaymanoglu ve DENIB Genel Sekreteri Ugur Dayioglu ile birlikte Denizli Gazeteciler Cemiyeti (DGC) Baskani Osman Nuri Boyaci ve yönetimine hayirli olsun ziyaretinde bulundu. Ziyarette ekonomik gelismeler, is dünyasinin beklentileri dile getirilirken, DENIB ve DGC arasinda ortak çalismalar ve projelerde ele alindi.

DENIB Baskani Memisoglu, seçim sonuçlarinin hayirli olmasini dileyerek; “Seçim sonuçlari ülkemize ve milletimize hayirli olmasini temenni ediyorum. Ülke ilk defa 2 turlu bir seçimle tanisti. Yeni cumhurbaskanligi sistemiyle gelen bir sonuç. Insanlarin demokratik haklarini kullandigi, sandigin ortaya konuldugu bir seçim yasadik. Seçimden önce bir kesim, seçim ani ve sonrasiyla ilgili olumsuz görüslere sahiptiler. Türk milleti her zamanki gibi basiretini ve demokrasiye olan saygisini göstererek çok yüksek bir oranla seçime katilim sagladi ve iradesini gösterdi” dedi.



“Ihracatta artis var”

Ekonomik gelismelere de deginen Memisoglu, “Ekonomiye gelecek olursak, son 6 aydir ihracatta bir gerileme var. Geçtigimiz yilin Eylül ayindan bu yana saniyorum ki ilk kez bu ay arti ihracat verilerini açiklayacagiz. Buradaki ihracatin düsme sebebi sadece bizden kaynakli bir durum degil. Bütün dünyada enflasyonun yükselmesi, resesyon gibi nedenler talepleri ciddi oranda düsürdü. Amerika ve Avrupa en büyük alicilarimiz. Özellikle Avrupa ihracatimizin yüzde 60’ini kapsiyor. Buradaki resesyon bize de olumsuz yansidi. Ancak güzel verilerde gelmeye basladi.

Son 2 aydir oradaki satin alma endeksleri 50’nin üzerine çikmaya basladi.

Bize de gelen siparislerden de artis talebini 1-2 aydir hissediyorduk. Denizli’yi baz alacak olursak, boyahanelerde yüzde 50 ve alti kapasite kullanimi vardi. Son 2 aydir bu durum degisti ve yüzde 80’lere yaklasmis durumda. Bunlar bizi sevindiren gelismeler” dedi.



Ihracatçinin beklentilerini anlatti

Ihracatçinin, sanayicinin iktidardan ekonomiye yönelik taleplerini aktaran Memisoglu, “Üretirken sanayicimiz, dis pazarlarda ihracatçimiz çok ciddi fedakarliklarla çalismaya devam ediyor. Son günlerde enerji maliyetleri düsse bile 1-1.5 yildir Ukrayna-Rusya Savasi’ndan sonra yüksek enerji maliyetleriyle bogusmak zorundayiz. Dövizin baskilanmasiyla personel maaslarimiz, rekabet ettigimiz ülkelerin çok üstünde bir yere çikti. Ciddi anlamda rekabette zorlaniyoruz. Seçimler sonrasi hükümet içinde yeni bir ekonomi yönetimi olusturulacak. Ekonomi yönetiminden ise; piyasanin gerçeklerini bilerek, üretimden, istihdamdan, ihracattan yana bir yaklasim modeli bekliyoruz. Bu gelismeler isigindan en kisa sürede Merkez Bankasinin almis oldugu özellikle ihracatçiyi zora sokan tedbirlerin, kurlardaki baskinin bir an önce hafifletilmesini ve kaldirilmasini bekliyoruz. Bunun neticesinde de eminim ihracatçi ve sanayici rahatlayacaktir. Ekonomi ya da ticaret, serbest oldugunda kendini gelistirip, bir yerlere ulasabiliyor” diye konustu.

“Pazarlarimizi kaybediyoruz”

Yasanilan sikintilar ve rekabette ellerinin giderek zayiflamasi nedeniyle ciddi pazar kayiplariyla karsi karsiya kaldiklarini belirten Memisoglu, “Su anda pazarlarimizin bir bölümünü kaybetmek üzereyiz. Buralarda güçlenmek ve kendimize yeni pazarlar bulabilmek için yeni ekonomik düzenlemelere ihtiyacimiz var. Umarim yeni kabinede bu ihtiyaçlarimiza cevap verebilir. Bizlerde istihdamla, üretimle ve ihracatla katki saglamaya devam ederiz” dedi.



“Dolar 22 liranin altinda olmamali”

Döviz özellikle dolar kuru üzerinde sanayicinin genel kanisini da paylasan Memisoglu, söyle konustu:

“Bizim için en azindan dolarin 22 liranin altinda olmamasi gerektigini düsünüyoruz. Bu sadece benim sahsi fikrim degil, gerek yönetim kurulunda gerekse Istanbul’da TIM’de yaptigimiz toplantilarda böyle bir konu en azindan kisa vadede gerekiyor. Kuru bugün 30 yapmak enflasyonu onunla birlikte yukari çekmek demek. Buda yönetilebilir bir konu degil. Öncelikle biraz yavasça gevsetmek, baskiyi hafifletmek ve sonrada ekonomiyi kendi degerleri içinde birakmak lazim diye düsünüyorum”