TBMM Baskani Sentop'tan, GKRY Meclis Baskani Dimitriu'ya Ders Niteliginde 'Isgal' Cevabi

TBMM Baskani Mustafa Sentop, Avrupa Birligi (AB) Parlamento Baskanlari Zirvesi’nde Güney Kibris Rum Yönetimi (GKRY) Meclis Baskani Annita Dimitriu’nun 1974’te Türkiye’nin Kibris adasina müdahalesini "isgal" olarak nitelemesine tepki göstererek, “Türkiye 1959 tarihli Kibris Cumhuriyeti’ni kuran Zürih ve Londra anlasmalarindaki garantör ülke haklarini kullanarak soydaslarini bir katliamdan korumak için gitmis ve adada baris ve güvenligi tesis etmistir” dedi.

TBMM Baskani Sentop'tan, GKRY Meclis Baskani Dimitriu'ya Ders Niteliginde 'Isgal' Cevabi
TBMM Baskani Mustafa Sentop, Çekya’nin baskenti Prag’da düzenlenen Avrupa Birligi (AB) Parlamento Baskanlari Zirvesi’nin Rusya-Ukrayna Savasi ve AB’nin genislemesinin ele alindigi birinci oturumunda Güney Kibris Rum Yönetimi (GKRY) Meclis Baskani Annita Dimitriu’nun Türkiye’ye yönelik küstah söylemlerine karsi dört kez söz alarak sert tepki gösterdi.

Dimitriu’nun 1974’te Türkiye’nin Kibris adasina müdahalesini "isgal" olarak nitelemesine tepki gösteren Sentop, “Sayin Baskan, kiymetli meslektaslarim. Esasinda böylesine önemli bir toplantinin bir münazaraya dönüsmesini arzu etmezdim. Ama Güney Kibris Rum Yönetimi’nden gelen temsilcinin Türkiye’ye yönelik yersiz ve hukuksuz ithamlarina da cevap vermek zorundayim. Defalarca ifade ettigimiz üzere Türkiye’nin Kibris’a yapmis oldugu 1974 yilindaki müdahaleyi Rusya’nin isgaline benzetmek gerçeklerin çok ucuz bir sekilde çarpitilmasidir. Türkiye 1959 tarihli Kibris Cumhuriyeti’ni kuran Zürih ve Londra anlasmalarindaki garantör ülke haklarini kullanarak soydaslarini bir katliamdan korumak için gitmis ve adada baris ve güvenligi tesis etmistir. 1974 müdahalesi uluslararasi hukuka uygun. 1959 Zürih ve Londra anlasmalarinin Türkiye’ye vermis oldugu garantörlük yetkisinin geregidir. Bugün birçok Kibrisli Rum da 1974 öncesinde Türklerin maruz birakildigi katliam ve soykirimin yanlis oldugunu dile getirmektedir” dedi.



“Rum tarafi baris ve iki toplum içinde birlikte yasama iradesini reddetmistir”

Sonraki süreçte ise hem Türkiye’nin hem de Kibris Türklerinin adil bir çözüm için hazir oldugunu muhataplarina ilettigini vurgulayan Sentop, “Nitekim 2014 yilinda Birlesmis Milletler gözetiminde yapilan referandumda da görüldügü üzere Kibris Türk’ü çözümü onaylamis, Rum tarafi ise baris ve iki toplum içinde birlikte yasama iradesini reddetmistir. Bu arada Avrupa Birligi’nin Kibris Türk’üne olan taahhütlerini de yerine getirmedigini ifade etmek isterim. Esasen söylemek istedigim bu iddialarin burada hala konusulabiliyor olmasi önceki oturumda da ifade ettigim üzere Avrupa Birligi toplantilarinin bu tür gerçeklikten derinlikten uzak yaklasimlarla esir alindigi ve Avrupa Birligi’nin stratejik bakis açisini gelistirmesini engelledigi sözlerimin ispati niteligindedir” diye konustu.



“Türkiye adaya uluslararasi anlasmalara ve hukuka dayanarak yetkisini kullanarak müdahale etmek zorunda kalmistir”

Türkiye’nin GKRY yönetimiyle ilgili bir sözü olmadigina dikkat çeken Sentop, “Buradaki temsilci arkadas Türkiye’ye bir satasma, bir saldirida bulundugu için cevap verdik. Parlamentolarda biliyorsunuz, cevap hakki satasma sonrasi en esas teamüllerden biridir. 15 Temmuz 1974’de Kibris’ta bir askeri darbe olmustur. Darbeciler Kibris Adasi’nin Yunanistan’a baglanmasi amaci güden çetenin üyeleridir. Adanin Yunanistan’a baglanmasi noktasinda katliam sonucu öldürülen binlerce Türk nedeniyle Zürih ve Londra anlasmalarinin tanidigi garantör üç ülkeden biri olan Türkiye adaya uluslararasi anlasmalara ve hukuka dayanarak yetkisini kullanarak müdahale etmek zorunda kalmistir. O tarihten bu yana da adada kan dökülmemektedir. Baris varligini sürdürmektedir” seklinde konustu.



“Belki kendisinin yasi müsait degildir”

Söz konusu oturumda Ukrayna-Rusya Savasi’ni konusmak üzere toplanildigini hatirlatan Sentop, “Benim ilk konusmam tamamen o konuyla iliskindir. Kendisi Türkiye’ye yönelik bir ithamda, bir iftirada bulundugu için cevap vermek zorunda kaldik. Ama bunu sürdürdügü takdirde bizim de cevap verme hakkimiz baki kalacaktir. Sunu söyleyeyim. Belki kendisinin yasi müsait degildir. Hiçbir uluslararasi hukukta kural yoktur diyor. 1959 tarihli 11 Subat Zürih ve 19 Subat Londra anlasmalarinin geregi olarak Türkiye, Birlesik Krallik ve Yunanistan’a garantörlük yetkisi verilmis ve bu garantörlük çerçevesinde 1960 tarihinde bagimsiz Kibris Cumhuriyeti kurulmustur. Anayasanin ve orada Türk ve Rum toplumlu yapinin korunmasi yetkisi bu üç ülkeye verilmistir. Türkiye bu 1959 tarihli halen yürürlükte olan anlasmaya dayanarak garantörlük yetkisini kullanmak suretiyle Türklere karsi yürütülen katliami önlemek üzere müdahale etmistir. Konu bundan ibarettir. Daha detayli tartisabiliriz tabii” ifadelerini kullandi.

Ders niteligindeki açiklamalarini ’cinsiyetçilik’ olarak nitelendiren Dimitriu’ya bir kez daha cevap veren Sentop, “Sayin Baskan cinsiyetçi herhangi bir yaklasimim olmadigini, buradaki bütün arkadaslar sahittir. Ben eski tarihli bir anlasmadan söz ettim ve cinsiyetçi bir yaklasimi çagristiracak en küçük bir ifade yok. Bu kadar yanlis anlasilma söz konusuysa, Ukrayna, Rusya’yla ilgili konunun tartisildigi bir oturumda konunun Kibris’a gelmesi yanlis anlasilma kapasitesini, potansiyelini göstermesi bakimindan ilginçtir” dedi.

Kaynak: İHA