Kordon Kani Örneginde Korkutan Sonuç Açiklamasi Yüze Yakin Toksik Madde Tespit Edildi
Dünyada ve Türkiye’de kanser vakalarinin geçen yüzyila oranla 2,5 kat arttigini belirten Tibbi Onkoloji Uzmani Prof. Dr. Celalettin Camci, kansere yakalanma yasinin giderek düstügüne dikkat çekerek, anne karnindaki bebege kordon bagindan yüze yakin toksik madde aktarildigini kaydetti.
1900’lü yillarin basindan itibaren alinan uluslararasi istatistiklere göre kanserin geçen yüzyilin bu zamanlarina kiyasla yaklasik 2,5 kat artmis oldugunu kaydeden Camci, önümüzdeki 30 yil içerisinde ise yaklasik iki kat daha artmasini beklediklerini söyledi.
Bebeklerinin kordon kanindan alinan kan örneklerinde yüze yakin toksik tespit edildi. Bu toksik maddeleri annenin vücuduna alarak, bebegine tasidigini ve dogumdan evvel çocuguna naklettigini ifade eden Prof. Dr. Celalettin Camci, “Bu maddeler zaman içerisinde birikmeye deva ettigi için vücudun bunu ortadan kaldirma kapasitesi azaliyor ve buna bagli olarak kronik hastaliklarda ve kanser türlerinde artis meydana geliyor. Dolayisiyla da maalesef kanserin daha erken yaslara kadar indigini gözlemliyoruz” dedi.
Genetik test panelleriyle kanseri önceden tespit etmek mümkün
Bütün kanserlere bakildiginda yüzde 10’a kadar genetik faktörlerin etkili oldugunu kaydeden Prof. Dr. Camci, ailesinde kanser olanlarda riskin çok daha yüksek oldugunu belirtti.
Risk faktörü yüksek olanlarin daha sik ve genç yastan itibaren kontrollerini yaptirmalari gerektigini söyleyen Camci, “Günümüzde yapilan bazi genetik test panelleriyle bu hastalarin kansere yakalanma risklerinin önceden hesap edilmesi mümkün olabiliyor” ifadelerinde bulundu.
Erken teshis hayat kurtariyor
50 yasin üzerindeki her kadin ve erkegin mutlaka yillik kontrollerini yaptirmalari gerektigini belirten Camci, “Kadinlar için meme muayenesi, jinekolojik- kadin dogum muayeneleri ve smear testleri kanserlerin çok erken dönemde yakalanmasini ve iyilesmeyi saglamaktadir. Erkekler için de belirli araliklarla prostat muayenesi yapilmasi, gaitada yani büyük abdeste gizli kan olup, olmadigina bakilmasi ve rutin tetkiklerin yapilmasi hastaliklarin erken dönemde yakalanmasi için önemlidir. Özelikle kansere yakalanma riski yüksek olan, sigara tüketen, mesleki zararli maddelere maruz kalan insanlarin kanser taramalarini daha siklikla yaptirmalari önem arz etmektedir. Çünkü kanserlerin pek çogu sikayet ortaya çikana kadar herhangi bir belirti vermezler. Belirti ortaya çiktiktan sonra genellikle erken evre geçilmis, ileri evre hastaliklarina dönüsmüs oluyor. Dolayisiyla da tedavi imkanlari daha da azalmis oluyor” diye konustu.
20 yil sonra meme kanseri riskinin 5’te 1’e düsmesi bekleniyor
Erkek ve kadinlarda en sik görülen kanser türlerini anlatan Camci, “Prostat kanseri erkeklerin yaslilik kanseridir. Özelikle 65 yasin üzerinde her erkegin prostat kanserine yakalanma riski mevcuttur. Ancak prostat kanseri ekseriyetle yavas seyrediyor. Çogu erkek normal hayatinin içerisinde kanser tanisi alamadan baska sebeplerden dolayi vefat ediyor. Kadinlarda ise meme kanseri ciddi bir problem. Kadinlardaki bir numarali kanser türüdür. 20-30 yil öncesinde 10 kadindan 1’inde meme kanseri görülüyor diye istatistik verilirken, simdi bu rakam 8’de 1’e düstü. 2040’li yillarda bu rakamin 5 ya da 6’da 1’e düsmesi bekleniyor. Yani yaklasik 20 yil sonra her bes kadindan biri mutlaka meme kanserine yakalanacaktir” seklinde konustu.
Prof. Dr. Camci kansere neden olan faktörleri söyle siraladi:
“En önemli faktörler yasam ve beslenme faktörüdür. Bunlar içerisindeki en önemlisi ise kanserojen maddelere maruziyettir. Bir numarali faktör ise sigara ve yogun olarak kullanilan kimyasal toksinlerdir. Özellikle bitkilerin, sebze ve meyvelerin yetistirilmesinde kullanilan böcek öldürücü ilaçlarin vücuda girmesiyle vücuttaki mekanizmalar bozuluyor.”
Kansere karsi korunmanin yolu bagisikligi canli tutmak
Kansere karsi alinacak önermeden de bahseden Camci, “Insan vücudunun fabrika ayarlari beslenme ve hareketlilik üzerine kuruludur. Beslenmenin düzenli ve temiz gidalarla yapilmasi ve hareketli olmanin kanser, seker hastaligi, hipertansiyon, kalp hastaligi ya da felç gibi hastaliklara karsi koruyucu oldugu defalarca ispatlanmistir. Kansere karsi korunmanin en önemli faktörü ise bagisiklik sistemini aktif ve canli tutmaktir. Bagisiklik ne kadar aktif ve saglikli ise kanserden korunma ihtimaliniz o kadar yüksektir. Bagisiklik aktif ve canliysa kanser gelisse bile o hücreleri yakalayip yok etme yetenegi devam ediyor. Günümüzde yapilmis arastirmalara göre yaklasik günde 700 ila 7 bin civarinda kanser hücresi vücudumuzda olusmaktadir. Aktif bagisiklik bu hücreleri yakalayip yok etmekte ve kanser olusumunu önlemektedir.
Bunun disinda haftada en az 30’ar dakikadan olmak üzere 3 ila 5 kere yürüyüs yapilmasi ve sportif faaliyetlerde bulunmak çok önemli. Nitekim düzenli sebze, meyve ve tahil agirlikli beslenmek gerekiyor. Et tüketimini ise mümkün oldugu kadar azaltmak ve salata ile tüketmek zararli etkilerini en aza indirecektir. Her zaman ifade ettigimiz gibi ‘kanserden korkmayin, geç kalmaktan korkun’ diyoruz. Erken tani alan kanserlere erken tedavi uygulanir ve kisi normal hayatina hiçbir problem olmaksiniz devam edebilir. Kontrol yaptirmamak büyük hatadir. Herkesin mutlaka kontrollerini yaptirmasini öneriyorum ”dedi.