Bakan Çavuşoğlu açıkladı: Türkiye'den Mısır'a davet

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'ndan Mısır ile normalleşme açıklaması: Mısır Dışişleri Bakanı Şükri'yi Ramazan ayı için Türkiye'ye davet ettim

Bakan Çavuşoğlu açıkladı: Türkiye'den Mısır'a davet
Bakan Çavuşoğlu açıkladı: Türkiye'den Mısır'a davet
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin Mısır ile ilişkilerinin normalleşmesindeki dönüm noktasının Doha'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile görüşmesi olduğunu belirtti.

Çavuşoğlu, 18 Mart'taki Mısır ziyareti kapsamında mevkidaşı Samih Şukri ile yaptığı ikili görüşmeyle ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

'Güzel bir görüşme gerçekleştirdik, açık ve samimi bir görüşme oldu.' diyen Çavuşoğlu, Türkiye'de de kısa da olsa görüşme sağlandığını ve ikili ilişkilerin nasıl geliştirileceği konusunun ele alındığını aktardı.

Çavuşoğlu, Mısırlı mevkidaşı ile özellikle bölgesel konularda açık ve net bir şekilde görüş alışverişinde bulunulduğunu, heyetler arası görüşmede de her konunun ele alındığını ifade etti.

'Enerjiden, nakliyattan, ulaşımdan buradaki firmalarımıza ve yatırımlarımıza kadar her şeye değindik. Enerji, lojistik, eğitim, kültür konularının hepsine değindik. Mısır tarafı, Türk firmalarının Mısır'da yaptıkları yatırımların artırılmasını istiyorlar.' diyen Çavuşoğlu, 'Ticaretimiz, 10 milyar dolara yaklaştı. LNG ithalatı sebebiyle biraz denge onların lehine ama biz bundan şikayetçi değiliz.' diye konuştu.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin daha uzun vadeli LNG anlaşması yapmak istediğini söyleyerek 'Bizdeki LNG terminalleri sayesinde şu anda Güneydoğu Avrupa ülkelerine, Balkan ülkelerine gaz ihracatı da yapıyoruz. Dolayısıyla Mısır gazının da Türkiye üzerinden üçüncü ülkelere ihracatı yapılabilir. En son Bulgar Gaz'la BOTAŞ'ın bir anlaşması oldu. Hatta LNG konusunda uzun vadeli sözleşme imzalamak istiyoruz. Böyle bir teklifte bulunduk.' dedi.

Ortak Ekonomi ve Ticaret Komisyonu (JETCO) mekanizmasının kurulmasını, Ortak Ticaret Odası kurulmasının ve iş forumları düzenlenmesinin teklif edildiğini söyleyen Çavuşoğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulunda (DEİK) İş Konseyinin yeniden canlandırılması gerektiğini ve Mısır tarafının buna çok önem verdiğini vurguladı.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KONUSUNDAKİ İŞBİRLİĞİ

Çavuşoğlu, özellikle yenilenebilir enerji, güneş enerjisi gibi konularda işbirliğinin artırılmasını istediklerini aktararak 'Mısır da ROSATOM'a nükleer enerji santrali kurduruyor. Bizim Akkuyu'daki tecrübemizle özellikle alt işlerde görev yapan firmalarımızın buradaki çalışmalara katkı sağlayabileceğini düşünüyoruz.' dedi.

Ro-Ro seferlerinin yeniden başlatılmasını, savunma işbirliğini geliştirme, askerler arasındaki diyaloğu artırma konusunun görüşüldüğünü kaydeden Çavuşoğlu, üniversiteler arasında işbirliği, öğrenci değişimi konularının da ele alındığını belirtti.

'DİPLOMATİK İLİŞKİLERİMİZİ EN ÜST DÜZEYE ÇIKARMA KONUSUNDA MUTABIK KALDIK'

Çavuşoğlu, Mısırlı mevkidaşını Ankara'ya davet ettiğini söyleyerek 'Diplomatik ilişkilerimizi en üst düzeye çıkarma konusunda mutabık kaldık. Önümüzdeki süreçte hangi adımları atacağız onları değerlendirdik.' dedi.

Türkiye'nin Mısır'da ciddi yatırımları olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

'Bu yatırımlarımız 2 milyar doları geçti ve sürekli artıyor. Bazı firmalarımızın uzun süreli oturma izni, vize gibi sorunları konuşmak istedik. Biz konuları açmadan daha onları çözeceklerini söylediler. Sonuçta her şey iyiye gidiyor.'

Çavuşoğlu, Suriye, Irak, İran-Suudi Arabistan normalleşmesi, Ukrayna-Rusya Savaşı, Filistin konusu, Somali ve Etiyopya gibi bölgesel meselelerin görüşüldüğünü belirterek 'Mısır'ın Etiyopya'yla su meselesi var, bizim de komşu ülkelerle -İran'la, Irak'la, Suriye'yle- aynı şekilde su meselemiz var. O konularda tecrübeliyiz. Özellikle arabuluculuk konusunda yardıma ihtiyaç duyarlarsa gerekli desteği verebileceğimizi söyledik.' diye konuştu.

Türkiye'nin Etiyopya'yla da Sudan'la da ilişkilerinin iyi olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, görüşmede Libya'nın detaylı bir şekilde konuşulduğunu aktardı.

Çavuşoğlu, 'Libya'da özellikle birbirimize rakip olmadığımız ve aslında Libya'nın istikrarı için birlikte çalışmamız gerektiği konusunda hemfikiriz. Bu konuda da istişarelerimizi sıklaştıracağız.' dedi.

'İLİŞKİLERİMİZİN KOPTUĞU DÖNEMDE DE TİCARETİMİZ DEVAM ETTİ'

Ziyaret kapsamında Türk iş insanlarıyla da bir araya geldiğini belirten Çavuşoğlu, iş insanlarının özellikle bürokrasi ve diğer konularda da ciddi destek görmeye başladığını söyledi.

Çavuşoğlu, Türk firmalarının Mısır'da ticaret ve yatırım yapmaktan memnun olduğuna işaret ederek 'İlişkilerimizin koptuğu dönemde de ticaretimiz devam etti, yatırımlar devam etti, firmalarımıza yönelik olumsuz herhangi bir şey olmadı. Ro-Ro taşımacılığı gibi bazı konularda olumsuz olaylar yaşandı ama onları da düzeltiyoruz.' dedi.

Mısır'ın ABD ile özel bir ticaret anlaşması olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, Türk iş insanlarının bu anlaşmadan faydalandığını, Avrupa Birliği'ne de (AB) aynı şekilde ihracat yapabildiğini kaydetti.

Çavuşoğlu, basın mensuplarının Mısır'a büyükelçi atanması hakkındaki sorusuna, 'Cumhurbaşkanları bir araya gelirse onlar açıklasınlar diye planlıyorduk. Şimdi seçim zamanında bu bir araya gelme gecikirse, o zaman tekrar Cumhurbaşkanlarına arz edeceğiz, belki bir sonraki ziyarete hazırlanırız.' yanıtını verdi.

İLİŞKİLERİN NORMALLEŞMESİNDEKİ ESAS DÖNÜM NOKTASI 'DOHA'DAKİ GÖRÜŞME'

İki ülke arasındaki bir olgunlaşma süreci yaşandığını kaydeden Çavuşoğlu, 'Aslında, Şukri'yle New York'ta da biz bu yol haritası üzerinde anlaşmıştık. Önce yardımcılarımız bir araya gelecekti, sonra üçüncü ülkede biz bir araya gelecektik, sonra Cumhurbaşkanlarımızın bir araya gelmesinin hazırlığını yapacaktık. Fakat Doha'da birden olumlu anlamda bir oldu-bitti oldu. Esas dönüm noktası Sayın Cumhurbaşkanı'mızın (Recep Tayyip Erdoğan) Doha'daki görüşmesi oldu.' dedi.

Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlarının Doha görüşmesi öncesi perde arkasında olağanüstü bir şey yaşanmadığı belirterek güvenlikle ilgili istişareler olduğunu ve çok sayıda görüşme yapıldığını kaydetti.

Libya ve deniz yetki alanları anlaşması ile ilgili soruları yanıtlayan Çavuşoğlu, 'Bizim Libya'yla yaptığımız deniz yetki alanları anlaşması, Mısır'ın aleyhine değil. Mısır'ın Yunanistan'la yaptığı anlaşma da bizim aleyhimize değil. O anlaşmada Mısır tarafı ilişkiler soğukken bile bizim kıta sahanlığımızın sınırlarına riayet etti.' diye konuştu.

Çavuşoğlu, hidrokarbon anlaşması hakkında yöneltilen soru üzerine, ülkelerin herhangi bir ülkeyle hidrokarbon anlaşması yapabileceğini belirterek Mısır'ın bu konuya, 'Libya'daki mevcut hükümetin süresinin dolduğu ve artık meşru olmadığı için anlaşma imzalayamayacağı argümanıyla' itiraz ettiğini anımsattı.

'İmzalanan anlaşmanın kendileri aleyhine olduğunu söylemiyor. Mısır'ın rahatsız olduğu konu, başından beri söylediği konu bizim oradaki mevcudiyetimiz.' diyen Çavuşoğlu, 'Biz de oradaki mevcudiyetimizin Mısır için bir tehdit oluşturmadığını; o günkü meşru hükümetin daveti ve sonraki hükümetlerin de devam ettirdiği, eğitim dahil bir işbirliğine dayandığını söylüyoruz.' dedi.

Çavuşoğlu, Mısır ile Libya konusunda da daha yakın istişare ve işbirliği içinde olmak için mutabık kalındığını ifade ederek şunları kaydetti:

'Dolayısıyla birlikte çalıştıktan sonra, bizim oradaki mevcudiyetimizin ya da askeri işbirliğimizin onlara yönelik bir tehdit olmadığını onlar da görüyor. Aslında görüşmemizde şunu görüyoruz: Libya'da nedir amacımız, seçim değil mi? Seçim olmadan ülkede birlik beraberlik olmaz. Bir tarafı tutup da bunun süresini uzatmaya çalışmak, oynamak doğru bir şey değil. Biz meşru hükümetlerle çalışırken, diğer taraftan ülkenin (tabii şartları da oluşturarak) seçim yasası başta olmak üzere gerekli yasaları çıkartarak anayasa değişikliğiyle beraber zeminin oluşturulmasıyla bir seçime gidilmesi gerektiğini hep söylüyoruz. Aslında bu konularda da bir görüş ayrılığımız yok. Onların (Libya'nın doğusundaki Temsilciler Meclisi Başkanı) Akile Salih ile fazla angajmanı var, bizim ise tüm taraflarla ancak Libya'nın batısıyla biraz daha fazla angajmanımız var. Tabii Mısır'ın Libya'daki istikrarsızlıktan duyduğu endişeyi anlıyoruz. Sonuçta yanı başındaki ülkenin güvenliği ve istikrarı tabii ki önemli.'

Çavuşoğlu, deniz yetki alanları konusunda gelecekte Mısır ile anlaşma imzalanırsa bunun Mısır'ın lehine olacağını, Türkiye'nin aleyhine bir şey olmayacağını vurguladı.

Mısır ve İsrail'le ilişkilerin düzeltilmesinin ardından Türkiye'nin diğer ülkelerle (Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi) 'ilişkileri kesin' gibi bir talebi olamayacağını dile getiren Çavuşoğlu, 'Ama burada bir işbirliği olacaksa Türkiye'nin haklarını da yedirmeyiz; herkese söylüyoruz bunu. Bizimle hep beraber işbirliği yapsalar da aynı şekilde, hakça paylaşım diyoruz.' dedi.

Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AB'ye teklif ettiği Doğu Akdeniz Konferansının hakça paylaşım için çok önemli bir platform olacağının altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü:

'Onlar da özellikle Yunanistan'la bu depremden sonra ilişkilerimizin tekrar sakinleşmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Yani bizim Mısır'la ilişkilerimiz veya diğerlerinin onlarla ilişkileri birbirine alternatif olmamalı. Onlarla da iyi ilişkiler içinde olsunlar, bizimle de iyi ilişki içinde olsunlar.'

Libya'nın doğusundaki silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'le temas hakkında konuşan Çavuşoğlu, 'Biz sadece Batı ile değil Doğu ile de görüşüyoruz. O bölgeye Büyükelçimiz ziyarete gidiyor.' dedi.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin Libya'yı bir bütün olarak gördüğünü belirterek 'Bu bizim sadece meşru hükümeti tanıdığımız gerçeğini değiştirmez.' ifadesini kullandı.

'ORADAKİ EN MEŞRU MEVCUDİYET BİZİM ASKERİ MEVCUDİYETİMİZ'

Libya'da Rusya'nın da asker bulundurmasına ve sürecin hızlandırılması için Mısır'ın da dahil olduğu çoklu bir sürecin başlatılmasına ilişkin soruya yanıt veren Çavuşoğlu, 'Bir ülkede bulunan farklı ülkelerin resmi veya özel askeri mevcudiyetinin müzakeresini yapmak bize düşmez. Ama BM buna öncülük eder de bir plan üzerinde çalışılırsa biz ona katkı sağlarız.' değerlendirmesinde bulundu.

Çavuşoğlu, Libya'da farklı güçlerin bulunduğunu, Türkiye'nin oradaki varlığının bir anlaşma çerçevesinde olduğunu hatırlatarak 'Oradaki en meşru mevcudiyet bizim askeri mevcudiyetimiz.' dedi.

Her siyasi aktörün arkasında az ya da çok milis grupların olduğunu belirten Çavuşoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

'Ülkeyi (Libya) nasıl birleştireceksin? Burada düzenli ordunun kurulması, düzenli güvenlik güçlerinin kurulması lazım. BM öncülüğünde bunlar yapılırken oluşturulacak güçlere eğitim başta olmak üzere her türlü desteği verebileceğimizi söylüyoruz. Şu anda zaten çok sayıda güvenlik gücüne eğitim de veriyoruz biz Libya'da. Yani bu tür katkılarımız olur, burada olumlu katkılar sağlarız ama bir ülke askeri ve güvenlik konularında istediği ülkeyle işbirliği yapıp yapmama konusunda kararı kendisi verir.'

Çavuşoğlu, Moskova'da yapılması planlanan Rusya, Türkiye, İran ve Esed rejiminin katılacağı dörtlü görüşmenin ertelenmesine ilişkin soruya, 'Ruslar 'biz bunun hazırlığını yapamadık, erteleyelim' dediler. Ama Suriye rejimi oradaydı, belki ortak karar vermişlerdir. Daha sonra 'ileride yapacağız' dediler, biz de 'tamam' dedik.' yanıtı verdi.

Suriye'deki rejimin lideri Esed'in Moskova'da bulunmasına ilişkin gelen soruya yanıt veren Çavuşoğlu, iki taraf arasındaki görüşmelere yorum yapamayacağını belirterek dörtlü görüşmenin Rusya'nın teklifi olduğunu ve Rusya'dan tarih beklediklerini kaydetti.

Çavuşoğlu, dışişleri bakanlarının görüşmesinden önce neden bakan yardımcılarının buluştuğu sorusuna, 28 Aralık 2022'de gerçekleşen Rusya ve Türkiye'nin savunma bakanları ile istihbarat başkanlarının buluşmasında teknik konuların konuşulduğunu, şimdi ise siyasi konuların görüşüldüğünü söyledi.

Siyasi olarak ele alınması gereken birçok konu olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, 'Askeri ve istihbarat beraberdi (28 Aralık'taki görüşme) dikkat ediyorsanız. Bunların hepsi aşama aşama. Önce asker ve istihbarat kurumları sonra dışişleri bakanları düzeyinde. Arada hazırlık toplantısına ihtiyaç varsa yapılır, ondan sonra da olası üst düzey görüşme gerçekleşir. Bir yol haritası üzerinde daha önce mutabık kalınmıştı. Sayın Cumhurbaşkanı'mız (Erdoğan) da birkaç defa seyahatlerde gazeteci arkadaşlarla sohbetinde söylemişti.' dedi.