Tuzla'daki 'Perili Kösk', Tarihi Ve Kültürel Bir Müzeye Dönüstü
Cumhuriyetin ve Türkiye ile Yunanistan arasinda yapilan nüfus mübadelesinin 100’üncü yili anisina halk arasinda perili kösk olarak bilinen, geçirdigi yanginlar sonrasi yok olan tarihi bina, Tuzla Belediyesi tarafindan ihya edilerek Tuzla Kent ve Mübadele Müzesi olarak hizmete açildi. Geçmisin izlerinin günümüze tasindigi müzede yaklasik bin 500 yillik tarihi olan Tuzla’ya taniklik etmis esyalar da sergileniyor.

“Müzemizin, tuzla sinirlarini asan bir mahiyeti bulunuyor”
Tuzla Kent ve Mübadele Müzesi açilisinda konusan Tuzla Belediye Baskani Dr. Sadi Yazici, “Her kavramin toplumsal hafizada bir iz düsümü var. Mübadele denilince, bizim hafizamizda mübadelenin en belirgin iz düsümü, 1923 Lozan Baris Anlasmasi’ndan sonra Türkiye ve Yunanistan arasindaki nüfus degis tokusudur. 100 yasina giren mübadelede, 1 milyon 200 bin Ortodoks Hristiyan Rum Yunanistan’a göçerken, 500 bin Müslüman Türk, Türkiye’ye göç etmistir. Devletler arasindaki bu anlasma, süphesiz bir anlasmadan ibaret degildir. 1 milyon 700 bin insan hikayesi; milyarlarca ani, sevinç, pismanlik ve korkudur. Mübadele Müzemiz, basta bu mübadelenin hafiza sergisidir. Dogal olarak, mübadele bizim toplumsal zihnimizdeki karsiligindan çok daha fazla anlamlar tasir. Degisen her seyin hikayesidir ve her sey degisir. Degisimin izini takip edebilmek, yanlistan korunmanin, dogruya yönelmenin uyari levhalari gibidir. Bu anlamda müzemizin, Tuzla sinirlarini asan bir mahiyeti bulunuyor”
“Bir duyguyu bir insan hatirasini misafirlerimizle bulusturuyoruz”
Kent ve Mübadele Müzesi hakkinda bilgi de veren Baskan Yazici, “19’uncu yüzyildan kalma tarihi bir çesme var. Su hayattir; mübadele yolculugunda hayat memat meselesidir. Suyun varligi, mübadele yolculugunda da çok büyük önem tasimistir. Geçmise giden Tuzla’daki insanlarin hayatina taniklik etmis, göç yolunda insanimiza eslik etmis esyalar var. Onlari sadece bir esya olarak görmüyoruz. Bir duyguyu bir insan hatirasini misafirlerimizle bulusturuyoruz. Bir tarafta 100 yillik bir gelinlik, bir baska tarafta 150 yillik su sebili göreceksiniz. Atatürk’ün Tuzla’ya geldiginde kahve içtigi masa ve kahve fincanlariyla, Latife hanimin giydigi kiyafetlerle karsilasacaksiniz. Yerel tarih, denizcilik tarihi, tersane tarihi, Tuzla kent kültürü tarihi, Osmanli dönemi yelekleri, degirmen taslari, sütunlar, kapi kollari, tülbentler bizi tuzla yapan, tarihin izlerini mübadele müzemizde sürebileceksiniz. Mübadele özünde göç kavramini barindirir. Göçün zorunlusu var, gönüllüsü var. Allah kimseye zorunlu göç yasatmasin. Kimseyi yerinden yurdundan etmesin. Bu aziz vatani, Cumhuriyetimizi payidar kilsin. Kent ve Mübadele Müzemiz hayirli olsun. Cumhuriyetimizle birlikte sonsuza kadar yasasin” ifadelerini kullandi.
