Cumhurbaskanligi Sözcüsü Kalin'dan 'F-16 Satisina NATO Sarti' Iddiasina Iliskin Açiklama

Cumhurbaskanligi Sözcüsü Ibrahim Kalin, ’F-16 satisina NATO sarti’ iddiasina iliskin, “ABD yönetimi ya da kongresi bu konuda kendince ön sartlar getirir ve böyle bir yaklasim içerisine girerse biz kendi yolumuza devam ederiz” dedi.

Cumhurbaskanligi Sözcüsü Ibrahim Kalin, Cebeci Kiz Yurdunda düzenlenen Diplomat Akademi Kampi adli programa katildi.

Program sonrasi Sözcü Kalin, gazetecilerin sorularini cevapladi. Isveç ile gerçeklesecek toplantinin ileri bir tarihe ertelendigini hatirlatan Kalin, sözlerini su sekilde sürdürdü:

“Bundan sonra Isveç baglaminda yasanacak gelismeler, atilacak adimlara bagli olarak kesinlesmis bir tarih söz konusu degildir. Biz bastan belli objektif ilkeler koydugumuzu ifade ettik. Bu nedir? Türkiye’nin Milli Güvenligine tehdit teskil eden terör unsurlari ortadan kaldirilmadigi sürece özellikle Isveç baglaminda, bu Finlandiya, baska bir ülke de olabilir üyelik sürecinin ilerlemeyecegini açik ve net bir sekilde ifade ettik. Bu süre zarfinda hem Isveç ve Finlandiyali mevkidaslarimizla hem NATO sekreterleriyle diger ülkelerde yaptigimiz görüsmelerde hep sunu söyledik. Adim atilirsa biz bunlari karsiliksiz birakmayiz. Türkiye’ye dönük FETÖ, PKK gibi benzeri yapilanmalar buralarda temizlendigi zaman, buralar artik bu örgütler için güvenli limanlardan çiktigi zaman Türkiye de bunlari karsiliksiz birakmaz. Zira biz prensipte NATO’nun genisleme ilkesini destekliyoruz. NATO ittifakinin da önemli bir üyesi olarak, bir müttefiki olarak bu süreci olumlu degerlendirdigimizi ama atilmasi gereken adimlar oldugunu ifade ettik.”

Isveç’in terörle mücadele yasasini degistirdiklerini ve bunun için zamana ihtiyaç duyduklarini ifade eden Sözcü Kalin, “Haziran’a kadar bir süreye ihtiyaç duyduklarini zaten kendileri ifade ettiler. Biz de bunu bütün müttefiklerimizle ve herkese açik bir sekilde ifade ettik. Burada herhangi bir gecikme söz konusu degil. Bu bizden kaynaklanan bir durum degil zira diger ülkeler Temmuz ayinda yapilacak NATO zirvesinde bu ülkelerin de üye olmalarini istiyorlar. Bu yönde görüs beyan ediyorlar. Biz de onlara Türkiye’den kaynaklanan bir blokaj, herhangi bir gecikme söz konusu degil. Isveç tarafi bu terörle mücadele yasasini yazip bunu uygulamaya geçirdikten sonra Türkiye’nin bu konudaki taleplerini yasal bir güvence ve çerçeve içerisinde yerine getirebilecegini ifade ediyor. Dolasiyla bu süreyi isteyen Isveç tarafi bu tamamlandiginda biz de o zaman duruma tekrar bakar ona göre degerlendirme yapariz” diye konustu.



“Olumlu bir adim atilmazsa sürecin isleyecegi bu tür olaylar bu tür gösteriler yasanirsa da sürecin ilerlemeyecegine dair pozisyonumuzu muhafaza ediyoruz”

Finlandiya’da, Isveç’tekine benzer hadiseler yasanmadigini belirten Kalin, “Isveç’teki FETÖ, PKK yapilanmasi Finlandiya’da daha sorunsuz olarak degerlendirildigi için biz aslinda bir müddettir kendi içimizde konusuyorduk. Cumhurbaskanimiz da bu yönde hem Finlandiya tarafi hem NATO müttefiki ülkelere hem de Isveç’e bir mesaj vermis oldu. Bu konuda olumlu adim atarsaniz Türkiye bunu karsiliksiz birakmaz diye. Bu çagri hem Isveç hem Finlandiya tarafinda degerlendiriliyor. Isveç ve Finlandiya bu sürece birlikte basladilar ve birlikte irade ortaya koydular. Biz buna saygi duyuyoruz. Ben mevkidaslarimla bu konulari görüsüyorum. Bu konuda nasil bir degerlendirme yaparlar nasil bir teklifle gelirler yeni bir süreç mi baslatirlar onu görecegiz. Bu onlarin takdirinde olan bir konu bizim açimizdan biz ortaya konan 3’lü mekanizma çerçevesinde ilkeler adimlar atilir. Türkiye’nin bu konuda güvenlik kaygilari giderilirse biz de olumlu adim atacagimizi ifade ettik. Ama bunlarin tersi yönünde bir seyler olursa Isveç’te yasanan son hadiseler maalesef bu yönde oldu. Kur’an-i Kerim’in yakilmasi, Cumhurbaskanimizi hedef alan menfur gösteriler yapilmasi ve müsaade edilmesi bizim için kabul edilemezdi. Dolaysiyla biz de tavrimizi net bir sekilde ortaya koyduk. Görüsmeleri de ileri bir tarihe erteledik. Eger olumlu bir adim atilmazsa sürecin isleyecegi bu tür olaylar bu tür gösteriler yasanirsa da sürecin ilerlemeyecegine dair pozisyonumuzu muhafaza ediyoruz” seklinde konustu.

Finlandiya ile görüsmelerin devam ettigini ifade eden Kalin, “Bundan sonra Finlandiya farkli bir degerlendirme yapar mi bu onlarin takdirlerinde olan bir konu. Kendileri ile istisarelerimizi sürdürüyoruz. Belki önümüzdeki haftalarda bu konuda netlik olusur onlar da bir degerlendirme yaparlar. Benim de mevkidaslarimla telefon görüsmelerim olacak. Görüsmeler ve istisareler neticesinde buna göre durumu degerlendirip karar verecegiz” dedi.

Bir gazetecinin F-16 programi ile ilgili ABD Kongresinin ön sart deyimiyle ilgili soruya ise Kalin su sekilde cevap verdi:

"F-16 programi ile ilgili kongrenin ön sart deyimlerini biz de duyuyoruz. Yönetimin böyle bir talebinin ya da arzusunun olmadigi bize iletildi. Bizim de degerlendirmemiz bu yönde. Eger Kongre’de mesela Menendez gibi bazi senatörler bunu bir ön sart olarak getirirlerse ama es zamanli olarak da Yunanistan’in F-35 talebine olumlu cevap verirlerse NATO ittifaki içerisinde tarafsizlik pozisyonlarini yitirmisler olurlar. Bunu bir ön sart olarak getirilerse bu Türkiye açisindan asla kabul edilemez bir durumdur. Bizim bunu esas alarak herhangi bir adim atmamiz söz konusu olmaz. F-16 programini Isveç ve Finlandiya’nin NATO üyeligine bagli hale getirirlerse hiç gündemlerine almamalari daha iyi olur. Bizim o yönde bir geri adim atmamiz söz konusu degil. Bunlar birbirinden ayri süreçler, bagimsiz süreçlerdir. Biz F-16 programini hem kendi hava kuvvetlerimiz için hem NATO ittifaki içerisinde hava gücümüzü artirmak için degerli bir alternatif olarak görüyoruz. Ama ABD yönetimi ya da kongresi bu konuda kendince ön sartlar getirir ve böyle bir yaklasim içerisinde girerse biz kendi yolumuza devam ederiz. Elimiz kolumuz bagli oturacak halimiz yok. TSK kendi modernizasyonu için kendi imkanlarini gelistirmek için baska alternatiflere devam eder. Kendi milli imkanlarimizla yeni teknolojileri ve kabiliyetleri gelistirmeye devam ederiz. SIHA teknoloji alaninda son yillarda güzel asamalar kaydettik. TB-2 derken artik KIZIL ELMA yakinda uçuslara basladi ve yakinda envantere de girecek. Bu imkan ve kabiliyetler Türkiye artik ileri noktalara geldi."

’ABD yönetimiyle F-16 programi sona erer mi’ sorusuna ise Sözcü Kalin, “Biz devam etmek isteriz. Biden yönetiminin niyetini ve arzusunu biliyoruz ama Kongre’de bir sekilde takilirsa buna göre degerlendirme yapariz” yanitini verdi.

Gazetecinin, ’Suriye ile görüsmelerin yeri ve tarihi belli oldu mu? Iran’in da görüsmelere katilacagi’ yönündeki sorusu üzerine Kalin, su sekilde konustu:

“Henüz yeri ve tarihi belli degil. Biz Iran’in sürece dahil olmasindan memnuniyet duyariz. Suriye sahasinda önemli bir aktördür. Müzakerelerde Iran’in bulunmasi bize göre katki saglar. Disisleri bakanlarimiz görüsüyorlar. Bu ay içerisinde olabilir ancak henüz kesinlesmis bir tarih ya da yer söz konusu degil. Ama önümüzdeki haftalarda bu toplantilarin da gerçeklesmesini bekleyebiliriz.”

Bazi ülkelerin Ukrayna’ya tank verilmesi ve Türkiye’nin bu yöndeki planinin ne olduguna dair iliskin soruya ise Kalin, “Biz savasin basindan beri, ’bu savasin kazanani olmaz’ diye Cumhurbaskanimiz açik bir sekilde ifade etti.

Tabii ki topraklari isgale ugrayan Ukrayna’nin harekete geçmesi en dogal hakkidir. Onlarin bu mücadelesini böyle degerlendirmek gerekir. Fakat savasin uzatilmasi da baska sorunlari beraberinde getiriyor. Acaba bu sorunu çözmenin yolu bu mudur? Bunu da sormamiz gerekiyor. Biz bastan beri iki tarafi da bir araya getirmek için yogun bir diplomatik mücadele verdik vermeye de devam ediyoruz. Esir mübadelesinden tahil sevkiyatina, Zaporijya Nükleer Santrali’nin güvence altina alinmasindan savasin sonlandirilmasina yönelik farkli alanlarda girisimlerimiz devam ediyor. Biz bir an önce taraflarin müzakere yoluyla ilerlemesi yönünde telkin ediyoruz ve çaba sarf ediyoruz. Her iki tarafi bir araya getirmeye gayret ediyoruz. Savasta 1. yila girecegiz umariz daha da uzamaz. Zaten binlerce insanin ölümüne ve yikima sebep oldu. Ukrayna’nin toprak bütünlügü ve güvenligi temelinde bir çözümün gerekliligi kanaatindeyiz” diye yanit verdi.
Kaynak: İHA