IZTO Baskani Özgener Açiklamasi 'Ödemelerini Düzenli Yapan Is Insanlarimiza Tesvik Edici Bir Indirim Uygulanmali'

Izmir Ticaret Odasi (IZTO) ocak ayi meclis toplantisinda konusan IZTO Yönetim Kurulu Baskani Mahmut Özgener, “Stok affi, matrah artirimi, kasa affi gibi uygulamalari içeren yeni bir yapilandirma gündemde. Bu konuda en öncelikli taleplerimizin basinda, tüm kamu ödemelerini düzenli olarak gerçeklestiren is insanlarimiza tesvik edici bir indirim uygulanmasi geliyor” dedi.

IZTO Baskani Özgener Açiklamasi 'Ödemelerini Düzenli Yapan Is Insanlarimiza Tesvik Edici Bir Indirim Uygulanmali'
IZTO’nun ocak ayi meclis toplantisi, meclis baskani Selami Özpoyraz idaresinde gerçeklesti. Toplantida oda hesaplarinin 2022 aralik ayi sonu itibariyle durumlarini gösterir mali, finansal tablolar ve hesaplari inceleme komisyonu raporu, meclisin onayina sunuldu. Odanin 2022 yili kesin hesabi ve bilançosuna dair yönetim kurulu teklifi ve hesaplari inceleme komisyonu raporu ibra edildi. Yapilandirma Kanunu ile ilgili konusan IZTO Yönetim Kurulu Baskani Mahmut Özgener, “Üyelerimizi ve tüm sektörlerimizi ilgilendiren taleplerden biri, kamu borçlarinin yeniden yapilandirilmasi konusu. Stok affi, matrah artirimi, kasa affi gibi uygulamalari içeren yeni bir yapilandirma gündemde. Bu konuda en öncelikli taleplerimizin basinda, tüm kamu ödemelerini düzenli olarak gerçeklestiren is insanlarimiza tesvik edici bir indirim uygulanmasi geliyor” diye konustu.



“Açilan sirket sayilarinda yüzde 22 artis”

Özgener ayrica Izmir’le ilgili bazi veriler paylasti. Izmir’de 2021 yilina kiyasla 2022’de ticaret hayatina baslayan sirket sayisinin yüzde 22 oraninda artis gösterdigini, açilis gerçeklestirilen 8 bin 136 sirketin toplam sermayesinin 2 kat artis ile 5,7 milyar lira olarak gerçeklestigini kaydeden Özgener, “Bununla birlikte, yabanci sermaye konusunda da pozitif bir gelisme yasiyoruz. 2021 yilinda 332 yabanci sermayeli sirketin yatirim gerçeklestirdigi kentimize 2022 yilinda 545 yabanci sermayeli sirket 259 milyon Türk Lirasi degerinde yatirim gerçeklestirdi ve yüzde 64 oraninda artis saglandi. Bu olumlu sürecin, is ve yatirim ikliminin gelistirilmesi konusunda atilacak adimlarla birlikte daha da zenginlesecegini düsünüyorum. Devletimizin ihtisas teknopark ve serbest bölge gibi alanlarda attigi adimlarin, Bilisim Vadisi Izmir’in devreye girmesiyle seviye atlayacak Izmir teknoloji ekosisteminin yatirim dostu paketlerle desteklenmesi halinde kentimiz ekonomisinin ülkemiz ekonomisine verecegi katkinin giderek artacagina inaniyoruz” sözlerine yer verdi.

"Enflasyon politikasinin yönünü öngörebilmemiz gerekiyor"

Ekonomik degerlendirmeler yapan Özgener, “Seçim sonrasi enflasyon politikasinin yönünü simdiden öngörebilmemiz gerekiyor. Çünkü özel sektördeki fiyat ayarlamalarinin aralik sonu enflasyonuna göre yapildigini görüyoruz. Bu ayarlamalarla, enflasyonun 2023 sonunda hükümetin tahmini olan yüzde 30’un altina düsmesi için, yilin ikinci yarisinda talebin ciddi bir sekilde daralmasi gerektigini görüyoruz. Günümüz sartlarinda mevcut büyümeyi canli tutabilmek için iç tüketimin artmasi gerekli. Çünkü ihracat ve yatirimdan gelen sinyaller kuvvetli degil ve dis talebin büyümemize en azindan 2023’ün ilk yarisinda pozitif bir katki saglamayacagi öngörüsü hakim. Sadece yurtiçi talebin destegi ile büyümeyi yüzde 5’in üstünde tutmaya çalismak, enflasyonun talep kanaliyla yüksek kalmasina sebep olacaktir” ifadelerini kullandi.

"Uyari olarak degerlendirilmeli”

Maas zamlari ve yeni kredi paketlerinin 2023 yilinda büyümeyi hareketlendirebilme ihtimalinin oldugunu ancak bu durumun da yine enflasyonla mücadelede farkli bir olumsuz tablo ortaya çikmasina neden olabilecegini belirten Özgener, “Parasal genislemenin oldugu bir ortamda, harcamalarin öne alinip talep enflasyonunu körüklemesi ihtimali de söz konusu. Piyasaya yönelik etkiler karsisinda para yönünü bulmaya çalisiyor. Bu durum konut ve hisse senedi piyasasinda 2022 yilinda resmi enflasyonun çok üstünde fiyat artislari yasanmasina sebep oldu. Bu degerlenmeler, piyasa sartlarinin asiri zorlanmasina karsi bir tepki, uyari olarak degerlendirilmeli” dedi.



"Enflasyon-cari açik-büyüme üçgeni"

Seçim sonrasi ekonomide olusabilecek yavaslama etkisinin, banka ve sirket bilançolarinda olusturacagi sonuca bakarak hesaplanmasi gerektigine inandiklarini söyleyen Özgener, söyle devam etti:

“Ithalattaki artis ve cari islemler açiginin nasil azalacagi konusuna da açiklik getirilmesi, belirsizligin giderilmesi konusunda etkili olacaktir. Mevcut programin cari islemlerdeki yapisal açigi azaltma hedefi su ana kadar tam olarak gerçeklesmedi. Yapisal olarak cari islemler açigini düzeltmek için seçim sonrasinda ne gibi adimlar planlandigini da bilmemiz gerekiyor. Uluslararasi kaynakli gelebilecek negatif etkilere karsi, enflasyon-cari açik-büyüme üçgeninde alternatif senaryo çalismalarinin hayata geçirilmesi gerektiginin önem tasidigini düsünüyorum.”

"Ekonomik tahminlerdeki yanilma payimiz yüksek"

Özgener, su sözlerle devam etti: “Çözüm olarak düsük enflasyon ve makroekonomik istikrari önceliklendirerek siki para politikasi ile kisa vadede yavaslayan büyüme hizi görebiliriz ama bu yaklasimin karsiliginda fiyatlama kosullarindaki anomalilerin ortadan kalkacagini, kredibilitenin artacagini ve finansman kalitesinin iyilesecegini düsünüyoruz. Ülkemiz ekonomisine yönelik öngörülebilir politikalar uygulamamiz gerektigi kanisindayim. Çünkü ekonomik parametreler birbirini açiklamiyor ve bu nedenle ekonomik tahminlerdeki yanilma payimiz yüksek.”
Kaynak: İHA