Mardin'de Asirlardir Degismeyen Gelenek Açiklamasi Bayram Kahvaltisinda Kaburga Dolmasi

Mardin’in asirlardir degismeyen gelenegi olarak bayram kahvaltisinda kaburga dolmasi tüketiliyor.

Mardin'de Asirlardir Degismeyen Gelenek Açiklamasi Bayram Kahvaltisinda Kaburga Dolmasi
Içerisinde birçok etnik kökeni barindirmasi nedeniyle kozmopolit bir yapiya sahip olan Mardin, bayrama özel gelenek ve göreneklerini sürdürmeye devam ediyor. Bu geleneklerden biri olan bayram kahvaltisinda ise kaburga dolmasi yeniyor. Asirlardir her evde bayram öncesi kuzu kaburgasi alinip üç tarafi dikilerek hazirlaniyor. Daha sonra az pismis iç pilav ile doldurulup yagda mühürlenerek 6 saat bakir tencerede kisik ateste pisiriliyor. Bayram namazi kilinip mezarlik ziyareti yapilmasinin ardindan her evde kahvalti sofralari hazirlaniyor. Ailenin en küçük fertleri sirasiyla kendilerinden bir büyüklerini ziyaret edip daha sonra hep beraber baba evine giderek kahvalti sofrasinda bir araya geliyor.

Restoran isletmecisi Dilek Çelebioglu, bayram kahvaltisinda kaburga dolmasi, mevsimine göre fasulye, sulu yemek, sütlaç ve zerdenin yerini aldigini belirtti.



“Her bayram kahvaltida kaburga dolmasi yenir”

4 yildir yemek sektöründe olan Dilek Çelebioglu, “Daha önce 30 yil halicilik yaptim. Halicilik yaptigim süre içinde yine halicilik yapiyordum. Ama pastacilik, yemek ve çesitli serbetler için çesitli kurslar veriyordum. Hayatimda hep yemek vardi. Burada yine bir yemek sektöründeyim. Bir restoranda yemek yapiyorum. Kaburga dolmasi Mardin’in en önemli yöresel yemeklerinden biridir. Davetlerimizde en basta gelen en önemli yemeklerinden biridir. Bayramlarin kraliçesi, benim küçüklügümden beri bayramin kahvaltisi kaburga dolmasiydi. Ailemden o sekilde gördüm. Tüm akrabalarimiz, Mardinliler bu sekilde sabah kahvaltida kaburga yerdik” dedi.

Güne bayram namazi ile basladiklarini söyleyen Çelebioglu, “Ilk önce bayram namazi, sonra mezarlik ziyaretleri, sonra da kaburga dolmasi yemeye giderdik. Bir gün önce gündüzden hazirlanirdi. Gece sabaha kadar yemekler piserdi. Sabah çünkü hazir olmasi gerekiyor. Sabah da bu sekilde yenirdi. Kuzu kaburgasinin üst tarafini tamami ile açtiktan sonra üç tarafini dikiyoruz. Çok fazla pismeyen bir iç pilav hazirlayip, doldurup dört kismini da diktikten sonra yagda mühürlüyoruz. Mühürledikten sonra da 6 saat kisik ateste pisiriyoruz” diye konustu.

Kaburga dolmasinin Mardin’in asirlardir degismeyen bayram kahvaltisi oldugunu ifade eden Çelebioglu, “Bir bayram gelenegi sabah kahvaltida yenen bir yemek. Simdi biraz gelenekler degisti ama bizde daha ben evde devam ettiriyorum. Sabah kaburga dolmasi yiyoruz. Mardinli olup da sabah yemeyen kimseyi tanimiyorum. Mutlaka büyüklerimiz istiyor gençler istemese de. Büyükler bu gelenegi sürdürmek istiyor. Yaninda yesil fasulye ya da bamya, sulu yemek yiyoruz. Bir de zerde tatlimiz var, zerde iki katli ve sütlaçtan olusan bir tatlimiz var, tabbaka. Sabah genelde aile büyüklerine gidilirdi. Oradan çikip diger eve, zaten evlerimiz avlu seklinde birbirine yakin. Diger eve gidilirdi. Her mahalle bir aileye bagliydi. Sirayla her evde biraz kaburga, biraz zerde yenirdi. Diger evlere gidince de ayni sekilde yenirdi. Tadimlikta yenilirse o zaman böyle memnuniyet daha da artardi. Gelin davetlerinde, iftar yemeklerinde, özel davetlerde ve bayramlarda mutlaka sofralarda kaburga dolmasi olur. Hepimizin, tüm Türkiye’nin, tüm Islam camiasinin bayramini kutluyorum” seklinde konustu.

Kaynak: İHA