'Ne ABD'nin Ne De Baska Bir Ülkenin Türkiye'nin Yargilamasi Ile Ilgili Söz Söylemeye Hakki Yoktur'

Adalet Bakani Bekir Bozdag, Osman Kavala’nin agirlastirilmis müebbet hapis cezasi almasini ABD’nin “hayal kirikligi” olarak degerlendirmesine iliskin, “Ne ABD’nin ne de baska bir ülkenin Türkiye’nin yargilamasi ile ilgili söz söylemeye hakki yoktur. Onlar kendi isine baksinlar. Amerika kendi hukuk sistemine baksin. Almanya kendi hukuk sistemine baksin. Kendi islerine baksin. Herkes isine baksin” dedi.

'Ne ABD'nin Ne De Baska Bir Ülkenin Türkiye'nin Yargilamasi Ile Ilgili Söz Söylemeye Hakki Yoktur'
Adalet Bakani Bekir Bozdag, bakanlik binasinin önünde Osman Kavala’nin agirlastirilmis müebbet hapis cezasi almasini, bu hapis cezasina yurt disindan gelen tepkileri ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Baskanvekili Özgür Özel’in Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’a iliskin ifadelerini basin mensuplarina degerlendirdi.

“YARGILAMA YETKISININ KULLANILMASI KONUSUNDA HIÇBIR MAKAM VE MERCI HAKIMLERE EMIR VE TALIMAT VEREMEZ”

Adalet Bakani Bekir Bozdag konusmasinda, Osman Kavala hakkinda agirlastirilmis müebbet hapis cezasi verilmesine ve bu konuda gelen elestirilere iliskin, “Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde yargilama süreçlerinin nasil isleyecegi, kararlarin nasil verilecegi yasalarla sabittir. Hiç kimse kendisini hakim veya mahkeme yerine koymamalidir. Maalesef bugün Türkiye’de hakim ve mahkeme yerine kendini koyan pek çok zevati görüyoruz. Hakimler, görevlerinde bagimsizdirlar. Kararlarini anayasa, kanun ve hukuka bagli vicdani bir kanaat ile verirler. Yargilama yetkisinin kullanilmasi konusunda hiçbir makam ve merci hakimlere emir ve talimat veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz” ifadelerini kullandi.

“CUMHURBASKANIMIZA YARGIYA VE GÖREV YAPAN HAKIMLERE DIL UZATANLARI, EL SALLAYANLARI, ANT IÇENLERI, TEHDIT EDEN HERKESI KINIYORUM”

Hakimlerin, emir ve talimat almadiklarini, tavsiye ve telkin kabul etmediklerini ancak Anayasa kanun ve hukuka bagli bir vicdani kanaat ile kararlarini açikladiklarini belirten Bozdag, “Maalesef dün açiklanan mahkeme kararindan sonra bir hukuk devletinde olmasi gereken tepkilerin disinda çok saygisizca tepkilere de sahit olduk. Bir yandan Cumhurbaskanimizi öte yandan mahkemeyi ve karari veren hakimleri tehdit eden hem yargiya hem Cumhurbaskanimiza hem de hakimlere hakaret eden, dil uzatan ifadelere tanik olduk. Buradan bu vesile ile Cumhurbaskanimiza yargiya ve görev yapan hakimlere dil uzatanlari, el sallayanlari, ant içenleri, tehdit eden herkesi kiniyorum” diye konustu.



“KARARLARI BEKLENTIYE, SIYASI TARAFTARLIGA GÖRE DEGERLENDIRMEK HUKUK DEVLETI ILE BAGDASMAYAN BIR UYGULAMA OLARAK ORTAYA ÇIKIYOR”

Bozdag, söyle devam etti:

“Ankara’da mahkemeler var, hakimler var veya beklentiye uygun kararlar çikmayinca hakimler, mahkemeler, emir ve talimatla karar veriyor diye mahkeme ve hakimleri suçlamak ya da kararlari beklentiye, siyasi taraftarliga göre degerlendirmek hukuk devleti ile bagdasmayan bir uygulama olarak ortaya çikiyor.

Maalesef bugün pek çok siyasi, siyasi beklentilerine göre kararlarini degerlendiriyor. Dünkü olayda da onu bir kez daha görmüs olduk. Buradan herkesi, hukuk devletinin asgari gereklerine saygi duymaya davet ediyorum. Hukuk nasil isleyecekse yasalarimizda bellidir. Öyle isliyor ve öyle de islemeye devam edecektir. Beklentilerine göre mahkeme devam eden bir yargilamayi etkilemeye tesebbüs etmek, kabul edilebilir bir sey degildir. Hatirlarsaniz daha önce de bu dava ile ilgili karar asamasina gelindiginde Kiliçdaroglu bir tivit atmis ve mahkemeye nasil karar verecegi konusunda tavsiye ve telkinde bulunmus, hatta orada beklendigi gibi karar çikmazsa nasil suçlayacagina dair ifadeler yer aliyordu örtülü bir sekilde. Onun için de bunlar dogru seyler degildir.

Bir yandan yargi bagimsizligi diyecegiz, bir yandan hukuk devleti diyecegiz, bir yandan demokrasi diyecegiz, bir yanda da milli irade diyecegiz ama öte yandan da yargiya karsi ve yargi kararlarina karsi ölçüsüz bir sekilde dil uzatacagiz ve bu kararlari verenlere hakaret edecegiz, tehdit edecegiz. Bunlarin kabul edilebilir bir yönü yoktur.”

“NE ABD’NIN NE DE BASKA BIR ÜLKENIN TÜRKIYE’NIN YARGILAMASI ILE ILGILI SÖZ SÖYLEMEYE HAKKI YOKTUR”

Osman Kavala’nin müebbet hapis cezasi almasina iliskin Amerika Birlesik Devletleri (ABD) ve Almanya’dan gelen tepkileri ele alan Bakan Bozdag, “Türkiye egemen ve bagimsiz bir devlettir. Kimsenin Türkiye’nin içislerine karisma hakki yoktur. Türk yargisi bagimsiz bir yargidir. Türk milleti adina yargilama yapar ve karar verir. Ne ABD’nin ne de baska bir ülkenin Türkiye’nin yargilamasi ile ilgili söz söylemeye hakki yoktur. Onlar kendi isine baksinlar. Amerika kendi hukuk sistemine baksin. Almanya kendi hukuk sistemine baksin. Kendi islerine baksin. Herkes isine baksin. Türkiye’nin içislerine karismak, Amerika’ya da Almanya’ya da düsmez. Türk yargisi disaridan bakanlarin ya da baska ülke liderlerinin veya yöneticilerin degerlendirmelerine karar vermez. Türk yargisi Anayasa’nin 138. maddesine çok nettir. Anayasa, kanun ve hukuka bagli bir vicdani kanaat ile kararlarini verir. Bagimsiz hareket eder. Türkiye’nin içinden de disindan da hiç kimsenin yargi yetkisinin kullanilmasinda hakim ve savcilar üzerinde baski kurmasi söz konusu degildir. Kabul edilemez bir durumdur. ABD ve Almanya’yi ve baska açiklama yapan ülkelerin hepsini Türkiye’nin içislerine müdahale ettikleri için kiniyorum. Bunlar kabul edilemez yaklasimlardir. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletinin gerekleri ne ise onlar Türkiye’de devam etmektedir” dedi.



“ÖZGÜR ÖZEL VE BASKALARININ ESAS BILMESI GEREKEN TÜRKIYE’NIN CUMHURBASKANI’NA PARMAK SALLAMAYA, HAD BILDIRMEYE HAKKI DA YOKTUR, HADDI OLMADIGIDIR”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Baskanvekili Özgür Özel’in, “Tarih önünde Recep Tayyip Erdogan mahkum olacaktir. Hesap verecektir” ifadelerine iliskin sunlari söyledi:

“Mahkemelere kurgulanmis mahkeme demek, verilen kararlari ise beklenti disinda kararlar oldugu zaman talimatla alinmis kararlar demek hem mahkemelere hem de mahkeme karari veren hakimlere çok açik bir sekilde hakarettir. Bunu bir kez daha kiniyorum. Cumhurbaskanimiza karsi CHP’li kimi yetkililerin el sallayan, dil uzayan, ant içen yaklasimlarini haddini bilmezlik olarak görüyorum. Herkes haddini bilmeli. Bu ülkenin Cumhurbaskani’na haddini bildirmeye kalkisanlari biz çok gördük. Cumhurbaskanimiz siyasi hayati boyunca kendisine nice el sallayan nice parmak kaldiran, nice tuzak kuran, nice hesap yapan, nice oyun oynayan herkesi asa asa buraya geldi. Cumhurbaskanimiz, mücadelesi ve milleti ile yapilan bir mücadeledir. Sandikta had bildirmek isteyen herkese geçmise dönük baktiginizda 15 seçimde sandikta haddini bildiren bir Cumhurbaskanimiz var. Dünyanin dört bir yaninda böylesi büyük bir mücadeleyi vermis çok az yer vardir. O yüzden Özgür Özel ve baskalari, esas haddini bilmesi gerekenler onlardir. Türkiye’nin Cumhurbaskani’na parmak sallamaya, had bildirmeye hakki da yoktur, haddi de yoktur. Bunu yapmaya cesaret edenler, hem haddini hem kendini bilmeyenlerdir. Bizim tarihimiz ve aziz milletimiz Cumhurbaskanimizin kendini ve haddini bilmeyenlere verdigi cevaplarla demokratik cevaplarla doludur. Onlara söylüyorum düne dönüp baksinlar. Tüm dünya bir oldular, Cumhurbaskanimizin önünü ve yolunu kesmeye güçleri yetmedi. Simdi 6’li masa, 10’lu masa, baska baska masalarin altinda-üstündekilerle yol kesmeye kalkiyorlar. Gene güçleri yetmeyecek gene sandiktan milletimiz onlara haddini ve kendilerini tanitacaktir.”

(Mustafa Cenik - Ibrahim Berat Yilmaz - IHA)
Kaynak: İHA