'Haci Bektâs-I Velî Ve Makâlât'i' Konferansi Gerçeklestirildi
Trakya Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Rumeli Islam ve Sanatlari Uygulama ve Arastirma Merkezi tarafindan düzenlenen Selimiye Konusmalari’nin otuz altincisi “Haci Bektâs-i Velî ve Makâlât’i” temasi ile Trakya Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Dekani Prof. Dr. Ali Öztürk’ün katilimiyla Ilahiyat Fakültesi Selimiye Binasi Konferans Salonu’nda gerçeklestirildi.
!['Haci Bektâs-I Velî Ve Makâlât'i' Konferansi Gerçeklestirildi](https://images.beyazgazete.com/haber/2022/3/1/20220301_haci-bekt-s-i-vel-ve-mak-l-t-i-konferansi-gerceklestirildi.jpg)
Oturum yöneticiligini Trakya Üniversitesi ögretim üyesi Doç. Dr. Mustafa Sentürk’ün yaptigi konferansta Ilahiyat Fakültesi Dekani Prof. Dr. Ali Öztürk “Haci Bektâs-i Velî ve Makâlât’i” konusunda katilimcilara bilgiler verildi.
Haci Bektâs-i Velî’nin hayati hakkinda bilgilerin kisitli oldugunu ve bu bilgilerin nesilden nesile aktarilirken degismelerin oldugunu belirten Prof. Dr. Ali Öztürk, 15. yüzyildan sonra yazildigi bilinen Velâyetnâme-i Haci Bektâs-i Velî adli eserin Haci Bektâs-i Velî ile ilgili bilgiler içerdigini ifade etti.
Prof. Dr. Ali Öztürk, “Haci Bektâs-i Velî ile ilgili kaynaklarimiz son derece yetersiz. Bilgiler kuytu köselerden derlenerek bir araya getirilebiliyor. Bu bilgilerden onun hayati, karsilastigi insanlar, eserleri ile ilgili görüslere ulasabiliyoruz. O dönemde yasamis olan mutasavviflarla ilgili bilgileri edinmemiz biraz zor olabiliyor. Mesela Mevlana, Selçuklu’nun baskentinde yasamis olmasi sebebiyle tarihi olarak önem bir Islam alimi. Önemli bir aileden gelme ve devletin merkezinde olmasi sebebiyle hayatinin yazilmasi bu noktada ayri bir yere sahip. Birçogu önemli ailelerden gelmedikleri için veya yasadiklari yerlerde hayatin ilk safhalarinda gizli kaldiklarindan dolayi sonradan söhreti yakalamis olabiliyorlar. Haci Bektâs-i Velî’de oldugu gibi vefatindan çok sonra hayati ile ilgili bilgiler ortaya konabiliyor” dedi.
Makalat’in aslinin Arapça bir eser oldugunu, Türkçe tercümesinin daha sonradan yapildigini belirten Prof. Dr. Ali Öztürk, Haci Bektâs-i Velî’nin eserlerinin Türkçe ve Arapça oldugunu, o dönemde ilmî eserlerin Arapça, edebî eserlerin ise Farsça yazildigini ifade etti.
Dönemin sartlarinin gerektirdigi sekilde farkli dillerin kullanildigini vurgulayan Prof. Dr. Ali Öztürk, “Haci Bektas-i Veli niye Arapça yazmis, Mevlana niye Farsça yazmistir diye tartismanin geregi yoktur. Dönemleri onu gerektirdigi için öyle yazmislardir. Daha sonraki dönemlerde Türkçe’nin gelistigini görüyoruz. 15. ve 16. yüzyilda Arapçadan ve Farsçadan pek çok geçis olmustur. Makalat Türkçe tercümedir. Ama ne zaman çevrildigi bilinmiyor. Fakat hangi tarihten önce çevrildigini biliyoruz. Makalat’in mensur ve çok bilinmeyen manzum çevirileri var. Manzum çevirinin kimin ve hangi tarihte yaptigi bellidir. Hatiboglu Muhammet 1300’lerin sonunda 1400’lerin ilk çeyreginde yasamis olan önemli bir zat. Önemli olmasinin sebebi birçok eseri olmasindan kaynaklanmaktadir. Türkçe eserler birakmistir. Haci Bektas-i Veli’nin Makalat’ini, Arapça aslindan nazima çevirmistir. Kendisinin söylemine göre bunun bir de nesir tercümesi vardir. Hicri 812 / Miladi 1419 tarihinde Haci Bektas-i Veli’nin Makalat’inin mensur tercümesinin oldugu anlasilmaktadir. Vefatinin ardindan 140 yil geçmis ve bu süre içerisinde kitap Türkçe’ye çevrilmistir. Ancak kesin çeviri tarihi bilenmemektedir” seklinde konustu.
Konferansa Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoglu, akademisyenler ve konunun ilgilileri katildi.
Konferans, soru cevap bölümünün ardindan sona erdi.