Doç. Dr. Adem Palabiyik'tan Tarkan'a CHP Uyarisi

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Sosyoloji Bölümü Ögretim Üyesi Doç. Dr. Adem Palabiyik, Tarkan’in yeni parçasi olan ‘Geççek’ isimli çalismanin Tarkan’in sosyo-psikolojik durumuyla iliskili oldugunu belirterek, “Tarkan’in ‘Geççek’ parçasi bir CHP kakafonisidir, CHP-Prinizpçiligidir ve duyar-kasmaciliktir, tutmaz. Tarkan da buna izin vermemelidir” dedi.

Doç. Dr. Adem Palabiyik'tan Tarkan'a CHP Uyarisi
Doç. Dr. Adem Palabiyik, gündeme iliskin IHA’ya yaptigi açiklamada, Tarkan’in Geççek isimli sarkisinin muhalefet tarafindan amaçsizca desteklendigini ve muhalefetin, kendi amaçlarina hizmet eden her sözü mubah karsiladiklarini söyledi.

Bu baglamda sarki sözlerinin CHP-Prinipçiligine dönüstürüldügünü ifade eden Palabiyik, “Tarkan’in, Geççek sarkisi içerdigi sözler anlaminda birden muhalefetin ilgi odagi haline geldi. Aslinda sarki sözleri bir toplumun genel hissiyatini ortaya koyma amaci tasimaktadir. Mesela Mahsuni Serif’in veya Neset Ertas’in parçalari toplumsal açidan ilk akla gelen çalismalardir. Bir pop sanatçisinin, kendi içsel dünyasini yansitan ve sosyo-psikolojik boyutu olan çalismasini siyasi bir angajmana kurban etmemesi gerekmektedir. Eger böyle bir sürece göz yumulursa, Geççek parçasi, CHP kakafonisi ve duyar-kasmaciligindan baska bir anlama gelemeyecektir. CHP-Priznzipçiligi’nin besinci kol faaliyeti olarak anlasilacak. Bu anlamda sanatçi Tarkan tarafindan sarkisina bizzat sahip çikilarak, siyasal bir propaganda aracina dönüstürülmemelidir” ifadelerini kullandi.

“Siyasi tavri, Tarkan’i Lümpen Proletarya yapar”

Geççek parçasinin, duyar kasmaya dönüsmesi ile birlikte Tarkan’in önemli bir destek kitlesini kaybedecegini sözlerine ekleyen Palabiyik, “Tarkan, ülkemizde belirli bir kitlesi olan sanatçidir. Sanatçilar elbette siyasal açidan kendi tercihlerini ortaya koyabilirler fakat bir siyasal tercihin kurbani olmak ile siyasal görüsü savunmak baska pratiklerdir. Sarki sözleri, pandemi sürecinin etkisinde olan bireyin iç dünyasinin disa vurumunu anlatirken, içerigin toplumsal boyuta atif yapilarak degerlendirilmesi, Tarkan’in siyasi tartismalara kurban edilmesine sebep olacaktir. Eger bu gün CHP, Atatürk ilkeleri ile hareket ettigini iddia ediyorsa, HDP ile saf tutusunu da açiklamasi gerekmektedir. Tarkan’in Atatürk sevgisi ile CHP’nin mevcut Atatürk tavri arasindaki asilmaz mesafenin toplum tarafindan da görünür oldugu asikardir. Tüm bunlar görmezden gelinip, kör bir hirs ugruna sanatin siyasete angaje edilmesine sanatçi tarafindan izin verilmesi, lümpenproletaryaciliktan baska bir anlama gelmeyecektir” dedi.

Kaynak: İHA